Seda Şennik Ateş ırak gezi notları
Matem yaşam şekli olmuş Kerbela'da
Kerbela’da kendimi yaşadığım yüzyıllar öncesine gönderilmiş gibi hissettim. peygamber torunlarının öldürüldüğü topraklarda felaket dün yaşanmışçasına taze... Gülen bir esnaf, ziyaretçi takılmadı gözüme. Matem olmuş. Hayatları Saddam döneminde Şiilere yasaklanan Kerbelaya hasret ile dolan Şiiler, yılın her ayı, özellikle de 10 Muharrem’e denk gelen dönemlerde akın ediyor.
kerbelada Mescitler 24 saat açık. uzun geniş bir caddede sıralanıyor türbeler.Celal Abbas*türbesi ve*Hz. Zeynep’in halka seslendiği mescidin önünden geçerek,Hz. Hüseyin’in türbesine ulaştık. Her adımda yükseliyor çığlıklar.*
kerbelada Gümüş ve altından renkli kesme taşlarla bezeli içiçe geçen odaları var hz hüseyin türbesinin. Irak mimarisinde kesme cam işçiliğinin en güzel örneğiydi türbe... Ziyaret için gelen gruplar, peygamber torununu yüksek sesle selamlıyor. kapısının önünde mersiyeler okuyarak sine dövüyorlar. Huzura ise herkes ayrı ayrı giriyor.
Hz hüseyin Türbesinin ayakucunda Kerbala’nın en küçük şehidi, Hz. Ali’nin oğlu*Ali Asgar’ın türbesi var. kalbim eziliyor.o günden bu yana Ortadoğu’ya dair hiç umudum yok! kerbelada Celal Abbas türbesinin hemen karşısındak Arapça bir mezar taşına ilişti gözüm.Şiilere uyup ilk çığlığımı patlattım: “Fuzuli’nin mekanı” yazıyordu. Hz. Ali’nin türbedarı*Fuzuli’nin mezarı Kerbela’da ansızın karşıma çıkması heyecanlandırdı. Sanki ilk ben bulmuştum mezarını. Mezar taşının bulunduğu yeri tekrar tekrar okudum. Kerbela’da yüzümü güldüren tek andı. Öyle ser-mestem ki idrâk etmezem dünyâ nedür
|