![]() |
AYM'nin tepesine 'Babayasa Mahkemesi' kurmak şart oldu
http://www.cafesiyaset.com/photos/cat/705637990.jpg
Sabah - Emre Aköz emre.akoz@sabah.com.tr AYM'nin tepesine 'Babayasa Mahkemesi' kurmak şart oldu Siyasal konularda ileriyi göremeyenler, Anayasa Mahkemesi'nin sadece " laikliği " koruduğunu sanıyor. Keşke öyle olsa, keşke bu kadarla kalsa! Aslında yapılan bambaşka: Anayasa değiştirme yetkisi ortadan kaldırıldı! Toplum değiştikçe Anayasa'nın da değişmesi zorunlu hale gelir. Bunu kim yapar? Elbette Meclis . Meclis'ten başka hiçbir kurum Anayasa'yı değiştiremez. (Darbeciler bile göstermelik de olsa Anayasa'yı Meclis'ten geçirmişlerdir.) Anayasa Mahkemesi ise şöyle diyor: " Benim uygun bulmadığım Anayasa değişiklikleri yapılamaz. " Bu iddiasını da Anayasa'nın değiştirilemez maddelerine dayandırıyor. Bu maddelerle ilgili Anayasa değişikliklerine izin vermezmiş. *** Mesela Anayasa'nın değiştirilemez 2'nci maddesinde aynen şöyle denmekte: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. " *** Diyelim ki Kürt meselesinde bir açılım sağlamak için Anayasa'nın 42'nci maddesindeki şu ibareyi değiştirmek istiyoruz: "Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. "Meclis bu maddeyi değiştirdiği an, Anayasa Mahkemesi, " Bu yapılan 2'nci maddedeki, ' Atatürk milliyetçiliği ' ilkesine aykırı olduğu için iptal ediyorum " diyebilecek. *** Bir başka örnek: 59'uncu maddedeki " Devlet başarılı sporcuyu korur " ibaresini değiştirmek istediğimizi varsayalım. Anayasa Mahkemesi, " 2'nci maddede geçen ' adalet ' ilkesine aykırı olduğu için bu değişikliği veto ediyorum " diyebilecek. *** Bugün öyle bir durumdayız ki 11 Anayasa Mahkemesi üyesinden 6'sının " HAYIR " dediği herhangi bir Anayasa değişikliği yapılamaz. İşin inanılmaz yanı ise şu: Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir yetkisi bulunmuyor. 148'inci madde apaçık: "(AYM) Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler. " (Yani "esastan" denetleyemez, " içerik " hakkında hüküm veremez.) *** Bazı miyoplar, AYM'nin kırmızı çizgilerinden, laiklik konusunda titizlenmesinden filan söz ediyor. Tam bir aymazlık bu: Çünkü konu o değil. Mesele şu: AYM bir yandan yetkisini aşarken, diğer yandan başka bir kurumun (Meclis'in) yetkisine müdahale ediyor. Yani çifte suç işliyor. Ancak bu suçların karşılığında bir yaptırım bulunmuyor. Yani AYM'nin 9 üyesini, Anayasa'nın 148'inci maddesini çiğnedikleri için yargılamak mümkün değil. Suç işlediklerini biliyoruz. Ama yasaya dayanmayan bir suç olamayacağı için onları yargılayamıyoruz. Böylece onlar " veto ağaları " oluyor: Yasa yapma yetkileri yok. Ancak " yasa yaptırmama " yetkileri sonsuz. Daha da vahimi: Bu yetkiyi Anayasa'dan almıyor, kendi kendilerine veriyorlar. *** Anayasa Mahkemesi, "367" ile " 10'uncu ve 42'nci maddeler " konusundaki kararlarıyla; " aklını, mantığını, hukuk nosyonunu, adalet kavrayışını ve vicdanını yitirmiş " bir kurum olduğunu gösterdi. Ölçülü biçili, hesaplı kitaplı " AKP'yi kapatmama kararıyla " da " siyasal etkilere açık " bir yapıda olduğunu ortaya koydu. AYM'nin daha da üst bir yargı kurumu, bir " Yüksek Mahkeme " ile denetlenmesi gerekiyor. 24 Ekim 2008 |
All times are GMT +3. The time now is 21:40. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Siyaset Forum 2007-2025