[Necip Fazıl]

Dini kitapların irtica delili olarak yakıldığı 28 Şubat döneminde duyarlı askerlerin dönemin cuntacı paşalarının zulmünden Kur'an-ı Kerim'i sakladıkları ortaya çıktı.

YAŞ mağdurlarından Binbaşı A. Yıldırım, Edirne Uzunköprü'deki 11. Hudut Taburu'nu denetlemeye gelen dönemin Kolordu Komutanı'nın hışmından korumak için tabur mescidindeki Kur'an-ı Kerim'i koruyarak evine götürdüğünü anlattı. Tabur Komutanı'nın 'Paşa bu Kur'an'ı görünce çıldırır ve bizi perişan eder' dediğini ve saklama görevinin kendisine verildiğini aktaran Yıldırım, "yıllar sonra kütüphaneme çekidüzen verirken sakladığım Kur'an'ı gördüm. O dönemde baskılara boyun eğdiğim için vicdan azabı çekiyorum. Bu Kur'an'ın ait olduğu tabura iadesi için Milli Savunma Bakanlığı'ndan yardım istiyorum" dedi.

İade törenle yapılsın

Kur'an-ı Kerim'i denetlemeden sonra tekrar yerine koymayı unuttuğunu anlatan Emekli Binbaşı Yıldırım, şunları söyledi: "Yıllar sonra kütüphaneme çeki düzen verirken Kur'an-ı Kerim'i buldum, üzerinde Hudut Taburu yazıyordu, hafızamı zorladım ve olayı hatırladım. Tabur Mescidi Kur'an-ı Kerim'i hâlâ bendedir. Yerine yani 11. Hudut Taburuna iadesi gerekir." Binbaşı Yıldırım, bu iadenin törenle yapılmasını istedi.

Yeni Şafak