01-03-2013, 15:03
|
#9
|
|
Alıntı:
Necip Fazıl Nickli Üyeden Alıntı
Zengin insan keyfi yere borçlanır ama asgari ücretli mecburen borçlanıyor valla çok saçma örnekler veriyorsun yine...
|
Saçma örnekler vermiyorum. Sen, asgari ücretliler borç içinde yaşıyorlar deyince, ben de yüksek geliri olan pek çok kişinin de borçlarının olduğunu söyledim.
Alıntı:
Garibüzzaman Nickli Üyeden Alıntı
Asgari Ücret elde eden bir baba, ancak ve ancak annenin de çalışmasıyla bir takım sıkıntıları aşıp düz bir ovaya ulaşabilir. Aksi takdirde mümkün değildir geçinmek. Veya tarım işleri ile uğraşıp sıkıntılı geçen ayları hasat mevsiminde ferahlatmaya çalışılır. Belirli bir yaşa geldikten sonra çocuklar aile bütçesine katkı sağlarlar.
Asgari ücret alan ailenin, bir deri bir kemik kalmış çocuklarını veya kirayı ödeyemediği için sokakta yaşayan ailenin fotoğraflarını gösteremem. Ama ekmek parası için birbirinden koparılan aile yapısını, geçim sıkıntısı sebebiyle yaşanan kavgaları ve bu aile ortamı içerisinde sevgisiz ve ilgisiz kalmış, gerekli eğitimi alamamış ama harkulade zekaya sahip binlerce çocuk fotoğrafı görebilirsiniz.
|
Asgari ücretle geçinmenin kolay olmadığının farkındayım. AK Parti'nin 10 yıllık iktidarındaki olağanüstü ve muhteşem hizmetleri sayesinde asgari ücretli vatandaşlarımızın alım güçleri 10 yıl öncesine göre epey artmıştır Allah'a şükürler olsun.
AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2013 Yılı Bütçesinin TBMM'deki görüşmelerindeki konuşmasından bir bölüm aşağıdadır:
"''Ücretler enflasyon karşısında erimedi''
Erdoğan, ücretlerin hiçbirinin enflasyon karşısında erimediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Enflasyonla mücadelede sağladığımız başarının bir eseri olarak, ücretlerin alım güçleri ciddi oranlarda arttı. 2002 yılında asgari ücretin tamamıyla, 143 litre süt alınabiliyordu, bugün 316 litre süt alınabiliyor. 2002 yılında asgari ücretle 82 kilo kuru fasulye alınıyordu, şu anda 142 kilo alınabiliyor. 2002 yılında asgari ücretle 181 kilo ekmek alınabiliyordu, şu anda 289 kilo ekmek alınabiliyor. 2002 yılında asgari ücret bin 146 kilovat saat elektriğe tekabül ediyordu, şu anda 2 bin 72 kilovat saat elektriğe karşılık geliyor. Asgari ücret 2002'de 492 metreküp doğalgaz alabilirken, bugün 701 metreküp alıyor. Aynı şekilde asgari ücret 8,7 adet tüp alabilirken, bugün 11 tüp alabiliyor.
Geliyorum; sıkça istismar edilen, çarpıtılan, olduğundan farklı şekilde gösterilen yoksulluk konusuna... Dünyaya referans olabilecek yöntemle yoksulluğu hesapladık. 2002 yılında, kişi başı günlük 1 doların altında harcama yapanlar, toplam nüfusun binde 2'sini oluşturuyordu. 2006 yılından itibaren Türkiye'de günlük harcaması 1 doların altında nüfus kalmadı. Günlük harcaması 2,15 doların altında nüfus 2002'de yüzde 3 küsur oranındaydı, geçen hafta açıklanan yeni verilerle bunun da artık yüzde 0,14'e kadar düştüğünü görüyoruz.
2002 yılında 66 milyon olan nüfusumuz içinde günlük harcaması 2,15 doların altında olan 2 milyon 82 kişi vardı, 2011 sonunda 73,4 milyon nüfus içinde bu sayı sadece 105 bin kişi. Bakın nereden nereye....Günlük harcaması 4,3 doların altındaki nüfus 2002'de yüzde 30 seviyesindeydi, 2011'de bu 2,79'a düştü. 2002 yılında 66 milyon nüfus içinde günlük harcaması 4,3 doların altında olan 20 milyon 721 bin kişi vardı, 2011 sonunda 73,4 milyon nüfus içinde bu sayı 2 milyon 111 bin kişiye düştü. Yani hem nüfus artıyor hem de yoksulluk hepsi yavaş yavaş eriyor.''"
AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Aralık 2012 Tarihli Bütçe Konuşmasından
Kaynak
AK Parti İnternet Sitesi
|
|
|