YUSUF
sen bende bir damardın be yusuf
sen bende yürektin hiç sekmeyen
bilektin bükülmeyen,çınardın eğilmeyen
kavgaların gediklisi korku nedir bilmeyen
dağların şahin bakışlı yiğidi
böyle habersiz gitmek varmıydı
böyle sessiz sedasız
böyle yalnız başına yusuf
can yusuf ,aslan yusuf
şimdi hangi acıyı dindireyim
hangi ızdıraba gem vurayım desene
yusufum,yusufçuğum
perçemi al boyalı uyan haydi yiğidim!
dayan haydi aslanım,can yoldaşım
sırdaşım,kan kardeşim aç şu gözlerini
kırp şu kirpiklerini bir daha
ger şu yay kaşlarını ne olursun
bu bir şaka de birden ayaklanıp
gülüver gamzelensin yanakların
haydi aslanım,haydi şahbazım
cepkeni sırma nakışlım
yarın çok uzun bir gün olacakinan
güneş sensiz doğacak üzerimize bir defa
ve sensiz batacak
gözlerim seni arayacak
alışmış bir çaresizlikle bile bile sağda solda
her karartıyı sen sanacağım
bir zaman iğreti duracak içimda
belleğimde kör düğüm yokluğun
gırtlağıma oturmuş bir yumruk olacak gidişin
hüzün yeşerecek ruhumda dal dal
hoşçakal yusufum hoşçakal
rüzgar hep adını fısıldayacak kulaklarıma
bir yerlerden taşıyıp getirecek nasılsa
her köşede hatıraların canlanacak yusuf'um
sen çıkacaksın karşıma
hayalin çıkacak bilirmisin
yüzünde ay parlaklığı gözlerin ışıl ışıl
yakanda mor bir erguvan dalı
sesin servilerin dallarında dolaşacak günboyu
kokun güllere sinmiş olacak,tadınballara
sussanda söylenecek şarkıların bir yerlerde
unutmayacağım,unutamayacağım
seni öyle kolay kolay
nereye baksam gözümün önünde olacaksın
şimdiki gibi
perçemine kan bulaşmış al ala
hoşçakal yusuf'um hoşçakal
ayak seslerin yankılanacak sokaklarda
dağlara gölgen düşecek
hasretin dayanacak pencereme beş vakit
yüreğimin kimseye açamadığım en derin köşesinde
sızın dolaşacak yakarcasına
avuçlarımda ellerinin şimdiki serinliği
gök yüzünde gözlerinin maviliği
her zaman bu utangaç halinle hatırlayacağım seni
hicabından yanakların ala al
hoşçakal yusuf'um hoşçakal
hepten ayrılık değil bizimki bilirim
fakat gönül bu laf dinlemez anlamaz dur duraktan
elbet buluşacağımız gün yakın
iki kaş arasından bile
susmayacağız yusuf'um susmayacağız
senin bıraktığın yerden başlayacağız mısralara
kayalarda yankılanacak seslerimiz
kentlere taşınacak şarkımızın sözleri
notalar biter ağızlar kapanır
sazlar kırılır ama şarkımız söylenir dillerde
şarkımız hayat bulur bir yerde
unutulmaz yeniden bestelenir
tek tek değil hep bir ağız söylenir
gitme gitme sende gör
yüreğimde kal
hoşçakal yiğidim hoşçakal!!!