Tekil Mesaj gösterimi
Alt 12-23-2014, 14:11   #61
Kullanıcı Adı
BeldeiTAYYIBe
Standart
Alıntı:
MEÇHUL ADAM Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Hz.Süleyman'ın, Allah'a zengin olmak ve yeryüzüne hükmetmek için ettiği duayı sen biliyor musun?Hz.Süleyman dünyayı yönetiyordu, anlasanıza bunu kardeşim...Hz.Süleyman aynı zamanda yeryüzünü adaletle yönetiyordu.Biz hükümetimizden adalet arıyoruz adalet!..

Bahsettiğin Osmanlı'nın saraylarını biz de tasdik etmiyoruz.Hele de Kanuni Sultan Süleyman'ın yaptığı israfı ve şatafatıda tasdik etmiyoruz.Ben de diyorum ki size, insanoğlunun gözü açtır.Onun egosu ağır basarsa önünde kimseyi görmez.Makam ve mevki için uğraşanlar buna dahildir.

Gerçekten sizlere birşeyler anlatabilmek meğer çok zormuş.Allah sizin basiretinizi elinizden almış, bundan haberiniz yok!.

BİR DEVLET BAŞKANI; MERHAMETLİ,ADALETLİ VE ŞECAATLİ OLURSA ÇADIRDA DA HÜKMETSE O, KÜFFARIN GÖZÜNDE HEYBET SAHİBİ OLMAKTAN ÇIKMAZ. EĞER O, KÜFFARA YUMUŞAK DAVRANSA VE ONLARLA HEMHAL OLSA DEV GİBİ SARAY DA YAPTIRSA ALLAH KATINDA SİNEK GİBİ KIYMETİ OLMAZ.SİZ BUNU ANLAYACAK KAPASİTEYE HENÜZ VARAMAMIŞSINIZ GALİBA...


Saray tartışmaları gündemde. Sahabelerden örnekler veriliyor ama meseleleri tek yönlü ele almamak lazım. Müçtehitlerin çıkardığı yorumları bilmek gerekir.
Efendim “O saray yapmış, o köşk yapmış, öbürü araba alıp satmış…” bunlar bizi alakadar etmiyor. Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem): “Dünya işlerini siz daha iyi bilirsiniz.” buyuruyor. (Müslim, Fedâil:38, no:6277, 7/95)
YAYIK GİBİ ÇALKALARIM
Ebu Zerr örneği veriliyor. Hazreti Muaviye (Radıyallâhu Anh) Efendimiz’e “Bu saray niye böyle oldu?” diye karşı çıkmış. Şimdi burada ben yayık gibi çalkaladıkça çok acayip şeyler çıkarabilirim.
Şimdi Ebu Zerr Efendimiz zamanın halifesine gitmiş. Hazreti Muaviye’ye. Saraya girmiş. Konuşmalarıyla tehditleriyle sarayı sallamış adeta. Buradan ben şunu anlıyorum. Hazreti Muaviye ne kadar acayip bir insanmış. Bugün hangi yöneticinin karşısına çıkılıp böyle bir ikaz yapılabilir. Ebu Zerr büyük adam tamam. Ama Muaviye (Radıyallâhu Anh) da farklı bir zat. Neden?
HZ. ÖMER ÖRNEĞİ
Ebu Zerr (Radıyallâhu Anh)ı karşısına muhatap alıp dinlemiş. Neyse Hazreti Muvaiye Ebu Zerr (Radıyallâhu Anh)ı dinlemiş, ikna etmeye çalışmış, kapıya kadar çıkıp yolcu etmiş. Hiç bir hakaret edilmemiş.
Ebu Zerr ör­ne­ği­ne kar­şı­lık ben de Haz­re­ti Ömer ör­ne­ği ve­re­yim. Haz­re­ti Öme­r’­in sa­ra­yı yok­tu doğ­ru. Yok­tu ama Haz­re­ti Ömer Haz­re­ti Mu­avi­ye­’yi tef­ti­şe git­ti. Ni­te­kim İb­ni Ab­dil­berr ve Ze­he­bî (Ra­hi­me­hu­mel­lâh) gi­bi bü­yük zat­la­rın nak­li­ne gö­re; Ömer (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) Şa­m’­a gi­rip Mu­âvi­ye­’yi gör­dü­ğün­de: “Bu Ara­b’­ın Kis­râ­sı ol­muş.” de­di.
KOR­KUT­MA­MIZ GE­RE­Kİ­YOR
Çün­kü Mu­avi­ye (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) onu çok şâ­şa­alı bir ka­fi­ley­le kar­şı­la­mış­tı. Ömer (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh) ona: “Ba­na ge­len ha­ber­le­re gö­re ih­ti­yaç sa­hip­le­ri se­nin ya­nı­na di­rek gi­re­mi­yor, ka­pın­da bek­li­-yor­lar­mış, bu­na rağ­men sen böy­le deb­de­be­li ka­fi­le­ler na­sıl dü­zen­le­ye­bi­li­yor­sun, bu­nu ni­çin ya­pı­yor­sun?!” de­yin­ce o: “Biz düş­man ca­sus­la­rı­nın çok­ça bu­lun­du­ğu bir mem­le­ket­te bu­lu­nu­yo­ruz, bu yüz­den sul­ta­nın (dev­le­tin) gü­cü­nü gös­te­rip on­la­rı kor­kut­ma­mız ge­re­ki­yor, ba­na böy­le yap­ma­ma­mı em­re­der­sen vaz­ge­çe­rim.” di­ye ce­vap ver­di.
MİL­LE­Tİ
Bu­nun üze­ri­ne Ömer (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh): “Sa­na bir şey em­ret­mi­yo­rum, ay­nı za­man­da se­ni böy­le yap­mak­tan neh­yet­mi­yo­rum.” di­ye ce­vap ver­di. (İb­ni Ab­di­’l-Berr, el-İs­tî­‘âb, 1/445; Ze­he­bî, Si­ye­ru e‘­lâ­mi­’n-nü­be­lâ, Mu­‘â­vi­ye ib­ni Ebî Süf­yân mad­de­si, 3/133)
Ya­ni Mu­avi­ye (Ra­dı­yal­lâ­hu Anh): “Biz Rum di­ya­rın­da­yız, bun­lar gö­rü­nü­şe, gös­te­ri­şe çok iti­bar edi­yor. Adam­la­rın sa­ray­la­rı ki­li­se­le­ri çok şâ­şa­alı. Mil­le­ti al­da­tı­yor­lar. İn­san­lar ih­ti­şa­mı gö­rün­ce ka­pı­lıp gi­di­yor, bun­la­ra tâ­bi olu­yor. Biz de ken­di­mi­ze böy­le bir yer-yurt yap­tık. Dev­le­tin yö­ne­ti­mi­nin hey­bet­li gö­rün­me­si, güç­lü gö­rün­me­si bu Rum di­ya­rın­da da­ha mü­na­sip.” di­yor.
HİK­MET­Lİ SÖZ
Haz­re­ti Ömer Efen­di­miz de: “Bu iş­le­ri de­ğiş­ti­r” bu­yur­mu­yor. Ak­si­ne “Sen çok akıl­lı bir adam­sın. Bu iş­ler­de­ki has­sa­si­ye­ti­mi bi­li­yor­sun. Ama de­di­ğin ko­nu­da be­ni du­rak­la­tan hik­met­li bir şey söy­le­miş ol­dun. Bun­dan do­la­yı ben sa­na bir şey di­ye­mi­yo­rum.
İS­LA­M’­IN MEN­FA­ATi İÇİN
Bu­ra­da va­li­sin, İs­la­m’­ın men­fa­ati­ne gör­dü­ğün şey­le­ri te­sis et.” de­mek is­ti­yor. Bu­ra­da Haz­re­ti Ömer za­hi­ren ve­ya ale­nen “Böy­le de­vam et.” de­mi­yor ama bu­ra­da bir ha­ram, bir gü­nah söz ko­nu­su ol­say­dı Haz­re­ti Öme­r’­in onu az­let­me­si la­zım­dı. O hal­de me­se­le­le­ri ele alır­ken tek yön­lü ele al­ma­mak, sa­ha­bî­le­rin tü­mü­nün gö­rüş­le­ri­ni bil­mek, müc­te­hid­le­rin on­lar­dan ne yo­rum çı­kart­tı­ğı­nı bil­mek ge­re­kir.


Ahmet Mahmut Ünlü ( Cübbeli ) hocaefendinin 18 Aralik 2014 tarihli Vahdet gazetesindeki kösesinden alinti. Kaynak Habervaktim.com

Hocam sana cok sey söylenilebilir ama dedigim gibi öfken aklinin önünde yürüdügünden bir fayda verecegini sanmiyorum.
BeldeiTAYYIBe isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla