12 Eylül'ün sıcak günlerinden birinde Kalender'deki Orduevi'nde, dönemin en güçlü orgenerallerinden birinin çalışma odası olarak kullandığı Paşalar Süiti'ndeyim.
Orgeneral "Sormak istediğiniz bir şey varsa sorun" diyor.
Ben de "Siz askerler olarak ne zaman darbe yapmaya karar verirsiniz" sorusunu yöneltiyorum ona.
Bu soruyu duyunca masasının arkasındaki kitaplıktan "Atatürk'ün Söylev Ve Demeçleri"ni alıp, masasının üzerine koyuyor.
- Bütün soruların cevapları bu kitapta var...
Ekonomi mi, dış politika mı, iç siyaset mi... Hepsi bu kitapta anlatılmış, diyor.
Sonra soruma cevap veriyor...
- Ülke yönetiminde boşluk olduğu zaman biz bunu doldururuz. Siz buna darbe diyorsunuz.
Boşlukları doldurmak
Devam ediyor...
- İngiliz işgal kuvvetleri İstanbul'da Meclis-i Mebusan'ı işgal edip kapattılar, biz doğan boşluğu Ankara'da Büyük Millet Meclisi'ni açarak doldurduk.
Bayar-Menderes ve İnönü diyalog kurmak yerine kavga ettiler, doğan boşluğu 27 Mayıs 1960 müdahalesi ile doldurduk. Demirel ve Ecevit öylesine bir kavgaya girdiler ki, bir Cumhurbaşkanı seçilemedi. Biz de 12 Eylül askeri müdahalesi ile doğan boşluğu doldurduk.
Sabah yazarının yazısı faydalı.
|