Konu: Adolf HITLER
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-15-2014, 07:57   #63
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart
Alıntı:
zülcenaheyn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hissiyattan bahsediyorum, iki taraf da karşı taraftan baskı ve korku hissediyor.
Öyle olsa bunun açık tezahürleri olur. Türkiye'de en rahat yaşayanlar sözde baskı altında olduğunu söyleyen laikler; çünkü maddi durumu en iyi olanlar onlar. Laiklere yönelik baskı ve korkutma yok; ya ne var? Laiklerin iktidar olma arzuları ve hırsları var. Bunun böyle olduğunun tespitini ve teyidini yapmak çok basit: İlkbaharda, sonbaharda, kışın; İstanbul'da Kadıköy'de, Bakırköy'de, Beşiktaş'ta, Şişli'de; Ankara'da Çankaya'da; İzmir'de Karşıyaka'da bir gezin. Laiklerin oralarda ne kadar rahat ve maddi imkânlar içinde yaşadıklarını görün. Yazın da çıkın; Bodrum, Çeşme, Marmaris, Kuşadası gibi sayfiye ilçelerine gidin. Oralarda da laiklerin ne kadar rahat ve eğlence içinde yaşadıklarını görün. Bunu bizzat siz de deneyimleyebilirsiniz başka herhangi biri de. Dediğim gibi, Türkiye açık bir toplumdur. Laiklerin baskı altında ve korku içinde yaşamadıklarını, maddi imkânlar içinde özgürce yaşadıklarını dileyen herkes, laiklerin yoğun olarak yaşadıkları yerlere gidip, oralarda gözlem yaparak kendi gözleriyle görebilir. Nasıl ki Alper Görmüş'ün, laiklerin içlerinde yaşayarak onların iç yüzlerini, 'Korkmuyorsunuz, 'korkunççuluk' oynuyorsunuz' diyerek gözler önüne serdiği gibi, laiklerin hayatlarını izleyen herhangi biri de onların baskı altında olmadıklarını ve 'baskıcılık' oynadıklarını apaçık ve net olarak görür.

Laikler demokrasiyi kabul etmek ve içlerine sindirmek zorundalar. Türkiye'de
12 yıldır iktidarda laiklerin istemedikleri ama halkın istediği AK Parti iktidarı var. Laikler istemedikleri AK Parti iktidarını değiştirmek istiyorlarsa -ki deli gibi istiyorlar- yapacakları tek şey var: Seçim kampanyalarında çalışarak ya da muhalefetin seçim kampanyalarına destek vererek, halkı, AK Parti'den başka siyasi partilere oy vermeye ikna etmek ve bunun sonucunda da AK Parti'nin önümüzdeki ya da daha sonraki genel seçimlerde salt çoğunluk olan 276'dan daha az sayıda milletvekili çıkarmasını sağlayarak AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını engellemek.

Süleyman Demirel'in bir zamanlar meşhur bir sözü vardı. Onun hükümetini düşürmek isteyenlere, "Bulun 226'yı düşürün hükümeti" derdi. TBMM o zamanlar 450 milletvekilinden oluştuğu için, hükümetleri düşürebilmek için salt çoğunluk olan 226 milletvekilinin oyu gerekiyordu. Şimdilerde ise TBMM, 550 milletvekilinden oluşmakta, tek başına hükümet olabilmek ya da mevcut hükümeti düşürebilmek için şimdilerdeki salt çoğunluk olan 276 milletvekilinin oyuna gereksinim duyulmaktadır.

Konu Cihannur tarafından (11-15-2014 Saat 08:27 ) değiştirilmiştir..
Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla