İslam'da kısas vardır ama her zaman "affetmek" kapısı açıktır ve bu affediş mutasavvıf bir terbiye olur.
Mutasavvıf terbiyesi dinin evliyaullah mertebesindendir.
Bizim ecdadımızın devleti olan Devlet-i Aliyye Osman olan Osmanlı İmparatorluğu tek Tasavvuf İmparatorluğu idi.
Tasavvuf, İslam'ın özüdür, yaşanışıdır.
Ayrıca Hz. Peygamber'in sözlerinde kısas izni olduğu gibi, "affederseniz daha hayırlı olur" gibi devam niteliğinde sözleri vardır; bu sözler hatta belki ayetlerdir.
Yani İslami tavır müteşerri bir tavırdan ibaret değildir. Bunun böyle olduğunu iddia etmek İslamı kendi anlayışımız ile daraltmak ve İslam'ı Vahhabilikten ibaret saymak olur.
Demokrasi konusuna gelirsek;
Demokraside makbul olan tek seslilik değil ne kadar farklı, acayip, marjinal, uç olursa olsun çok sesliliktir.
Demokratik yayına oturan bir ülkede bu yüzyılda uçar.
Kürt hakkı deyip de geçmemek gerekir. Biz ülkemizin dışındaki bir zümreden bahsetmiyoruz, ülkemizin içindeki bir zümreden bahsediyoruz. Ve onların eksikliği, rahatsızlığı, acıları bu ülkeye zarardır fakat onların mutluluğu, enerjisi ise bu ülkeye faydadır. Lüzumsuz ideolojik politikalar ile onlara haklarını vermemek, demokratik alanda yer açmamak ise ahmaklıktır çünkü böylece hem vatandaş huzursuz olur, hem de ülke sorunlarla çıkmaza girer; bunu istemek için ya ahmak olmak lazım ya da bir yerlerden çıkar beklemek lazımdır.
|