01-07-2013, 18:44
|
#16
|
|
Nusret Cephesi
Suriye devrimini bekleyen tehlikelere işaret ettiğim yazıda İslam dünyasının Afganistan'da ve Irak'ta yaşanan acı deneyimlerden çok şey öğrendiğine dikkat çekmiş ve aynı hataların tekrarlanmasını beklemediğimi belirtmiştim.
Suriye halkının yardımına koşan mücahitlerin "Irak İslam Devleti" gibi bir girişimi Suriye'de tekrarlamaya kalkışmayacaklarını, dış müdahaleye bahane oluşturacak bu tür girişimlere hem Suriye halkının hem de en başta Müslüman âlimler ve entelektüeller olmak üzere İslam dünyasının karşı çıkacağını yazmıştım.
Bir ara "Halep Bildirisi" gibi tatsız bir olay yaşansa da şu ana kadar beklentilerimi boşa çıkaracak önemli bir gelişme olmadı.
Bilakis Suriyeli devrimciler İslam dünyasından Suriye halkının yardımına koşan mücahitlere sahip çıkarken, mücahitler de Suriye halkını ve devrimcileri zor durumda bırakacak davranışlarda bulunmaktan olabildiğince kaçındı.
Washington, Nusret Cephesi'ni terör örgütleri listesine aldığını ilan ettiğinde başta Muaz El-Hatib olmak üzere devrimin siyasi ve askeri liderleri karara karşı çıktı.
Suriyeliler, Amerika'ya karşı Nusret Cephesi'ni açıkça sahiplendi.
Baas rejiminin vahşi katliamlarına maruz kalan Suriye halkı uluslararası topluma uzun süre müdahale çağrısında bulundu.
Uluslararası toplum bu çağrılara kulak tıkayınca, her gün yeni bir vahşetin görüntülerini seyreden ve kardeşlerinin katledilmesine daha fazla dayanamayan gençler İslam dünyasının dört bir yanından Suriye halkının yardımına koştu.
Devrimcilerin sayısına oranla yabancı mücahitlerin sayısı çok az olsa da, küresel cihat üyelerinin Suriye'deki varlığı İsrail'in ve Batı'nın çıkarları için tehlike kabul edildi.
Kadın-erkek, yaşlı-çocuk boğazlanırken kıllarını kıpırdatmayanlar şimdi Suriye halkından kendisine en değerli yardım elini uzatanlara sırt dönmesini, vefasız olmasını, iyilik edene kötülükle karşılık vermesini istiyorlar.
Suriyeliler için bir ekmek, bir battaniye elbette çok değerli.
Evini barkını terkedip kaçmak zorunda kalan mültecilere kucak açanlara müteşekkirler.
Fakat onlar için en değerli yardım hiç şüphesiz şebbiha çetelerinden kendilerini koruyanların ve Baas rejiminin devrilmesi için canlarını ortaya koyanların yardımıdır.
Çünkü ölülerin ekmeğe ve battaniyeye ihtiyaçları olmaz.
Kimse Suriye halkından en değerli varlığını, canını tehlikeye atarak yardımına koşmuş insanları terörist kabul etmesini beklemesin.
Amerika'nın terörist dediğine hepimiz terörist demek zorunda değiliz.
Washington önce Siyonist işgal rejimini terör örgütleri listesine alsın ve hatta listenin en başına koysun; sonra konuşsun.
Çünkü bu coğrafyada en büyük terör örgütü İsrail'dir.
Ürdünlü gazeteci Yasir Ebu Hilale, önceki gün Nusret Cephesi liderlerinden Ebu Enes El Sahabi ile yaptığı telefon görüşmesini paylaştı.
Ebu Enes El Sahabi'nin "Rejim güçlerinin cinayetlerine rağmen Nusret Cephesi serinkanlı hareket ediyor ve intikam alabilecek güçte olduğu halde hikmetli davranıyor" dediğini aktardı.
Irak'ta yapılan yanlışlar tekrarlanmazsa ve Nusret Cephesi gerçekten akıllı hareket ederse Amerika'nın Suriye'de mücahitleri ötekileştirme çabası başarısız olacak.
Devrimciler, Nusret Cephesi'nin terör örgütleri listesine alınmasıyla doğrudan Suriye devriminin hedef alındığının farkında.
Üç öküz hikâyesini çok iyi biliyorlar ve beyaz öküzün çakallara kurban edilmesine izin vermeyecekler.
İsmail Yaşa - 07.01.2013 - Milat
http://www.milatgazetesi.com/Nusret-...0#.UOrfZfUeBUs
|
|
|