Tekil Mesaj gösterimi
Alt 09-20-2015, 22:53   #14
Kullanıcı Adı
MEÇHUL ADAM
Standart
Alıntı:
ak61 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben tek partili rejimi asla savunmuyorum, ilkesel olarak tamamen reddettiğimi söylüyorum. Benim 23-38 arası değerlendirmem sadece oluşturulan yeni bir düzen var. Kurtuluş Savaşını vermiş ve başarmış kişiler burda kendilerini yeni düzeni kurarken YETKİN görmüşlerdir. Bu tartışılabilir. Evet belki savaşı kazandınız ama halk size bakalım yetki verecek mi denilebilir. Ancak terkarlıyorum. Osmanlı'dan Türkiye'ye kalan toplumumuz oldukca sadece askerdi. Yineliyorum eğer Osmanlı'dan Türkiye'ye modernizme biraz ayak uydurmuş toplum kalsaydı belkide Kurtuluş Savaşı bu denli kolay kazanılamazdı. Bunun bize savaş anlamında ne kadar katkısı olduysa, birikim anlamındaki eksikliklerde savaş sonrası dönemdeki kayba sebep oldu. Ben yeni kurulan bir ülkedeki en büyük sorunun milletin reformlara ayak uydurması olarak görüyorum. Mesela Türkiye Cumhuriyeti yeni kurulmasada "katılaşmış ve cahil kalmış" bazı beyinler daha 5 sene öncesine kadar Başörtüsü Reformunu kabullenemeyecek durumdaydı. Yine benzer şekilde 1923'te bazı reformların gelenek ve görenekler sebebiyle bazı reformların ise yanlış bilgiler ve cehalet sebebiyle kabullenilmesi, toplumda bunun yerleşmesi kolay olmazdı hatta bunun karşı görüşleri çok çok yüksek çıkardı.

Mesela Laiklik kavramı, Çok partili bir rejimde ben 1930 lu yıllarda Laikliğin Türkiye Cumhuriyetine girebileceğini düşünmüyorum. Bu o dönem için başarılabilecek birşey değildi. Halka rağmen yapılmışmıdır orası farklı bir tartışmadır ben o kısımda değilim. Ancak Laiklik bence çok partili bir rejim durumunda Anayasa'ya giremezdi.

Ben Tek Parti Diktatörlüğü demesemde o dönem kullanılan seçim sistemini diktatörlük olarak görmekteyim. Bana göre o dönem herhangi bir çok partili seçimde dahi 1.parti olmak diktatörlüktür. Örneğin o dönemki seçim sisteminde 1.parti %45 2.parti %40 oy aldığında, 1.Parti 2.Partinin 5 katı vekil çıkarıyordu. Zaten neresinden bakarsan bak anti demokratik bir durum. Zaten hem 46 seçimleri hem 60 darbesi öncesi son seçimler aslında anti demokratik seçimlerin olduğunun da ıspatı.

Seçim değil de zihniyet diktatörlüğü olarak bakarsak, ben Atatürk ilkelerinde bir diktatörlük görmüyorum. Ancak ülkedeki Darbeler Atatürk ilkelerini kendilerine dayanak gösterip saçma sapan uygulamalar ile belkide 20.yy'dan 50 sene temiz çaldılar.

23-38 arsında demokrasi olarak kayıp görebiliriz ama ülkenin oturduğu eksen üzerinde bir hata görmüyorum. Bir ağaç dikildi ama 23-38 arasında bu ağaçtan kimseye meyva verilmedi gibi ağaç iyice olgunlaşsın istendi. Eğer Mustafa Kemal 23-38 arasını şahsi menfaatleri için kullansaydı belki o zaman diktatörlük olarak görebilirdim ama öyle sultanlar gibi bir hayat sürdüğü de yok adamın, öyle toprağa oturan halkın arasına karışan sürekli il il gezen bir adam.

Kemalizm denen olgu ile bence Atatürk'ü ayrı tutmak lazım, Kemalizm işte o darbeci zihniyettir. O cumhuriyet mitingleri zihniyetidir. Atatürk bu ülkeyi kurdu evet bende onun izindeyim ben bu ülkenin sahibiyim ben ne dersem o o olur zihniyetidir. Tam bir diktatoryal zihniyet budur. Bir zümrenin iktidarını içerir ve Atatürk'ün getirdiği sisteme tamamen zıttır. Benim şahsi görüşüm böyle. Chp zihniyetinin özellikle birkaç yıl öncesine kadar tamamen böyle olduğunu ama Ak Parti ile biraz daha noramlleşmeye mecbur kaldıklarını görebiliyoruz. Küçük dağları biz yarattık. Bizim dediğimiz Anayasadır bunu yapamazsın onu edemezsin modundan nihayet evrildiler. AK Parti , Chp'ye de hizmetlerde bulundu bence Belki bu yolla Chp gerçek Atatürkçülüğü anlamaya çalışır. Kendi dogmalarından kurtulur.
Alıntı:
Seçim değil de zihniyet diktatörlüğü olarak bakarsak, ben Atatürk ilkelerinde bir diktatörlük görmüyorum. Ancak ülkedeki Darbeler Atatürk ilkelerini kendilerine dayanak gösterip saçma sapan uygulamalar ile belkide 20.yy'dan 50 sene temiz çaldılar.
Bak burada yanıldığın veya aldandığın nokta da; M.Kemal'in diktatör olmadığı algısı var sende.Oysa cumhuriyet tarihi, devrim ve inkilaplara baktığımızda binlerce masum insanların zorla bu inkilapların uygulanması için baskılar, zulümler, sürgünler ve işkencelerle ancak devrim ve inkilaplar halka dayattırıldı.Mustafa Kemal, halk tarafından seçilmiş değil, bizzat o zamanda ki ittihad ve terakki cemiyeti ile jön türkler denilen; kimisi mason kimisi yahudi asıllı olan milletvekillerinden müteşekkil bir meclis oluşturulmuştu.Aralarında çok az hilafet yanlısı milletvekili olmuşsa da bunların sözü geçmiyordu.Hülasa;aslında birinci cumhuriyet 1922'de kuruldu,Bu cumhuriyetin kuruluş amacı yeniden hilafetin olması ve Mustafa Kemal'in halife olması meselesi idi.Mustafa Kemal buna asla razı olmadı.Kendisine muhalif olan diğer paşaların haberi olmadan, kendi istediği adamlarla şimdi ki cumhuriyeti kurmuştur. Lakin, M.kemal'in kendi kafasına göre kurmuş olduğu bu şimdi ki cumhuriyetle kendisinden üstün ve tecrübeli olan Kazım Karabekir, Mareşal Fevzi Çakmak, Ali Suat Cebesoy gibi hilafet yanlısı paşalara yapılan baskıları tasfiye oyunlarını bilmiyorsunuz.İşte bu minval içinde cumhuriyet, halkın rızasıyla değil, Lozan antlaşmasına göre yönetim şekli almıştır.Mustafa Kemal'in ölümünden 12 sene sonra (1950'de )çoğulcu demokrasiye geçildi.Halk o zaman biraz nefes aldıysa da bu yetmedi yine de eskisi gibi baskı olmasa da çeşitli entrikalarla siyaset güdülüyordu.Halkımız o zaman eski yönetimi (hilafeti aramış olsa da bu artık mümkün olmadı.Şimdi ise ülkemizde demokrasinin adı var kendisi yok.Az da olsa AKP hükümeti ile bazı özgürlüklerin önü açıldı.Bilhassa din ve vicdan özgürlüğü halkın arzusuna bırakıldı.Buna da şükürler olsun ki İsmet inönü gibi bir diktatör gelmedi ülkemize.

Cumhuriyetin kuruluşu, cumhuriyet tarihi başlıbaşına karma karışık, ne idüğü bilinmeyen o zaman ki ayak oyunlarını hakkıyla kimse bilmiyor.Bu yüzden, cumhuriyet tarihi, çetrefelli ve katakulli işlerle doludur.Yalan yanlış ne varsa kemalistlerin uydurdurdukları bu cumhuriyet tarihi aslında muammalı bir tarihtir.ŞU BİR GERÇEKTİR Kİ BU CUMHURİYETİN KURULUŞUNDAN HALKIMIZ KESİNLİKLE RAZI DEĞİL İDİ.ÇÜNKÜ BİR ÇOK İSLAMİ DEĞERLER YOK EDİLMİŞ, ADETA OSMANLI TAMAMEN TARİHE GÖMÜLMEK İSTENMİŞTİR.HALK ARASINDA Kİ O GÜZEL ADET VE GELENEKLER BATILILAŞMA UĞRUNA YOK EDİLMİŞTİR.

13 yıllık AKP hükümeti bazı reformlarla halkın önünü açtı ama bu yetmedi.İnşaallah önümüzde ki seçimlerde onlardan çok daha umut beklemekteyiz.Ben AKP'li değilim ama yapmış olduğu bazı düzenlemeler ve icraatları da tasdik ediyorum ve bundan da umutluyum..

Konu MEÇHUL ADAM tarafından (09-20-2015 Saat 23:10 ) değiştirilmiştir..
MEÇHUL ADAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla