BİRLEŞİK BASIN; SURİYE İSTİHBARATINA YAKIN KAYNAĞA DAYANDIRDIĞI , DÜŞÜRÜLEN ASKERİ UÇAKLA İLGİLİ ÖZEL HABERİNDE SON DERECE İLGİNÇ BİR CASUSLUK ÖYKÜSÜNE IŞIK TUTUYOR....
Suriye muhaberatı iki hafta önce Ürdün’e kaçma planları yapan Suriyeli pilotun telefon dinlemesine takılan konuşmalarını tespit eder. Konuşma Türk ve Suriyeli ajanlarla yapılmıştır ve istihbarat elemanları Suriyeli pilottan bir eğitim uçuşu sırasında uçağıyla birlikte Ürdün’e kaçmasını örgütlemeye çalışmaktadır. Suriyeli pilotu ikna etmek ve onun bu zor görevi gönüllü bir şekilde yerine getirmesini sağlamak için Türk ve Ürdünlü ajanlar Şam’da ona alem düzenlerle, otelde bir gün boyunca kendisine ikram edilen kadınlarla günü gün eder.
Pilot ikna olmuş ve her iki ülkenin istihbarat birimlerinin tekliflerini kabul edecek kıvama gelmiştir. Kendisinden istenen sadece uçağı Ürdün’ün başkenti Amman’daki bir askeri üsse uçağı indirmek ve uçağın fotoğraflarını çekmektir. Ancak öte yandan gelişen bütün süreci takip eden Suriye muhaberatının iki alternatifi vardır ya sonuna kadar oyunun gelişmesini bekleyerek en son anda planı çökertmek ve bütün casusları ele geçirmek ya da pilotu yakalayarak oyunun sahneye konmasını en baştan engellemek ama diğer casusları elden kaçırmayı göze almak.
" Kaçış tarihini deşifre eden otel rezervasyonu "
Suriye muhaberatı ikinci seçeneği tercih eder ve sonuna kadar oyunu takip etmeye ve oyunu bütün boyutlarıyla ortaya çıkarmaya karar verir. Sıfır anı gelmiştir ve planlandığı gibi pilotun Ürdün’e kaçma anı gelmiştir. Ürdünlü pilot eğitim uçuşu adı altında yapılacak uçuş sırasında uçağı üzerindeki silahlarla birlikte Ürdün’e kaçıracaktır. Bunu Suriye muhaberatı pilotun ailesinin 21 Haziran’daki kaçıştan iki gün önce 19 Haziran’da Amman’daki lüks otellerden birinde yaptırdığı rezervasyon sayesinde öğrenir. Türk ve Ürdün istihbarat birimleri planlarını aşama aşama devreye sokarken suriye muhaberatı da boş durmamakta ve planı adım adım takip etmektedir.
Aynen planlandığı gibi 21 Haziran geldiğinde Suriyeli pilot uçağı Ürdün’e kaçırır. Uçağın fotoğraflarını çekerek Arap dünyasının önde gelen kanallarına gönderir. Haber bomba etkisi yapmış ve planın ilk aşaması başarıyla sonuçlanmıştır.
" Planın ikinci aşamasına geçiliyor "
Planın ikinci aşamasında uçak Amman’a gelen bir grup İsrailli teknisyen tarafından İsrail’in başkenti Telaviv’e götürülür. Orada Uçağa yüklü bulunan şifre sistemi İncirliğe iniş yapan İsrail savaş uçağı tarafından Türkiye’ye verilir. Türkiye Mig 21 uçağının bütün şifreleme sistemlerini kendisine ait iki uçağa yükler ve bunları Suriye’deki birtakım stratejik mevzileri bombalamak için silahlarıyla birlikte gönderir.
Türk uçakları Lazkiye yakınlarındaki Banduras mevkine geldiğinde Türk pilotları Suriye radarlarının kendisini Suriye uçağı olarak algılayacağından ve dolayısıyla kendilerine ateş açılmayacağından emindir. Ancak pilotlar Suriye hava savunma sistemlerinin ve uçaksavarların kendilerine açtığı ateşle birdenbire şok olurlar. Uçaklardan biri düşer ve diğeri kaçmayı başarır.
" Suriye savunma bakanlığının genelgesi "
Peki bunun arkasında yatan gerçek nedir? Suriyeli pilotun Ürdün’e kaçmasıyla birlikte Suriye Savunma Bakanlığından bir genelge yayınlanır. Buna göre ikinci bir emre kadar askeri uçakların Suriye hava alanlarına iniş ve kalkış yapması yasaklanmış ve havada görülen herhangi bir gök cismi Suriye uçağı olsa bile vurulması emri verilmiştir.
Bir diğer önemli nokta ise Suriyelilerin aslında saldırıyı İsrail’den beklemeleri. Zira Suriyeli yetkililer Suriye uçağın şifrelerinin Telaviv’e götürüldüğünü biliyor. İşte tüm bunlar, neden Suriye yetkililerin uçağı vurduktan sonra kimliğini tespit ettiğini de gösteriyor, puzzle’ın parçalarını yerli yerine oturtuyor.
İşte Türk uçağının düşürülme hikâyesinin Suriye kaynaklarının anlattığı şekliyle ayrıntıları...