Gülen de mağdur, Öcalan da mağdur. Ülkülerinin farklı olması fark etmez. Derin devlet tarafından mağdur edilen insanlardır bunlar.
Mağdurluktan kastım Kürtlere yapılan sert ayrımcalıklar ile reddedilen Kürtleri dağa çıkmaya mecbur bırakmak.
Biz halk olarak birbirimizin katiliyiz. Bunu yaratan da derin devlettir.
Sivas katliamıydı, susurluk olayıydı, bu tür olaylardı falan hep derin devlet tarafından yapılmıştır. Bugün bunun kökü Ergenekon adıyla ortaya çıkıyor. Fakat bunun mağdurları olan insanları anlamak, görmek lazım. Ve bu insanların haklarını aldığında da devletin içlerinde oluşturdukları kinlerini devam ettirmeyip barışa ve demokrasiye tam katkıda bulunmalarını görmek lazım.
Bu insanlar haklarını aldıklarını görünce, ayrımcılıkların artık bittiğini görünce görüldüğü üzere gider binalarına Türk bayrağı da asarlar. Haberlerde görenler olmuştur BDP binasına Türk bayrağı asmışlardır BDP'liler.
Demirtaş da bayrakla ilgili sorunumuz yok dedi.
Öcalan, serbest bıraksanız da ben çıkmam, süreci benim üstümde kişiselleştirmeyin dedi, demokrasi ve barış sağlansın yeter dedi.
Bir barış sağlanıyorsa, bu karşı tarafa küfür ederek, hakaret ederek, terörist diyerek, it sürüsü diyerek, aşağılayarak, öldürerek olmaz!
Anlayış ile olur, karşı tarafı dinleyerek olur ve karşı tarafı tanıyarak olur.
Hala ama onlar insan öldürdü demek sığlıktır. Bizler-onlar yok. Biz birbirimizi öldürdük çünkü derin devlet böyle istedi. Aksi halde bu memlekette ırkçılık yoktur. Kimse kimseye o gözle bakmaz Kemalist ırkçı-ulusalcılar hariç.
Ben hükûmetin İmralı sürecinden çok umutluyum. Akil insanlara kolay gelsin diyorum.
Herkes farkındaysa iki aydır silahlar patlamıyor, insanlar ölmüyor. Şu anda barışı hissetmeye başladık bile.
Allah sonumuzu hayır etsin.
|