![]() |
#1 |
![]() ![]() Bağdatlı Cüneyd anlatıyor: Caminin avlusunda oturmuş, bir cenazenin namazını kılmak için bekliyordum. Halk da bekliyordu. O ara zahid olduğu bilinen bir fakiri gördüm. Ne yazık ki dileniyordu. Kendi kendime: "Şu adam bir iş yapsa da kendini korusa. Dilenmekten vazgeçse daha iyi olurdu!" dedim. Cenaze namazını kılıp işlerimi bitirdikten sonra evime gittim. Her zaman yaptığım gibi Kur'an okuyup, namaz kılacaktım. Fakat bunlar bu akşam bana ağır geliyor ve birini yapmaya güç yetiremiyordum. Üzerimde büyük bir ağırlık, uyuşukluk ve halsizlik vardı. Uyumaya çalıştım. Olmadı. Miskin miskin otururken kendimden geçmişim. Bir de ne göreyim, bana bir sofra hazırlanmış . - Buyurun , denildi. Etinizi yiyin. Çünkü bugün bir kardeşinizi aleyhinde bulundunuz. Bu et insan etiydi. Vaziyeti anladım ve cevap verdim. - İyi ama ben onun aleyhinde düşündüm. Fakat bu düşüncemi kimseye söylemedim. Şu karşılığı aldım: - Dediğin doğru. Fakat senin durumundakiler için durum farklı. Sordum: - Ne yapayım? Şöyle karşılık verdiler: - Koş, o kimseyle helâlleş! Korkuyla uyandım. Abdest alıp namaz kıldım ve Kur'an okudum. Sonra yattım. Sabahleyin namazdan sora ilk işim sokağa çıkıp aleyhinde olumsuz düşündüğüm kişiyi arayıp bulmaktı. Epeyce bir aramadan sonra onu bir su başında buldum. Oturmuş suya düşen yaprakları seyrediyordu. Selam verip yanına oturdum. - Merhaba Cüneyd, dedi. Sonra da sordu: - Hatanı tekrarlayacak mısın? - Hayır, dedim. - Öyle ise Allah hepimizi bağışlasın!
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() anlayana hikmet çok.....
|
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Halimiz yaman!
|
|
![]() |
![]() |