Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-01-2012, 19:18   #66
Kullanıcı Adı
dedektifx
Standart
Toplumun genel ahlak seviyesini değiştirecek tutumlar bertaraf edilmelidir elbette. Şimdi misal bi kadın baştan aşağı çıplak gezse belki ferdi bir bunalım, bir cinnet sözkonusu olur da toplumsal mânâda onun önüne geçilir, genel ahlak seviyesini düşürmez. Fakat inceden inceden kadınların bazı mahrem kısımlarını açması ve toplumun buna zamanla alışması, ahlak seviyesini dibe indirir. Düşünün 100 sene önce nasıldı şimdi nasıl. Türkiyenin sahil bölgelerinde tanga ile gezen kadınlar, buna aldırış etmeyen erkekler vs. Şimdi erkekte bir nefs hakikati var. Kadın açarsa mahrem bölgelerini erkeğin "günah işlememe" "nefsine uymama" özgürlüğüne müdahale etmiş olur. Apaçık günaha davet yani. Haberde bazı kısımlar abartılmış orası belli. Fakat kadınların da bu konuda hassas olmaları gerekir. Örtünmek; kadına şahsiyet giydirmek demektir. Örtülü olmayan, bütün vücud hatlarını ortaya sermiş bir kadına bakış açısı sadece cinsel beden olurken, örtülü bir kadına bir ürperti ile bakarız. Aklımıza nefsi herhangi bir hadise gelmez. NFK'in "Aynadaki Yalan" romanından bir bölüm aktarayım alta.


-**************

Adına yüksek sosyete dedikleri bir toplantıda genç şair konuşuyor:

-Bütün sır örtüde Kadın soyundukça vazıhlaşıyor (manası anlaşılıyor) , böyle olunca da mana peçesi düşmüş bir şiir gibi basitleşiyor, yavanlaşıyor, çirkinleşiyor

Kadınlı erkekli bir kahkahadır koptu.

Mini etekli bir kız haykırdı:

-Paradoks! Buna paradoks derler!

Genç şair acı acı güldü:

- Size, üniversiteli sayın bayan, içinde yaşadığınız dünya, fikre fikirle karşılık vermeyi öğretmiyor da teker kelimelik klişeler belletiyor. Kutudan fiş çekercesine her fikrin tek kelimelik yaftasını çıkarıyorsunuz, o kadar Sonra da saçma yerine (paradoks) demekle, hastalığı teşhis etmiş bir doktor edasına bürünüyorsunuz!

Bu defa kahkahalar daha sert patladı.

Genç şair devam etti:

- Bütün sır örtüde Örtü, kadının manasına, aranması, bulunması, erişilmesi lazım bir derinlik veriyor. O manayı zorlaştırıyor, giriftleştiriyor, kıymetlendiriyor. İdealİdeal işte budur. Aranması, bulunması, erişilmesi gereken gaye… Kadın vücuduyla idealden bir çizgidir. Ve mutlaka perde arkasında, göz ufkunun gerisinde el uzanır uzanmaz tutulamayacak bir noktada olmalıdır.

Bir ses yükseldi:

-Sen, yobazların savunduğu şeylerin mükemmel bir avukatı olabilirsin!

-Ben, yobaz dediklerinizin gerçeklerine tamamıyla inanıyorum! Sahte olmayan, her şeyin hesabını veren tek dünya onlarındır. Bu gerçeklerin kıymetini de estetik planda göstermeye çalışıyorum.

Kahkahalar kasırgalaştı. Mini etekli kız atıldı:

-Şimdi ben çarşafa girecek, sadece iki gözüm ve burnumu dışarıda bırakacak olursam sizin için ideal kadın mı olurum?

-Dinin kadın vücudunda mahrem nokta olarak görünmesini yasakladığı yerler, kadında büyük mananın sınır çizgilerinden başlar. Erkeğin hayali bu çizgilerin ötesindedir ve onlar muhafazalı olduğu nispette çekicidir.


Genç şair sesini yükseltti:

-Siz, bütün ilericiler, kadını kurtarmak ve nadide bir yemiş gibi ortaya koymak isterken onu, en aziz mana ve tesiriyle öldürüyorsunuz! Kadını yok ettiğini sandığınız dine karşı onu katil elinden kurtarırcasına kapıp, kasap çengellerinde kuyruğu fiyonklu bir ceset haline getiren, yani gerçekten yok eden sizsiniz!

Sonra dönüp, gözlerini mini etekli kıza dikti:

-Siz diz kapaklarınızdan birer karış yukarısına açık vücudunuzda mahrem nokta tanımadığınızı ilan ederken, diz kapaklarınızdan yukarısına ait bütün tesirinizi kaybettiğinizin farkında mısınız? Erkeğin hasret ve kıymet hükmünü öldürerek mi kıymetleneceksiniz? Siz, vücudunuzun neresini açarsanız, o noktayı kesip atmış gibi kaybediyorsunuz!

* * *

İlerici kızlar ve arkadaşları, genç şaire bir oyun oynamaya karar verdiler. Baş rolü de mini etekli kıza ısmarladılar.

Mini etekli kız, yüzündeki koyu makyaj sıvasını silip attı. Başına sımsıkı bir türban sardı ve uzun etekli bir elbiseye büründü. Kendi gerçek şekline dönen kız tanınmaz hale gelmişti; onu bir partide, tesadüfen evde bulunan terzi işçisi diye genç şaire takdim ettiler:

-Sizi tanıyacak gibiyim. Siz, şu bizim ileri, ilerici, İngiliz Filolojisi öğrencisi mini etek
Kahkahalar boşandı:

-Ayol, o birazdan gelecek, nerdeyse damlar Ufak bir benzerlikten ibaret
Kız, mahcup mahcup, müsaade alıp çıktı ve beş dakika sonra her zamanki kılığı içinde döndü.

Alkış, kahkaha, kıyamet

Genç şair afallamıştı.

Kısa bir zaman sonra, örtülü kılığıyla, genç şairin yoluna çıkıp, verdiği randevuyu kabul eden kız, Eyüp sırtlarında, Çamlıca tepelerinde ve Boğaziçinde birkaç gün süren masum gezintilerden sonra, onu kolundan yakaladığı gibi, arkadaşlarının muhitine götürdü ve herkesin hayret nazarı önünde haykırdı:

-Bu adamı gülünç düşürmek için oynadığımız oyuna son veriyorum! Ben bu adamın kendisine olduğu kadar, fikirlerine de tutuldum! Artık bu kılıktan çıkmayacağım!

Evlenme dairesinde, sımsıkı örtülü kızla yanındaki genç şairin arkasında bir sürü mini etekli ve favorili tipler Biri, öbürüne fısıldıyor:

-Bütün sır örtüde

Ve içinden inanarak söylediği bu söze, dışından inanmadığını gösteren bir eda ile sırıtıyor (1967)



Necip Fazıl KISAKÜREK
dedektifx isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla