Bunun yanı sıra Hafız Esed, rejime tehdit olabilecek Müslüman Kardeşler teşkilatının etkisini kırmak için sadece silahlı mücadele vermemiş, dindar Sünni kesimlerle de ilişkileri geliştirmiştir. Sünni Arap ve Kürtler nezdinde etkinliği olan Şam ve Halep ulemasının desteğini alacak şekilde toplumda saygın görülen bazı âlimlerin önünü açmış ve bunlarla işbirliği yapmıştır. Hafız Esed, bu çerçevede Şam ve Halep’te dini eğitim veren kurumların açılmasına ve bu kurumlarda rejimle barışık bir dindarlık anlayışının gelişmesini sağlamıştır.
Hafız Esed’in 30 yılda inşa ettiği bu zalim rejim kendisinden sonra oğlu Beşşar Esed’e kalmış, iktidarın devir sürecinin sorunsuz gerçekleşmesi için her türlü önlem bizzat baba Hafız Esed tarafından alınmıştır. Nitekim Beşşar’ın iktidara gelişine rejim içerisinde önemli bir meydan okuma olmamış, bilakis başta ordu ve istihbarat olmak üzere devletin kritik kurumları oğul Esed iktidarının güçlenmesini desteklemiştir.
Sünni bir Arap ile evli olan Beşşar Esed, Şam’daki Sünni sermaye çevrelerinin palazlanmasının önünü açmış, yine Sünni ağırlıklı Halep sermayesinin ülke ekonomisindeki başat rolünü koruyup geliştirmesine izin vermiştir. Beşşar Esed, Sünni din adamları çevreleriyle de ilişkilerini güçlendirmiş, Vakıflar Bakanlığı ve Cumhuriyet Müftülüğü’ne rejimin meşrulaştırılması noktasında önemli bir rol vermiştir. Tüm bu süreçlerde medya da üzerinde düşen görevi yapmış, rejimin kontrolü dışında özel medya teşebbüsüne izin verilmeyen ülkede gündem bizzat devletin kontrolünde şekillendirilmiştir.
|