11-07-2015, 21:42
|
#3
|
|
Alıntı:
Özgür Suriye Nickli Üyeden Alıntı
Cumhurbaşkanı 1 kasım öncesi meydanlara çıkmadı dersen yanlış olur çıktı ama daha az
Mesela İst da teröre karşı düzenlenen mitinge katılarak yüzbinlerce kişiye hitap etti
Bunun dışında çeşitli açılışlara katıldı
zaten Davutoğlu ve diğer parti Başkan'ları da 7 haziran a göre daha az miting yaptılar
Erdoğan akıllıca bir strateji izledi meydanlarda çok görünmeyerek muhalefet partilerinin kendi üzerinden halkı kutuplaştırmasına müsaade etmedi
Bu yolla daha önce CHP ye oy veren birçok insanın ak parti ye oy vermesini sağladı
Yine meseleyi partiler üstünde tutup meselenin memleket ve istikrar meselesi olduğunu söyleyerek ve teröre karşı başkomutan olarak devletin gücünü göstererek çok sayıda MHP linin ak parti ye oy vermesini sağladı
Şu yazıyı bi oku istersen
Başkanlığı biz ülkenin geleceği için istiyoruz
http://haber.star.com.tr/yazar/tamam...NxPYpl.twitter
|
Kastım bellidir Özgür Suriye. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 1 Kasım 2015 Genel Seçimine gidilirken AK Parti'ye destek anlamında kampanya yürütmedi.
Arkadaşım ben de başkanlık sistemine Türkiye'nin geleceğini düşündüğüm için karşıyım. Halkın önemli bir bölümü gibi belki de çoğunluğu gibi o sistemin ne olduğunu bilmeyen bir insan da değilim.
Başkanlık sistemi yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirinden sert biçimde ayrıldığı çift başlı bir rejimdir. Bu sistemi savunanlar bir zahmet niye yasama ve yürütme kuvvetleri arasında gevşek kuvvetler ayrımını öngören tek başlı parlamenter sistemi bırakıp da yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirinden sert biçimde ayrıldığı başkanlık sistemini savunuyorlar anlatsalar da dinlesek. Ben medeni bir insanım. Çift başlı başkanlık sisteminin işlerlik anlamında Türkiye şartlarında tek başlı parlamenter sisteme göre daha işlevsel ve iyi bir yönetim olacağına ikna edebilecek bilgileri gösteren olursa ikna olurum; ama yok böyle bir şey!
Parlamenter sistemin yönetim istikrarı anlamında başkanlık sistemine üstünlüğünü al işte 1 Kasım 2015 Genel Seçimi sonucunda bir kez daha gördük. Türkiye'de şimdi yasama sorunu var mı? Yok! AK Parti, 1 Kasım 2015 Genel Seçiminde elde ettiği 317 milletvekiliyle 2019 Genel Seçimine kadar geçirmek istediği yasaları TBMM'den geçirtebilecek güce sahip oldu. Peki Türkiye'de şimdi bütçe sorunu var mı? Bütçe sorunu da yok! AK Parti, AK Parti, 1 Kasım 2015 Genel Seçiminde elde ettiği 317 milletvekiliyle 2019 Genel Seçimine kadar; 2016, 2017, 2018 ve 2019 Türkiye bütçelerini istediği biçimde belirleyip TBMM'den geçirtebilecek güce sahip oldu. Yani tek başına iktidardasın, yürütme sende, yasamaya da hâkimsin, istediğin bütçeleri de istediğin gibi yasalaştırabilecek gücün de var.
Bir de başkanlık sistemine bakalım. 10 Ağustos 2014 tarihinde başkanlık sistemine geçtik ve ilk başkanımız olan AK Partili Recep Tayyip Erdoğan'ı başkan olarak seçtik diyelim. 7 Haziran 2015 Genel Seçiminde de yasamayı yani TBMM'yi belirledik ve başkanın partisi olan AK Parti'nin 258 milletvekiliyle TBMM'de azınlığa düştüğünü varsayalım. Hadi bakalım TBMM'de azınlığa düşmüş AK Parti ve onun desteklediği başkanla, çoğunluğu elde etmiş olan; CHP, MHP ve HDP ve onların karşı olduğu AK Partili başkanla yönetimde istikrarı sağla! Mümkün mü, değil elbette. Yasama sorunu var mı? Var! AK Partili Başkan Erdoğan, 2019 genel seçimine kadar istediği yasaları TBMM'den geçirtebilir mi? Kendi partisi dışındaki diğer partileri razı etmeden geçirtemez. AK Partili Başkan Erdoğan, ülkeyi yönetmek için istediği bütçeleri; 2016, 2017, 2018 ve 2019 Türkiye bütçelerini TBMM'den istediği gibi geçritebilir mi? Kendi partisi dışındaki diğer partileri razı etmeden geçirtemez.
Çift başlı başkanlık sistemine bilerek karşı çıkıyorum bilmeden değil. Yasama ve yürütme kuvvetleri biribirinden tamamen kopartıldığında Türkiye gibi siyasi parti yapısı bulunan ve sert kutuplaşmanın yaşandığı ülkelerde yasama ve yürütme kuvvetleri aynı zihniyetin aynı siyasi partinin elinde bulunmadığı durumlarda yönetim krizlerine açık bir siyasi ortam oluşur. Yasa çıkartamayan, bütçe geçirtemeyen bir başkan, başkan ile parlamento çoğunluğu arasında kavgalar, çekişmeler...
Başkanlık sistemini savunanlar önce kendilerini ikna etsinler. Başkanlık sistemini savunanlara soruyorum: Yasama ve yürütme kuvvetlerinin birbirlerinden tamamen ayrılmasıyla oluşacak çift başlı yönetimi destekliyor musunuz? Çift başlı yönetimin Türkiye'nin lehine olacağını mı düşünüyorsunuz? Çift başlı yönetimde başlardan birinin (mesela yürütme) bir siyasi partinin elinde olduğu (mesela AK Parti) ve başlardan diğerinin (mesela yasama) AK Parti'ye muhalefet eden siyasi partilerin elinde olduğu (mesela; CHP, MHP ve HDP) durumlarda TBMM'den rahatlıkla yasalar çıkartılabileceğini, ülke bütçesinin rahatlıkla yasalaştırılabileceğini umuyor musunuz? Çift başlı başkanlık sistemini savunanlar önce bu sorularıma cevap verip kendilerini ikna etmeliler.
Konu Cihannur tarafından (11-07-2015 Saat 21:51 ) değiştirilmiştir..
|
|
|