Hissiyattan bahsediyorum, iki taraf da karşı taraftan baskı ve korku hissediyor.
Birkaç mesaj önce şu anda bir sorun yok dedim, özgürlükler var ama uzayan yozlaşmış ve otoriterleşmiş olan bir iktidar bulunduğu makamı daha da güçlendirmeye kalkarsa gün gelir rakibi iktidar olur ve o hazırlanan gücü karşısında bulduğu anda bu sefer o bunu kullanmaya kalkar.
Bu rekabet ve çatışma Cumhuriyetten eskidir. Bence demokratik istikrar ülkede ilk defa yakalanmıştır çünkü sandık çalışıyor ve darbe olmuyor ama iktidar demokrasi ile de hala değişemiyor.
Yani bu Menderes dönemi de böyleydi. Darbeler azınlığın diktatörlüğü iken demokrasi çoğunluğun diktatörlüğüne dönüşüyor. Bir türlü iki tarafın da hakları aynı anda temin edilemiyor.
Demokrasi ezme-ezilme sistemi değil, demokrasi yenişemeyenlerin sistemidir.
İnönü demokrasiye bence mecburiyetten geçmişti çünkü dünya savaşını demokratlar kazanıp hitler kaybedince Batı bizi sıkıştırdı ve biz de sovyetlerden de korktuğumuz için mecburi demokrasiye geçtik.
Bence yine Batı'dan korkulduğu için Doğu bloğuna giremiyoruz. Aksi halde iktidarın otoriterleşmeye eğilimi var ve bu eğilimin yönü Doğu otoriterliğidir, Batı demokrasisi değil.
Demokrasiye bayıldığımızdan değil, dünya şartları gereği mecbur olduğumuzdan demokrasi çat pat var bizde. Yoksa herkesin diktatörlüğe meyili var.
|