Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-03-2018, 09:14   #5
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak sorularlaislamiyet.com mekkenin fethi

*Süfyan Mekkede. Müslüman olduğunu açıkladı.
"Ey Kureyşliler! İşte Muhammed! Karşı koyamayacağınız kadar büyük bir orduyla yanı başınıza gelmiş Müslüman olunuz selâmete eriniz."*Süfyan'ın evine girerse, o emindir! Kim, evinin kapısını kaparsa emindir! Kim, Mescid-i Harama girerse, o emindir."*diye bağırdı.
müşrikler ve Hind, Süfyan'a hakaret etti. Ümeyye, İkrime Ebî Cehil Resûle karşı halkı kışkırttı halk, müşriklere iltifat etmedi Süfyan'ın tavsiyesi ile kimisi evine kimisi de Mescid-i Harama sığındı.
*İslâm ordusu Mekke'ye girmeden Zî-Tuva Vadisinde toplandı.Efendimiz ve ashab-ın sevinçleri dalga dalga yayılıyordu. Yüzlerde tebessüm, gönüllerde ferah vardı.Efendimiz, devesi Kasvâ'nın üzerinde Cenâb-ı Hakk'a hamd ve şükr ediyordu.*Efendimizin mübârek başı öne eğikti. mübârek sakalı devesine değecekti.önünde eğilecek tek zâtın kâinat yaratıcısı Cenâb-ı Hak olduğunu muvaffakiyet verenin sadece Yüce Allah olduğunu, insanların muvaffakiyet sebeblerini hazırlamakla vazifeli bulunduklarını ilan ediyordu.

*Efendimiz, Mekke'ye girerken orduyu dört kola ayırdı Sağ kol*Kumandan, Seyfullah" ünvanıyla Hz. Velid'di. Mekke'ye aşağıdan girecekti.Sol kol*Kumandan, Hz. Zübeyr idi.Şehre yukarı, Küdâ mevkisinden girecekti.Üçüncü kol Ubâdedeydi ve Ensar birlikleri Seniyyeden şehre girecekti.
Dördüncü kol*Piyade birlikleriydi Ubeyde Cerrah kumandasındaydı. Mekke'nin üst tarafından ilerleyecekti Efendimiz mekkede kumandanlarına şu emri verdi karşı konulmadıkça, saldırılmadıkça hiç kimseyle çarpışmayacaksınız Hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz!"*Bu emirden bazı kimseler müstesnaydı. Bunlar görüldükleri yerde, Kâbe'nin altına iltica etmiş olsalar dahi öldürüleceklerdi. Onlar da şunlardı İkrime Cehil, Sa'd Esved Hüveyris bin Utbe İslâma düşmanlık, işkence, katl, Resûlullahı ve Müslümanları hicvetme gibi affı olmayan suçlar işlemişti ölüm fetvaları verilmişti

*Takvimler Hicretin sekizinci yılını Ramazan ayının on üçü Cuma gününü gösteriyordu. Gün ağarmıştı.
Efendimiz, devesi Kasvâ'nın üzerindeydi. Mübârek başında Yemen işi bir sarık vardı. haşmet ve vakar içinde mübârek mekke'ye giriyordu. Allah'ına hamdediyor, minnet ve şükr arzediyordu fethi iki sene evvelden müjdeleyen "Ferih Sûresi"ni okuyordu. Bu ashabı için en mesûd, en sevinçli anlardan biriydi.*Dillerde acı söz yok, kalblerde tatlı sözler vardı.tebessüm damlıyordu. Mücahidlerde zafer ve fetihin verdiği kaybediş değil. Nefislerinde, kalb, ruh ve dillere hâkimiyet vardı.Ubâde, Bugün büyük savaş günüdür. Kâbe'de vuruşmanın helâl olacağı gündür!"diye bir söz kaçırdı.Bu söz, Mekke'ye harpsiz, kansız girmek ruhuna zıddı. Hz Resul sancağın Sa'ddan alınıp oğlu Kays'a verilmesini emir ettiler İslâm ordusu Efendimizin emriyle kılıç kaldırmadan edeb ve hürmetle Mekke'ye dalga dalga giriyordu.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla