Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-16-2015, 20:51   #15
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
Cihannur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

İşte deliller...





Dertlere Derman AK Parti.
Kardeşim.Sen gerçekten Hak ile bâtılı birbirinden ayıracağın yerde illa ki partime halel gelmesin diye bizimle mücadele ediyorsun.Bu senin gösterdiğin ekonomi grafiği sadece göstermelik olup halka yansıtılmayanlardır.Oysa Merkez Bankası % 1 bile faizi aşağı çekmekten aciz oluyorsa bu borçlanmalar nasıl ödendiğini de siz hesaplayın..

Al bak, birde ben sana çizelge getireyim hangisi doğru hangisi yanlış sen karar ver...


Tayyip Bey'e sesleniyoruz.Başbakan iken “IMF’ye borcu sıfırladın,Peki 337 milyar dolarlık dış borç yükü bizim değil mi, Yunanistan’ın borcu mu bu, yoksa Güney Kıbrıs’ın mı?”…






KAMUNUN TOPLAM BORCU 563 MİLYAR TL

Kamunun 2002 yılında 155.2 milyar TL olan iç borç stoku, yüzde 163 oranında net 253 milyar lira büyüyerek 2012 sonunda 408.3 milyar liraya yükseldi. Aynı dönemde kamunun dış borcunun TL karşılığı da 102 milyar liradan 154.6 milyara yükseldi. Böylece kamunun iç-dış toplam borcu 2002-2012 döneminde yüzde 119 oranında net 316 milyar lira büyüyerek 563 milyar liraya yükseldi. Yani Cumhuriyetin ilk 80 yılında devletin 257 milyar lira olan toplam borcuna, son on yılda 316 milyar lira eklendi. AKP, on yılda devleti önceki 80 yıldakinden daha fazla borçlandırdı.

2012 sonu itibariyle kamunun toplam 563 milyar TL’lik iç ve dış borcu ile özel sektörün 226 milyar dolarlık dış borcu birlikte düşünülünce Türkiye’nin toplam borç yükü, 1 trilyon TL’ye yaklaşıyor, bu da 564 milyar dolarlık bir büyüklüğe işaret ediyor.

AKP döneminde en hızlı artış hane halklarının borçluluğunda yaşandı. AKP’nin 10 yıldır uyguladığı ekonomi politikaları çalışan kesimlerin reel alım gücünü geriletirken, halk borçlanarak tüketmeye özendirildi.

Geliri artmamasına rağmen, finans sektörü imkanlarıyla eskisinden çok daha fazla tüketmeye alıştırılan halka sanal bir refah yaşatıldı. Bankacılık kesimi yurt dışından, vatandaşlar da bankalardan borçlanmaya teşvik edildi. “Yüksek faiz-düşük kur” politikasını dünyadaki en yüksek reel faizi vererek uygulayan AKP, rantiyeyi ve bankaları ihya ederken, vatandaşı ise tüketici kredisi ve kredi kartlarına mahkum etti; Erdoğan döneminde ailelerin borç yükü katlandıkça katlandı. Tüketici kredileri ve bireysel kredi kartları ile yapılan borçlanma 2002-2012 döneminde tam 38 kat büyüyerek 6.4 milyar liradan 255 milyara yükseldi. Tüketici kredilerinin 2002 sonunda sadece 2.2 milyar TL olan bakiyesi 2012 sonunda 185.9 milyar liraya, kredi kartlarındaki borç bakiyesi de 4.1 milyar liradan 68.8 milyar liraya yükseldi.

NOT:ÜLKE OLARAK DERTLERİMİZ BİTMİYOR.KONU İYİCE UZAYACAK.BİZ BURADA EN İYİSİ LAFI KISA KESELİM.ÜLKENİN KALKINMASINI ELBETTE Kİ İSTERİZ. BÖYLE BORÇ ALMAYLA ÜLKE KALKINMAZ.HAVUZ SİSTEMİ, YERALTI KAYNAKLARIN AÇILMASI VE İŞLETİLMESİ VE DENK BÜTÇE İLE ÜLKE KALKINDIRILIR.

AKP DÖNEMİNDE TAM KAPİTALİZMİN ZİRVESİNİ YAŞIYORUZ.BU GİDİŞAT HİÇ DE HAYRA ALAMET DEĞİLDİR.

EKONOMİ MESELELER BİZİ AŞIYOR FAZLA İLERİSİNE GİDEMİYORUM.ÇÜNKÜ KARMAKARIŞIK BİR BORÇ YAPILANMASI VAR.BURADA EN ÇOK ZARAR EDEN YİNE GARİB GUREBA İNSANLARIMIZ OLACAKTIR.TUZUKURULAR DAHA DA SERVETLERİNİ GENİŞLETECEKLERDİR.BİZ BURADA BOŞUNA KENDİMİZİ YORUYORUZ.
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla