Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-13-2014, 02:41   #9
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
manifesto Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Bu yazdıklarını seçimden sonra bir daha okuyalım
Siz dışarıda ki nabzın farkında değilsiniz sanırım
Erzurum Erdoğan'a oy verince demokrasiye sahip mi çıkmış oluyor?
Mesela MHP ye oy verince ne oluyor?
Demokrasi olmuyor mu?
Partizanlık zor şey tabi
Parti gözüyle değil de vatandaş gözüyle bak

İstanbul'da Taksim'de BİR AVM inadı yüzünden 11 kişi kör oldu 8 kişi öldü
Bugün ölen Evlan için bir baş sağlığı bile dileyemeyen bir Başbakan var artık karşımızda

Karşısında DÜŞMAN olmadan seçime giremeyen bir Başbakan
Bu seçimde de kendisine cemaati düşman seçmiş
Onunla kavga ederek halktan oy alabileceğini sanıyor

30 Mart 2014 Yerel Seçiminden sonra bu konuya tekrar yazalım inşaallah.

Dışarıdaki nabzı en iyi tutanların başlarında anket şirketleri gelir. Mesela, İstanbul'da Kadir Topbaş'ın, Biçare Sarıgül'ün 10 puan civarında farkla önünde olduğunu kafadan atmıyorum; güvenilir 3 anket şirketinin sonuçlarına göre söylüyorum. Ankara'da Melih Gökçek'in, Mansur Yavaş'a göre 5 puan önde olduğunu bulan ben değilim, Pollmark araştırma şirketi. Peki sen nasıl tutuyorsun dışarıdaki nabzı?

Erzurum ya da başka şehirler bu seçimde AK Parti'ye oy verdiklerinde demokrasiye sahip çıkmış olacaklar; çünkü son 1 yıl içinde 2 darbe girişimi (31 Mayıs 2013 Laikçi İrticai Gezi Kalkışması darbe girişimi ve 17 Aralık 2013 Dostmodern darbe girişimi) yaşadık ve 17 Aralık Dostmodern darbe süreci elan sürüyor. Şantajcı Montajcı Haramzade Paraleller, bazılarının dile getirdiği 'turbun büyüğü heybede' gizemiyle AK Parti'yi iktidardan düşürmek için çabalıyorlar.

İşte bu yüzden, 30 Mart 2014 Yerel Seçiminde AK Parti'ye oy vermek, demokrasiye oy vermek demektir; iktidara getirdiğim siyasi partiyi ne Anarşist Darbeci Vatan Haini Laikofaşistler devirebilirler ne de Şantajcı Montajcı Haramzade Paraleller devirebilirler, iktidara getirdiğim siyasi partiyi bu ülkenin sahibi olarak ben değiştiririm demektir.

31 Mayıs 2013 Laikçi İrticai Gezi Kalkışması'nı yapmış olan Anarşist Darbeci Vatan Haini Laikofaşistler, Kabataş'ta olsun başka yerlerde olsun pek çok başörtülü hanım kardeşlerimize saldırırlarken, Gezi Parkı'na AVM ya da Topçu Kışlası yapılmasını mı protesto ediyorlardı?

Peki, Gezi Parkı eylemlerinde tutuklananların yarısının Alevi ve 3'te 1'inin Dersim kökenli olmalarını neyle açıklayacaksın? 'Sünniler, Gezi Parkı'na AVM ya da Topçu Kışlası yapılmasına karşı değiller de, Aleviler mi böyle bir şeye karşılar.' diye mi açıklayacaksın?

Gezi Kalkışması esnasında yapılmış olan laikçi eylemler, CHP'nin % 70'ler civarında oy aldığı Kadıköy'de, Beşiktaş'ta yoğunlaştı da; Bağcılar'da, Esenler'de, Güngören'de, İstanbul'un diğer pek çok ilçesinde niye yoğunlaşmadı? Bi zahmet buna da cevap ver.

Gezi Kalkışması, Müslüman Türk Milleti'nin, dindarların bu ülkede iktidarda olmasını istemeyen laikçi bir kalkışmadır ve o kalkışmaya katılanların büyük çoğunluğu da laikler ve Alevilerdir.

Gezi Kalkışması'nda gözlerini kaybedenlerden de, ölenlerden de, o kalkışmayı yapan Anarşist Darbeci Vatan Haini Laikofaşistler sorumludurlar. Berkin Elvan'ın ölümünün sorumlusu da anarşist kalkışmayı gerçekleştiren anarşistlerdir. AK Parti iktidarında Türkiye, demokratikleşme konusunda eskiye göre çok mesafe almıştır. Kopenhag siyasi kriterlerini gerçekleştiren siyasi parti AK Parti'dir, Avrupa Birliği'nden tam üyelik müzakere tarihi alan siyasi parti AK Parti'dir, Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakerelerini başlatan siyasi parti AK Parti'dir.

Yalan söylüyorlar. Laikçiler yalan söylüyorlar. Baskı altında değiller. Laiklerin, laikçilerin yoğun olarak yaşadıkları, İstanbul'da; Kadıköy'e, Beşiktaş'a, Bakırköy'e git; Ankara'da Çankaya'ya git, İzmir'de Karşıyaka'ya git; oralarda laikçiler her türlü özgürlüğe sahip olarak yaşıyorlar. Rahatlıkla kız arkadaş, erkek arkadaş edinebiliyorlar, istedikleri gibi içki içebiliyorlar, yazları; Çeşme'ye, Kuşadası'na, Bodrum'a, başka sahil şehirlerine tatile gidebiliyorlar. Fikirlerini özgürce dile getirebiliyorlar. Yaşam tarzlarına herhangi bir baskı yok. Rahatsız oldukları şey şu: Sayıca azınlık (% 10 civarında laik)
oldukları hâlde ülkeyi yönetmek, kendi laik yaşam tarzlarını millete zorla dayatmak ve Müslüman Türk Milleti'ni medeniyetinden (İslam Medeniyeti, Türk-İslam Medeniyeti) kopararak, kendi medeniyetlerini (Batı Medeniyeti) ülkede hâkim kılmak istiyorlar; ama olmuyor. Çünkü kendileri % 10 civarında laikler, + % 10 civarında Alevilerin oylarıyla anca CHP'nin tabanı olan % 20 civarında bir rakama ulaşabiliyorlar.

AK Parti ile CHP arasındaki mücadeleyi sadece bir sağ-sol mücadelesi olarak değerlendirmek doğru olmaz. Türkiye'deki mücadele temelde sağ-sol mücadelesinden daha derin bir mücadele olarak medeniyetler arası mücadeledir. AK Parti, İslam Medeniyeti'nin, Türk-İslam Medeniyeti'nin Türkiye'deki ana temsilcisiyken, CHP ise Batı Medeniyeti'nin Türkiye'deki ana temsilcisidir. Türkiye siyasetindeki kavganın bu kadar çetin geçmesinin nedeni de işte budur: Farklı iki medeniyetin mücadelesi...

Objektif değerlendirmelerde bulunacağım konusunda hiç şüphen olmasın. Koyu bir AK Partiliyim; ama objektif değerlendirmelerde bulunabilen bir insanım. AK Parti'nin savunduğu başkanlık sistemine karşı olduğumu ve başkanlık sistemi referanduma götürülürse 'hayır' oyu kullanacağımı forumumuzda belirtmişimdir. Hakeza, dershanelerin zorla kapatılmasını doğru bulmadığımı ve bu politikaya da karşı olduğumu belirtmiştim. AK Parti Forum'da daha önce yazmış olduğum mesajlarımı incelersen bu tür yorumlarıma rastlarsın.

Konu Cihannur tarafından (03-13-2014 Saat 02:58 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla