|
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
BİR SİZ EKSİKTİNİZ İşte yeni ihanet filminin adı:'Hümeyni mi yoksa Atatürk mü ?' Bravo, aferin. Yine tam zamanlama. Adrese teslim. Fatih Altaylı’ya paket servis. O da soğutmadan yayına çıkarıp ziyafeti tamamladı. İşte yeni ihanet filminin adı: “Hümeyni mi yoksa Atatürk mü ?” Bu ülkeye yapılabilecek en alçakça komplodur bu. Atatürk’e yapılabilecek en adice saldırıdır bu. On binlerce İstiklal şehidimize yapılabilecek en hayasız kıyaslamadır bu. Bu ülkenin insanına yapılabilecek en seviyesiz yakıştırmadır bu. Başörtülü yüz binlerce insanımıza yapılabilecek en zalimce karalamadır bu. Stüdyoya nereden buldukları belli olmayan iki tane başörtülü çıkartıp sanki bütün başörtülüler Humeyni’yi seviyormuş, Atatürk’e düşmanmış gibi lanse etmek bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Adrese teslim, stüdyoya sipariş, elden servis dense dense buna denir. Bu kez ekranlarda başörtülü okuyamadığı için Kanada’ya gidip orada 7 yıl kaldıktan sonra Türkiye’ye dönme kararı almış bir bayan ve arkadaşı var. Dakka bir gol bir. Ekrandaki başörtülü Humeyni’yi sevdiğini söylüyor. Fatih Altaylı’nın keyfine diyecek yok. Malzeme ayara geldi. Ve soru patladı. “Peki Atatürk’ü seviyor musun ?” Cevap tam da planlandığı gibi. “Sevmeme hakkım var mı ? Varsa sevmiyorum.” Bunu söylemek için mi Kanada’da 7 yıl bekledin ? Bir gün gel memleketinin en zor gününde ‘Atatürk’ü sevmiyorum Humeyni’yi seviyorum’ de diye mi seni Kanada’ya gönderdiler ? Sürekli inançlı insanlara saldıran Fatih Altaylı’ya konuş diye mi seni yıllarca beslediler ? Bu millet sizin gibileri çok gördü. Çıkıp televizyonlarda konuşanları, evlerde basılanları, yalandan itirafta bulunanları çok gördü. Şimdi başınız göğe erdi mi ? Rahatladınız mı ? Görevinizi yerine getirmiş olmanın huzuru içinde misiniz ? Hadi siz akılsızsınız, iyi bir halt işlediğinizi düşünüyorsunuz, kendinizi kullandırıyorsunuz, aklınızca şöhret oluyorsunuz. Ya milletin gözünün içine baka baka, salağa yata yata, sizi ekrana çıkarıp konuşturanlara ne demeli ? Ya en aşağılık kumpaslarına, bu milletin başı açık-başörtülü tamamının sevdiği Atatürk’ü alet edenlere ne demeli ? Millet size soruyor: Bu, kullandığınız kaçıncı provokatör ? Bu, milleti aptal yerine koyduğunuz kaçıncı senaryo ? Bu, inançlı insanlara iftira attığınız kaçıncı rezalet ? Bu, millete sobelendiğiniz kaçıncı tezgah ? Bu, yuttururuz sandığınız kaçıncı komplo ? Siz hiç akıllanmayacak mısınız ? ÖRTÜLÜ PROVOKASYON Abdullah Abdulkadiroğlu |
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Zeynep çok teşekkür ederim. Bu yazı ilaç gibi geldi. Tekrar teşekkürü borç bilirim. (+) :)
|
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
bu da yazıya yapılan bir yorum
sessizlik acı bir tebessümdür! programın sadece bir bölümünü seyretmeye tahammül edebildim.zira oynanan cizgi filmi! öncedende binlerce kez izlemiştim:)ben ülkemin insanlarına tavsiye ediyorum biyografik eserler ve seyahaname diye adlandırılacak eserler okuyalım. bu bize bir olayı değerlendirirken nelere dikkat etmemiz gerektiğini öğretecektir. hariçten gazel okuma diye bir deyim vardır tamda bu hanımefendilere uygun bir taşı gediğine oturtma anıdır.ülke insanı bir çok sıkıntı çekiyor ekonomik olarak özgürlükler olarak siyaset olarak kojektür olarak sen Kanada'da pişir ve getir servis yap adınada düşündüklerimi söyledim de.bunun adı özgürlük değil.bunun adı duymadan konuşmaktır.Allah iki kulak bir ağız vermiş.neden?zira iki düşün bir söyle diye bundan ibret almak lazım.bu arada sayın abdulkadir bey harika yazmışsınız.tebrik ediyorum ve tesir etmesini temennmi ediyorum. |
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Alıntı:
|
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Alıntı:
|
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Yerinde tespitleri olan süper bir yazı. Çok teşekkürler...(+)
|
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Alıntı:
Bu yazıyı akşam üzeri Özgür-Der'in, "samanyoluhaber'de linç korosunda" uyarısıyla samanyoluhaber'e girdiğimde farkettim. Genel itibariyle yakışıksız buldum. Bazı ifadeleri çok ağır görüyorum. Başörtüsü mücadelesi yolunda bebeğini düşürmüş, kolu kırılmış ve nice eza cefaya maruz kalmış bir hanıma ve başörtüsü eylemlerinin ön saflarında yer alan cesur bir kıza yöneltilen bu ithamları yazara iade ediyorum. Samanyoluhaber'de böyle bir yazının yazılmış olmasından dolayı oldukça müteessirim. |
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
Öncelikle paylaşımın için teşekkür ediyorum + Çok etkili bir söz olmuş: "ÖRTÜLÜ PROVOKASYON" Baş örtüsü ile oynanan oyunlardan çok sıkıldım. Tekrar şükürler olsun diyorum ki Allah herşeyi görüyor, biliyor. Sizin en büyük mükafatınız da, en büyük silahınız da muhakkak baş örtüsüdür. Sizler onca eziyeti sadece Allah yolunda çekiyorsunuz. Susup sabretme gücünü de Allah'dan alıyorsunuz. Yoksa siz de yapardınız bunları. Sizde çıkıp isyan bayrakları açardınız. Ama yapmadınız. Çünkü kalplerinizde sadece Allah korkusu var. Ve Rabbimizin verdiği sabır ve hoşgörü var. İşte bu yüzden, zalimin "bez parçası" dediği şey, size şüphe yok ki akılları, hayalleri aşan boyutlarda bir mükafat olacaktır. Ya o "bez parçasına" bıraktığınız "ah"ın ızdırabını, ateşini hiç düşündünüz mü? Bence düşünün. Zalim için ne büyük bir ateş olacak? Baş örtüsü üzerinden reklam yaptığını zannedenlere ne müthiş bir ızdırap olacak? Herşeyin açığa çıkacağı o gün geldiğinde okula gitmeyerek kurtulabilecekler mi? Kanada onlar için bir kaçış olacak mı? Televizyon televizyon dolaşıp mağdur ettiği müslüman bayanlardan affını isteyebilecekler mi? Bırakın onu, dua etmeye yüzleri olacak mı? Nafile! O örtü, akılları durduran bir helak olacak onlara.
Benim korkum o ki Allah, zulm edenleri de, zulme göz yumanlarıda muhakak sevmeyecektir. İnşallah bizler de o bazen türbana bürünüp bazen de açık açık görünen o zalimleri, o reklam düşkünlerini durdurabilmek adına yeterli çabayı gösteriyoruzdur. Yoksa sizin, o baş örtüsüne bıraktığınız "ah"ın vereceği ızdıraba nasıl dayanılır? |
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
ÖRTÜLÜ PROVOKASYON!!!!!
özet cümle ++ |
BİR SİZ EKSİKTİNİZ
teşekkürler :)
|
| All times are GMT +3. The time now is 02:09. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025