|
Habertürk gazetesi yazarı Yavuz Semerci, Habertürk gazetesindeki 31 Ekim 2013 tarihli "Marmaray'ı Halk Test Ediyor" başlıklı makalesinde şunları söylüyor:
"Az ileride TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ı görüyorum. Bir televizyon kanalına açıklama yapıyor. Bitmesini bekliyorum. Gözüm trende. Bir türlü kapılarını kapatamıyor. Kalabalık ise giderek artıyor.
Karaman'la selamlaşarak sohbete başlıyoruz. Bir vatandaş geliyor ve elini sıkıyor. Ve "AK Parti'ye hiç oy vermedim ve vermeyeceğim. Ama insan takdir etmesini bilmeli'' deyip bana dönüyor: "Sizi de tanıyorum, sizi tenzih ederim ama o gazetelerde yazan nedir Allah aşkına. Yok binmeyin, yok tehlikeli diye yazılar mı yazılır. Ayıp değil mi?""
Gördüğün gibi manifesto, AK Parti'ye hiç oy vermediğini söyleyen ve bundan sonra da hiç oy vermeme kararında olan bir vatandaşımız bile Marmaray hizmetimizi takdir ederek TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman'ın elini sıkıyor.
Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Ahmet Akgündüz, İstanbul'un son 10-15 yıldaki gelişimini şöyle anlatıyor: "Şunu bilmenizi istiyorum: 2001 yılında ben, Amsterdam'dan İstanbul'a gelirken, şehirden köye gelmiş gibiydim; ama bugün (2013 yılında) İstanbul'dan Amsterdam'a giderken, Kur'an'a yemin ediyorumki, şehirden köye gitmiş gibi oluyorum."
İstanbullular, İstanbul'un özellikle son 10-15 yıldaki gelişimini takdir ediyorlar ve Kadir Topbaş'ın hizmetlerinin beğeni oranı % 50'nin üzerindedir. Star gazetesi yazarı Yalçın Akdoğan, Star gazetesindeki 20 Eylül 2013 tarihli "İstanbul Seçimi Ne Olur?" başlıklı makalesinde şunları söylüyor:
"Aynı ankete göre Kadir Topbaş’ın başarılı bulanların oranı yüzde 66.6, başarısız bulanların oranı yüzde 26.27dir. Fikir belirtmeyen yüzde 7 dağıtıldığında başarı oranı daha yükseliyor.
AK Parti’nin oyu yüzde 55 iken başarılı bulunma oranının bunun çok üzerinde olması, diğer parti seçmenlerinin de mevcut belediye başkanını belli oranlarda başarılı bulduğunu gösteriyor."
2004 ve 2009 Yerel Seçimlerinde % 45 oranında oy almış olan Kadir Topbaş, şimdi artık İstanbulular tarafından daha çok sevilmekte ve hizmetleri daha çok takdir edilmektedir.
Ayrıca şunu da hatırlamakta fayda var ki, bazı kötülerin, dindarların oylarını bölmek içi her türlü şeylikleri yapmakta oldukları Saadet Partililer tarafından da görülmüştür.
2009 Yerel Seçimi öncesinde Kanal B televizyonunun genel müdürü Nahit Duru, bir programında konuk ettiği daha sonra Etro Kemal olacak olan Kemal Kılıçdaroğlu'na, AK Parti'nin oylarını yani dindarların oylarını bölmek için her türlü şeyliği yapmakta olduğunu program arasında şöyle anlatmıştır:
"Dedim ki hocam (hocam diyerek bahsettiği kişi şimdilerde CHP milletvekili olan Mehmet Haberal) yani biz tabi bu adamlarımızı (CHP'liler) çıkaracağız; ama esas, Saadet'i (Saadet Partisi) çıkarmak lazım. Niye dedi? Dedim bunlardan (AK Parti) CHP'ye oy 1 gidecekse, Saadet'e 3 gitme ihtimali var. Çıkarabilir miyiz, dedi. Dedim ki, Ertan Yülek'i (o dönem Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı) tanıyorum, konuşurum, çıkarırız. Ertan'ı ben de tanıyorum dedi. O zaman siz konuşun. Ertan ağbiye açtım telefon; Saadet Partisi'nden istediğim adamı, genel başkanları dâhil getirdim, buraya getirdim. Ve 1.000'in üzerinde SMS geldi Saadet Partisi Genel Başkanı'na. Ve ben inanıyorum ki en az 1 puan artırdı."
Pek çok Saadet Partili kardeşimiz, dindarların oylarını bölmek için yapılan her türlüğü şeyliğe alet olmayacaklar ve AK Parti'ye oy vererek dindarları oylarını bölmeyeceklerdir diye tahmin ediyorum. Bunun açık misali 2004 Trabzon Belediye Başkanlığı Yerel Seçimidir. 2004 Trabzon Yerel Seçiminde CHP, % 35,97 oy oranıyla seçimi kazanmış, AK Parti ise % 35,46 oranında oy alarak seçimi kaybetmiş, Saadet Partisi ise % 13,7 oranında oy alarak dindarların oylarını bölmüştür. 2009 Trabzon Bellediye Başkanlığı Seçiminde ise AK Parti, % 47,8 oy alarak seçimi kazanmış, CHP ise % 41 oranında oy alarak seçimi kaybetmiş, Saadet Partisi ise % 3,9 oranında oy alarak dindarların oylarını az bölmüştür. Eğer Saadet Partisi, 2009 Trabzon Belediye Başkanlığı Seçiminde 2004'te olduğu gibi yine % 13,7 oranında oy alsaydı % 13,7 oranında oyu alsaydı, yani 9,8 puan daha fazla oy almış olsaydı, o oyun da hepsini varsayalım ki AK Parti'den almış olsaydı, AK Parti'nin, 2009 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı Seçimindeki oyu % 47,8'den % 38'e düşmüş olacaktı ve seçimde % 41 oy almış olan solcu, laikçi CHP, 2004 Yerel Seçiminde olduğu gibi, 2009 Yerel Seçiminde de Trabzon Belediye Başkanlığı Seçimini kazanmış olacaktı. Saadet Partili kardeşlerimizin önemli bir bölümü 2004 Yerel Seçiminden ders alarak 2009 Yerel Seçiminde Trabzon'da dindarların oylarını bölmemişler ve böylelikle solcu, laikçi CHP'nin, Trabzon'u birkez daha kazanmasını engellemişlerdir.
2009 Yerel Seçiminde İstanbul'un bazı ilçelerinde mesela; Ataşehir, Büyükçekmece ve Kartal ilçelerinde dindarların oyları bölündüğü için o ilçelerde seçimi solcu, laikçi CHP kazanmış, dindar ağırlıklı merkez sağ AK Parti kaybetmiştir. Yine 2009 Yerel Seçiminde İstanbul'un bazı ilçelerinde mesela; Beykoz, Beylikdüzü, Çekmeköy ve Tuzla ilçelerinde AK Parti ile CHP'nin oyları birbirine yakın oranlarda çıkmış ve eğer bu ilçelerde dindarların oyları 1-2 puan daha bölünse seçimi CHP kazanacakken bu ilçelerde seçimleri az farkla AK Parti kazanmıştır. Konuyla ilgili olarak AK Parti Forum'da daha önce yazmış olduğum bir mesajımı burada alıntılamak isterim:
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı
Bir önceki mesajımda her türlü şeyliğin nasıl yapıldığına dair, her türlü şeyliği yapmak üzere talimat aldığını söyleyen şahsın (Nahit Duru) söylediklerini alıntılayarak belirttim. Bu mesajımda da dindarların oylarının bölünmesinin solculara, laikçilere nasıl yaradığını kanıtlarıyla göstereyim:
2004 Yerel Seçiminde Trabzon'da, belediye başkanlığı seçimini CHP, % 35,97 oy oranıyla kazandı; seçimde 2. sırada yer alan AK Parti ise % 35,46 oranında oy aldı. Gördünüz gibi o seçimde CHP ile AK Parti arasında sadece % 0,5 puan yani yarım puan fark oldu. O seçimde Saadet Partisi ise % 13,72 oranında oy aldı. AK Parti'nin almış olduğu % 35,46 oy ile Saadet Partisi'nin almış olduğu oy oranı olan % 13,72'yi topladığımız zaman % 49,18 oy oranına ulaşıyoruz; CHP'nin oyunun da % 35,97 olduğunu terkrar belirteyim. 2004 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı seçiminde Saadet Partili vatandaşlarımız, dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti yerine dindar ağırlıklı parti Saadet Partisi'ne oy verdikleri için dindarların oyu bölündü ve o bölünme yüzünden 2004 Trabzon Belediye Başkanlığı seçimini solcu, laikçi CHP kazanmış oldu.
Bir de Trabzon Belediyesi'nin 2009 Yerel Seçimi sonucuna bakalım. 2009 Yerel Seçiminde Trabzon'da belediye başkanlığını AK Parti, % 47,8 oy oranıyla kazandı; seçimde 2. sırada yer alan CHP ise % 41 oranında oy aldı. CHP, 2009 Yerel Seçiminde Trabzon'da oyunu 2004 Yerel Seçimine göre tam 5 puan artırmasına rağmen seçimi 7 puan farkla kaybetmiş oldu.
Burada şu soruyu sormamız gerekiyor? Peki, niye böyle oldu? Bu sorunun cevabı da aslında basit: O basit cevabı bulmak için Saadet Partisi'nin, 2009 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı seçiminde almış olduğu oya bakmamız gerekiyor. 2009 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı seçiminde Saadet Partisi, % 3,9 oranında oy aldı; yani 2004 Yerel Seçimine göre Saadet Partisi'nin oyu 10 puan kadar azaldı. Eğer Saadet Partisi, 2009 Yerel Seçiminde Trabzon'da, 2004 Yerel Seçiminde almış olduğu oyu yani % 13,7 oranında oyu alsaydı, yani 9,8 puan daha fazla oy almış olsaydı, o oyun da hepsini varsayalım ki AK Parti'den almış olsaydı, AK Parti'nin, 2009 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı Seçimindeki oyu % 47,8'den % 38'e düşmüş olacaktı ve seçimde % 41 oy almış olan solcu, laikçi CHP, 2004 Yerel Seçiminde olduğu gibi, 2009 Yerel Seçiminde de Trabzon Belediye Başkanlığı Seçimini kazanmış olacaktı. Biraz önce sormuş olduğumuz sorunun cevabını artık verelim. 2009 Yerel Seçiminde Trabzon Belediye Başkanlığı'nda seçimi AK Parti, dindarların oyu 2004 Yerel Seçimindeki Trabzon Belediye Başkanlığı Seçimine göre 10 puan kadar daha az bölündüğü için kazandı.
Dindarların oylarının bölünmesinin, solcu, laikçi CHP'ye nasıl yaradığının bazı misallerini daha vereyim:
2009 Yerel Seçiminde İstanbulumuzun Ataşehir İlçesinde seçimi % 41,69 oranında oy almış olan CHP kazanmış, AK Parti ise % 39,26 oranında oy alarak seçimi % 2,43'lük oy oranıyla kaybetmiştir. Aynı seçimde o ilçede Saadet Partisi ise % 5,44 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, o seçimde dindarların oylarını % 5,44 oranında bölmeseydi ve Saadet Partisi'nin % 5,44 oranındaki oyu, AK Parti'nin oyu olan % 39,26'ya eklenseydi, 2009 Yerel Seçiminde İstanbul'da Ataşehir'de belediye başkanlığını dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti, % 44,7 oy oranıyla kazanmış, solcu, laikçi CHP ise % 41,69 oy oranıyla kaybetmiş olacaktı.
İstanbulumuzdan başka bir misal daha vereyim. 2009 Yerel Seçiminde İstanbulumuzun Büyükçekmece İlçesinde seçimi % 44,26 oranında oy almış olan CHP kazanmış, AK Parti ise % 43,61 oranında oy alarak seçimi % 0,65 oy oranıyla kaybetmiştir. Aynı seçimde o ilçede Saadet Partisi ise % 1,20 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, o seçimde dindarların oylarını % 1,20 oranında bölmeseydi ve Saadet Partisi'nin % 1,20 oranındaki oyu, AK Parti'nin oyu olan % 43,61'e eklenseydi, 2009 Yerel Seçiminde İstanbul'da Büyükçekmece'de belediye başkanlığını dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti, % 44,81 oy oranıyla kazanmış, solcu, laikçi CHP ise % 44,26 oy oranıyla kaybetmiş olacaktı.
Yine İstanbulumuzdan bir başka misal daha vereyim. 2009 Yerel Seçiminde İstanbulumuzun Kartal İlçesinde seçimi % 41,55 oranında oy almış olan CHP kazanmış, AK Parti ise % 38,23 oranında oy alarak seçimi % 3,32 oy oranıyla kaybetmiştir. Aynı seçimde o ilçede Saadet Partisi ise % 5,26 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, o seçimde dindarların oylarını % 5,26 oranında bölmeseydi ve Saadet Partisi'nin % 5,26 oranındaki oyu, AK Parti'nin oyu olan % 38,23'e eklenseydi, 2009 Yerel Seçiminde İstanbul'da Kartal'da belediye başkanlığını dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti, % 43,49 oy oranıyla kazanmış, solcu, laikçi CHP ise % 41,55 oy oranıyla kaybetmiş olacaktı.
Bir de olayın diğer boyutu var; o da şudur: Saadet Partisi'nin, dindarların oylarını AK Parti'ye seçimi kaybettirecek kadar bölememesiyle AK Parti'nin CHP'ye karşı az farkla kazandığı seçimler var. Bunlardan bazılarının misallerini vereyim:
2009 Yerel Seçiminde AK Parti, İstanbul'da Beykoz'da belediye başkanlığı seçimini % 36,71 oy oranıyla, seçimde 2. sırada yer alarak % 34,55 oranında oy almış CHP'den % 2,16 oranında fazla oy alarak kazanmış, Saadet Partisi ise o seçimde % 8,90 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, 2009 Yerel Seçiminde Beykoz'da dindarların oylarını 3-4 puan daha fazla bölmüş olsaydı, seçimi dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti değil, solcu, laikçi CHP kazanmış olacaktı.
2009 Yerel Seçiminde AK Parti, İstanbul'da Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı seçimini % 31,02 oy oranıyla, seçimde 2. sırada yer alarak % 30,02 oranında oy almış CHP'den % 1 oranında fazla oy alarak kazanmış, Saadet Partisi ise o seçimde % 1,03 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, 2009 Yerel Seçiminde Beylikdüzü'nde dindarların oylarını 2-3 puan daha fazla bölmüş olsaydı, seçimi dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti değil, solcu, laikçi CHP kazanmış olacaktı.
2009 Yerel Seçiminde AK Parti, İstanbul'da Çekmeköy'de belediye başkanlığı seçimini % 43,33 oy oranıyla, seçimde 2. sırada yer alarak % 42,91 oranında oy almış CHP'den % 0,42 oranında fazla oy alarak kazanmış, Saadet Partisi ise o seçimde % 3,99 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, 2009 Yerel Seçiminde Çekmeköy'de dindarların oylarını 1-2 puan daha fazla bölmüş olsaydı, seçimi dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti değil, solcu, laikçi CHP kazanmış olacaktı.
2009 Yerel Seçiminde AK Parti, İstanbul'da Tuzla'da belediye başkanlığı seçimini % 40,25 oy oranıyla, seçimde 2. sırada yer alarak % 38,80 oranında oy almış CHP'den % 1,45 oranında fazla oy alarak kazanmış, Saadet Partisi ise o seçimde % 4,89 oranında oy almıştır. Eğer Saadet Partisi, 2009 Yerel Seçiminde Tuzla'da dindarların oylarını 2-3 puan daha fazla bölmüş olsaydı, seçimi dindar ağırlıklı merkez sağ parti AK Parti değil, solcu, laikçi CHP kazanmış olacaktı.
Yukarıda vermiş olduğum bu kadar misal, sanırım ki konunun vuzuha kavuşması bakımından kesin olarak yeterli olmuştur.
Siyaset bilimine biraz fazla eziyet etmiş olabilirim; ama ne yapalım ki arada yapıyorum böyle yaramazlıklar!
|
Bazı Saadet Partili kardeşlerimizin dindarların oylarını bölmemek için 30 Mart 2014 Yerel Seçiminde hem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçiminde oylarını Kadir Topbaş'a vereceklerini hem de seçimin AK Parti ile CHP arasında başa baş geçmesi muhtemel ilçelerde de yine AK Partili adaya vereceklerdir diye düşünüyorum.
Ayrıca şunu da hatırlatayım; Kürt milliyetçisi oyların 2004 ve 2009 Yerel seçimindeki durumu şöyledir: 2004 Yerel Seçiminde SHP'nin adayı % 3,64, 2009 Yerel Seçiminde ise DTP'nin adayı Akın Birdal, % 4,52 oranında oy almıştır. Kürt milliyetçileri, 2014 Yerel Seçimine İstanbul'da Halkların Demokratik Partisi'yle (HDP) girmektedirler. HDP, İstanbul'a Sırrı Süreyya Önder'i aday göstermiştir. HDP'nin adayı Sırrı Süreyya Önder'in, Kürt milliyetçilerinin adayı olmasının yanı sıra önemli bir özelliği de Gezi Kalkışması'nın sembol siyasetçisi olarak Gezicilerin adayı olması ve sol, sosyalist kişiliğiyle tanınan ve sol kesimin sevip değer verdiği bir siyasetçi olmasıdır. Sırrı Süreyya Önder aday olmasaydı belki isteyerek ya da istemeyerek CHP'ye ve dolayısıyla Biçare Sarıgül'e oy verebilecek olan pek çok solcu, sosyalist vatandaşımız, oylarını bu seçimde HDP'ye ve dolayısıyla onun adayı Sırrı Süreyya Önder'e vereceklerdir. Böylelikle HDP'nin adayı Sırrı Süreyya Önder'in İstanbul'da 2014 Yerel seçiminde, 2009 Yerel Seçiminde DTP'nin adayı Akın Birdal'ın almış olduğu oy olan % 4,52'den daha fazla oy almasının kuvvetle muhtemel olduğunu söyleyebiliriz. HDP, İstanbul'da bu yerel seçimde % 6 - % 7 civarında oy alabilir diye tahmin ediyorum.
Biçare Sarıgül, Sırrı Süreyya Önder varken, Gezicilerin, Gezi Kalkışması'nı adayı benim deme alçaklığında bulunamaz. Gezi Parkı'nda iş makinesinin önünde durarak yapılacak düzenlemeleri engellemesi ve daha sonraki mücadelesiyle Sırrı Süreyya Önder, Gezicilerin, Gezi Kalkışması'nın sembol siyasetçisi olmuştur. Bu sebeple de yerel seçimde Gezicilerin pek çoğu oylarını HDP'ye ve dolayısıyla Sırrı Süreyya Önder'e vereceklerdir ve bu da Biçare Sarıgül'ün aleyhine olacaktır diye değerlendiriyorum.
CHP'nin hırsızlık, yolsuzluk sebebiyle partisinden ihraç ettiği Biçare Sarıgül, üzerindeki hırsızlık ve yolsuzluk şaibesiyle 30 Mart 2014 Yerel Seçimine katılmak durumunda kalacaktır. CHP'nin Biçare Sarıgül hakkındaki yolsuzluk raporu da yerel seçimde Biçare Sarıgül'ün aleyhine olacaktır diye düşünüyorum.
Bütün bunların yanı sıra, AK Parti'nin İstanbul'a yapmakta olduğu ve yapacağı; Kanal İstanbul, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli de İstanbulluların AK Parti'ye desteklerindeki önemli faktörlerden olacaklardır. Bu muhteşem hizmetlerimiz ve benzeri hizmetlerimiz; AK Parti'nin İstanbul'a ve İstanbullular'a en çok hizmet eden en icraatçı siyasi parti olma vasfını apaçık ve reddedilemez biçimde kanıtlamaktadır.
İşte bütün bu şartlar göz önüne alındığında, 30 Mart 2014 Yerel Seçiminde AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş'ın en az % 45 oranında oy alarak seçimi kazanacağına inanıyorum.
Konu Cihannur tarafından (01-29-2014 Saat 06:17 ) değiştirilmiştir..
|