Hamburg'da şiddet artıyor
Almanya Hamburg'da güvenlik güçleri ve sol gruplar arasındaki gerilim tırmanıyor.
Almanya'da, solcu grupların etkili olduğu Hamburg'da 21 Aralık 2013'te başlayan gerginlik, hafta sonunda üç semtin "Tehlikeli Bölge" ilan edilmesiyle tırmandı.
Cumartesi sabah saatlerinden beri 140 polis, tehlikeli bölge ilan edilen Sternschanze, Altona ve St. Pauli'de 263 kişiyi kontrol etti. 62 kişiye de belli bölgelerde toplanma yasağı koydu.
"Tehlikeli Bölge" ilanı üzerine, kamuoyunda eyalet hükümetinin ve sorumlu belediyelerin şimdiye kadar izlediği politikalar tartışılmaya başladı.
Karara karşı protesto gösterisi düzenleyen 45 kişi gözaltına alındı.
Tehlikeli bölge ne anlama geliyor?
Polis, ”tehlikeli bölge” ilan edilen bölgede yoğun güvenlik önlemleri almaya devam ederken karakol önlerine yapılacak muhtemel saldırı için de özel donanımlı polisleri bekletiyor. Ayrıca güvenlik önlemleri kapsamında kimlik kontrollerini yoğunlaştırıyor. Tehlikeli bölge uygulaması, polisin, önceden haber vermeden de kontroller yapabilmesinin önü açıyor.
Alman Polisi 2005'ten bu yana Hamburg'da 40 kere Tehlike Bölge ilanı yaptı. Hamburg'da polisin tehlikeli bölge ilan etmesi "muhit bilgisine dayanarak" kendi elinde, özel bir durum olmak zorunda değil.
HAMBURG'DA ŞİDDET TIRMANIYOR
TRT Türk muhabiri Hakan Kariman Almanya'dan yaşanan son gelişmeleri aktardı:
İlk kıvılcım kültür merkezinin kapatılması
Hamburg'da geçen ay göçmen ve sol gruplar tarafından kullanılan bir kültür merkezinin kapatılması girişimi gerilimin ilk kıvılcımı olmuştu.
Kapatılma kararı sonrası protesto gössterisi yapan solcu gruplar polisle karşı karşıya gelmiş. Polis, eylemcilere karşı cop, biber gazı ve tazyikli su kullanmıştı.
Şimdi ülkede eylemlerin yayılmasından endişe ediliyor. Almanya'nın Hamburg kentinde geçen hafta aşırı sol grupların bir polis karakoluna saldırmasının ardından, Altona, Sankt Paul ve Sternschanze semtleri ''tehlikeli bölge'' ilan edildi. Bu semtlerde güvenlik önlemleri artırıldı.
Karara karşı protesto, 40 kişi gözaltında
Ancak 60 kişilik bir grup, karara karşı protesto yürüyüşü düzenledi. Polis, tehlikeli ilan edilen bölgelerde slogan atarak dolaşan eylemcileri çembere alarak kimlik kontrolü yaptı. Uygulamaya karşı çıkan 45 kişi ise gözaltına alındı.
Geçen hafta protesto gösterileri sürürken Davidwache karakoluna düzenlenen saldırıda 3 polis ağır yaralanmıştı.
Karakol saldırısı yalanlandı
Ancak daha sonra protescuların sözcülerinden avukat Andreas Beuth karakol saldırısını yalanladı. 28.12.2013'te göstericilerin Davidwache adlı karakola saldırdığı iddialarının yalan olduğunu dile getiren Andreas Beuth'un beyanları üzerinde polis sözcüsü Sandra Levgrün direkt karakolu hedef alan bir saldırının olmadığını fakat 150 metre ötede bir hadisenin cereyan etmiş olduğunu söyledi. Ancak Levgrün bu olayda polise de saldırı düzenlenmiş olduğunda ısrar etti. Avukat Beuth ise bu olayın video kayıtlarının ve fotoğraflarının olmadığı belirtti.
Para ödülü 8 binden 10 bin avroya çıktı
Karakol saldırısına karışan 40 eylemcinin yakalanması için verilecek para ödülü de 8 bin avrodan 10 bin avroya çıkarıldı.
Bölgedeki güvenlik önlemlerinin artırılması Yeşiller, Sol Parti ve Hür Demokrat Parti'nin de eleştirilerine hedef oldu.
HAMBURG'DA ŞİDDET TIRMANIYOR
"Merkel zor duruma düştü"
Alman basını da bu uygulamayla Merkel hükümetinin zor duruma düştüğünü yazdı.
Kentteki gerilimin altında yatan neden ise göçmen ve aşırı sol gruplar tarafından kullanılan "Rote Flora" kültür merkezinin kapatılması girişimi yatıyor.
Bu amaçla 21 Aralık'ta sokağa inen 7 bini aşkın gösterici karara karşı eylem düzenlenmişti.
Çatışmaya dönüşen eylemde güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz ve basınçlı su ile göstericilere müdahale etti. Çıkan olaylarda 120 polis ve 500'e yakın gösterici yaralandı.
HAMBURG'DA ŞİDDET TIRMANIYOR
Protestocuların talebi
Solcu grupların güçlü olduğu Hamburg'un, AB dışından gelen göçmenlere yönelik politikası, özellikle sol gruplar tarafından epeydir sert biçimde eleştiriliyor.
Hamburg, Akdeniz'de çok sayıda kaçak göçmenin boğulduğu kazanın hemen sonrasında göçmen politikasını sertleştirici önlemler uygulayacağını duyurmuştu.
Ayrıca Alman kamuoyunda "Lampedusa grubu" olarak anılan Afrikalı bir grup mülteciye sığınma hakkı tanınmasını talep eden eylemciler, ayrıca Reeperbahn semtinde "Esso Evleri" olarak bilinen konutların boşaltılmasına son verilmesini istiyor. "Esso Evleri"nin tahliyesine, yıkılma tehdidi bulunduğu gerekçesiyle Aralık ayının başında başlanmıştı.
(DW, AA)