[MEÇHUL ADAM]

Cihannur Nickli Üyeden Alıntı

Haberi okumadınız zannedersem. Bakın ne diyor Ahmet Davutoğlu: "Ellerinden gelse tabi Anadolu’yu bütün dünyaya kapatıp kendi hükümdarlıklarını sürdürme peşindeydiler. O dönem bitti. Bu topraklar nasıl bir Ahi Evran geleneği bir tohum gibi Kırşehir’den başladı ama bütün dünyaya sirayet etti. Bu toprakları kimse dışarıya kapatamaz. Bizim için Suriye demek Şam-ı şerif demektir. Bizim için Irak demek, ana gibi yar olan Bağdat’ın diyarı demektir. Bizim için Filistin, Kudüs-ü şerif demektir, Mescid-i Aksa demektir. Kimse bizi o topraklardan koparamaz. 50 sene sonra bu tarihi yazacak olanlar diyecek ki, bir yıl içerisinde bütün Ortadoğu coğrafyasında ebediyen iktidarda kalacağı düşünülen dikdatörler gittiler ve seçilmiş insanlar iş başına geldiler. Biz bu halkları saygı ile selamlıyoruz. Onları ebedi kardeş olarak görüyor, kaderlerini kaderlerimiz olarak görüyoruz. Bizim halkımız nasıl yapmışsa, halkımıza haklarını taahhüt ederek bu makamlara gelmişsek, harekete geçen kardeş halklar için de borcumuz var, onlara yardımcı olacağız."

Türkiye'nin hem bir bölümünün coğrafi olarak Avrupa'da yer alıyor olması hem tarihî olarak hem kültürel olarak hem de Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımızla orada olmamızla olarak Avrupa'nın bir parçası olmamız reddedilemez bir gerçektir. Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, bu apaçık gerçeği vurguluyor. Türkiye'nin Avrupalı olması onun İslam dünyasına sırtını dönmesi anlamına gelmez. Bakın, Ahmet Davutoğlu ne diyor: "Hem Balkanlardaki mevcudiyetimizle, hem de Almanya’da, Fransa’da bütün Batı Avrupa’daki vatandaşlarımızın mevcudiyetiyle hiçbir güç bizi Avrupa’dan koparamaz. Nasıl hiçbir güç Antep’i Halep’ten koparamazsa, hiçbir güç de Edirne’yi Saraybosna’dan, Üsküp’ten hatta Berlin’den koparamaz."

Bakın, Ahmet Davutoğlu ne diyor: "Hem Balkanlardaki mevcudiyetimizle, hem de Almanya’da, Fransa’da bütün Batı Avrupa’daki vatandaşlarımızın mevcudiyetiyle hiçbir güç bizi Avrupa’dan koparamaz. Nasıl hiçbir güç Antep’i Halep’ten koparamazsa, hiçbir güç de Edirne’yi Saraybosna’dan, Üsküp’ten hatta Berlin’den koparamaz."

A.Davutoğlu'nun bu sözü,Türkiye'nin coğrafi açıdan ise zaten söylemesine gerek yoktu.Bizim Avrupa yakamız zaten Avrupa'dan sayılmaktadır.Bizim anlatmak istediğimiz, AB 'liye girmeye gerek olmadığını, bunu yapmazsa hiçbir zarar etmeyeceğimizi anlatmak istemiştim.Mühim olan şudur ki, Avrupa'ya uşak ülke değil, lider ülke olmamız gerekir.Yani biz onları yönetmeliyiz,onlar bizi değil.Tabii ki yurt dışında çalışan ve ikamet eden kendi Türk soydaş ve vatandaşlarımızın haklarını da gözeteceğiz ve onları oralarda yalnız bırakmayacağız.Onların her türlü dert ve sıkıntılarını gidermeye çalışacağız.Lakin çalışabilme imkanları olan bu Türkiye'den beyin göçlerini durdurmak ve kendi altyapımızı oluşturmak için çaba harcamalıyız.Yoksa AB hıristiyan birliğine kul köle olmak için onların kapılarını aşındırmak şahsiyetli bir politika olmadığını anlatmaya ve hatırlatmaya çalışıyoruz.

Sanırım mesele anlaşılmıştır herhalde...