|
Alıntı:
Ertuğrul ÖZGÜL Nickli Üyeden Alıntı
şu bir ay içinde yaptığışeyleri görmemek içinnasıl bir gözlük kullanıyorsunuz merak ettim...
|
Bir şeyleri görmemezlikten gelmek gibi bir tavır içinde değilim. Objektif bir gözlük kullanıyorum. Objektif bir gözlük kullandığımın kanıtlarından biri olarak da AK Parti Forum'da daha önce yazmış olduğum bir mesajımı burada alıntılamak isterim:
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yapmış olduğu o bedduanın savunulacak tarafı yoktur. Hocaefendi'nin etmiş olduğu o beddua, hayatında yapmış olduğu en büyük hatalarından biri, belki de birincisidir. Bunun niye böyle olduğunu maddeler hâlinde izah edeyim:
1- Zannederim ki Fethullah Gülen Hocaefendi, bu yolsuzluk operasyonunun sadece bir yolsuzluk operasyonu olduğu palavrasıyla yanıltılmış. Eğer Fethullah Gülen; bu yolsuzluk operasyonun soruşturmasının 1 yıldan fazla bir süredir devam ettirildiğini ve iddiaya göre 1 yıldan fazla süredir tespit edilen suçlara göz yumula yumula bugünlere gelindiğini bilseydi, 3 farklı soruşturmanın hepsi sadece tek 1 soruşturmaymış gibi algılattırılarak hepsinin tek bir operasyonda birleştirilerek sözde yolsuzluk operasyonu özde AK Parti'yi bitirme operasyonu yapıldığını bilseydi, AK Parti'nin ve AK Partililerin, bu çok kirli alçakça operasyona karşı çıktıkları gibi, operasyonun yolsuzluk boyutuna itiraz etmediklerini ve bazı bakan oğulları da bazı bakanlar da dâhil olmak üzere her kim yolsuzluklara karışmışsa, AK Parti'de görevli olanların partiden ihraç edilmeleri ve yolsuzluğa karışan herkesin cezalarını bulmalarını istediklerini bilseydi, yani AK Parti'nin ve AK Partililerin, Hocaefendi'nin o bedduasında dediği, "Hırsızı görmeden hırsızı yakalayanın üzerine gidenler, cinayeti görmeyip de masum adamlara, insanlara cürm atmak suretiyle onları karalamaya çalışanlar" gibi bir tavır içinde olmadıklarını bilseydi, nihayetinde yine Muhterem Hocaefendi'nin o konuşmada son sözler olarak söylediği, "Kendimizi de istisna etmedim. Haksız kimse o mutlaka cezasını bulacaktır." sözlerinin muhatabının % 100'lük suç oranı ve % 100 kesinlikle bu alçakça operasyonu yapanlar olduklarını bilseydi, eminim ki o bedduayı yapmak hatasına düşmezdi.
2- Muhterem Hocaefendi'nin yapmış olduğu bedduasındaki bir diğer hatası da şudur: Bir an için farzedelim ki, Hocaefendi'nin bedduasının muhatabı olan kişiler % 100 suçlular ve % 100 haksızlar ve farzedelim ki böyle durumda olan milyonlarca insan var. Hocaefendi, bedduasında diyor ki: "Allah; onların evlerine ateşler salsın, yuvalarını yıksın, birliklerini bozsun, duygularını sinelerinde bıraksın, önlerini kessin, bir şey olmaya imkân vermesin." İmdi, diyelim ki o beddua gerçekleşti ve; milyonlarca insanın evlerine ateşler düştü, milyonlarca insanın yuvaları yıkıldı, milyonlarca insanın birlikleri bozuldu, milyonlarca insanın duyguları sinelerinde kaldı, milyonlarca insanın önleri kesildi ve milyonlarca insan bir şey olamadı; böyle bir hâlden, yapılan bedduanın tutması sonucunda milyonlarca insanın per perişan olmalarından Fethullah Gülen, mutlu olur mu, Gülen Cemaati'nin mensupları mutlu olurlar mı, Gülen Cemaati'nin sempatizanları mutlu olurlar mı?
Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, bugün 23 Aralık 2013 tarihli "Gayrimüslimlere Hoşgörü Müslüman'a Beddua" başlıklı makalesinin bir bölümünde şunları yazıyor:
"Bediüzzaman, Eskişehir Hapishanesi'nde kışın ortasında kendisini camı kırık tek kişilik bir hücreye atıp, idamla yargılanması için iddianame hazırlayan ve Eskişehir savcısına hiddet edip beddua etmek istemiştir. Ama bahçede oynayan çocuğun, savcının kızı olduğunu öğrenmesi üzerine, o masum yavrunun zarar görmesinden ürktüğü için beddua etmekten kaçınmıştır."
Bediüzzaman Said-i Nursi hazretleri, kendisine o kadar zulümler yapan ve canına saldıran savcıya, savcının masum küçük kızının zarar görmemesi için beddua etmezken, binlerce, belki de milyonlarca dindar Müslümana yapılmış olan bedduayı; tutması hâlinde binlerce, belki de milyonlarca masum yavrunun zarar görmesine neden olabilecek bedduayı, kim, nasıl savunabilir?
3- Hocaefendi'nin bu bedduasıyla yapmış olduğu diğer bir hatası da şudur:
"Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun,
İnançla geril, insana sevgi duy,
Kalmasın el açmadığın bir mahsun gönül." sözlerinin sahibi olan Fethullah Gülen, farklı dinlerin mensupları arasında diyalog ve hoşgörü olması anlayışını savunan Fethullah Gülen, yapmış olduğu bu bedduasıyla dindar Müslümanlara beddua eden bir insan olarak algılanmıştır. Hocaefendi, bu bedduasıyla onu seven bazı insanları üzmüş ve düşmanlarının eline ise büyük bir koz vermiştir. Fethullah Gülen'in bedduası, düşmanlarına, "Gördünüz mü işte hoşgörü ve diyalog diyen hocanızı? Onun hoşgörüsü Yahudilere ve Hıristiyanlara, bedduası ise Müslümanlara." deme kozunu vermiştir. Bazı insanlarda, Yahudilere ve Hıristiyanlara hoşgörülü, dindar Müslümanlara ise beddua eden Fethullah Gülen algısı oluşmuştur ve bu algıyı düzeltmek kolay olmayacaktır.
Muhterem Hocaefendi'yi bu hatası sebebiyle mâzur görüyor, son aylarda yaşamış olduğu yoğun sıkıntıların etkisiyle istemeden de olsa böyle bir bedduada bulunmuş olduğunu düşünüyorum. Bu bedduası sebebiyle Fethullah Gülen'e kızmıyor, ama Gülen Cemaati'nin önde gelenlerine kızıyorum. Nasıl bir cemaatsiniz siz? Herkes, Hocaefendi'nin ağzının içine bakıyor? Türkiye'nin en büyük ve en güçlü dinî cemaati olan Gülen Cemaati'nin içinde, Hocaefendi'nin yükünü hafifleterek; 2. adam, 3. adam, 4. adam olabilecek kalibrede hiç mi adam yok? Bir adamın üzerine bu kadar yük yüklemekten, bütün yükü Muhterem Hocaefendi'nin üzerine yüklemekten hiç mi rahatsız olmuyorsunuz?
Sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum: Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yapmış olduğu bedduasının yanlışlığını ona anlatmak için, değerli bir İslam âliminin, bir vaazında beddua konusunda yapmış olduğu nasihatini içeren videoyu paylaşmak istiyorum. Dilerim ki Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, aşağıdaki videoyu seyreder ve yapmış olduğu o bedduasından vazgeçer.
|
Konu Cihannur tarafından (01-01-2014 Saat 11:52 ) değiştirilmiştir..
|