Kaynak ehlisünnetbüyükleri.com
Mevlana mesnevî ve hikayeler
Mesnevî’de 47 bin, Dîvân’da ise 50 bin beyit bulunmaktadır. Celâleddîn-i Rûmî Mesnevî”sini nazm şeklinde yazarak, düşmanların değiştirmesine imkân bırakmamıştır. Mesnevî’sinden başka; Dîvân-ı kebîr, Fîhi Mâfih, Mektûbât. Mecâlis-i Seb’a gibi kıymetli eserleri de vardır.Papağanın hürriyeti ve verdiği ders:Bir tüccârın, kafeste hapis mehâretli bir papağanı vardı.Tüccâr, Hindistan’a doğru gitmeye niyet etti.
köle ve câriyelerine ne istediklerini sordu. Ve
hepsine söz verdi.Papağana isteği sorulunca
Oradaki papağanlara benim hâlimi anlat.*Kafeste hapsedilmiş, zavallı papağan size âşıktır.O biçarenin size selâmı var. Âciz vücûdunun kurtuluşu nedir, ayrılıktan dolayı hasretinizle inlemem lâyık mıdır?*Sizin yeşil ağaçlarda dolaşmanız, benim hapis hayâtı yaşamam reva mıdır Ben mahpusum, siz ise gül-bahçelerindesiniz Bu mudur dostların vefası?
*İncîl’de Peygamber efendimiz ismi, safa denizinin incisidir O’nun pâk cemâl-i şerîfi, mübârek cismi ve güzel ahlâkını hiristiyanlar vasf etmişti. Peygamberimizin temiz ismiyle sevâba girmek niyetiyle,Nâmını yüceltirler, hürmet ederler yüz sürüp öperlerdi.*değersiz biri. Peygamber ismiyle alay ederken ağzı çarpıldı.Peygamberimizin huzûrunda yalvardı. Dedi ki; “Ey ma’rifet ilminde yücelmiş insan Ben, sana cahilliğimden kızıyordum. Şimdi halkın alay ettiği kimse oldum.”
*Allahü teâlâ bir kimseyi zelîl etmek isterse, önce ona sâlih kimseleri zemmettirir.*Eğer bir kula da iyilik murâd ederse, o sâlih kimsenin ayıplarını ve kusurlarını ona göstermez.*Hak teâlâ, kimin mağfiretini arzu ederse, onu acz ve tevâzu sahibi eyler.*Allah rızâsı için ağlayan göz ile, O’nun için yanan gönül ne güzeldir.*Her ağlamanın sonunda gülmek vardır. Âkıbeti görenler, zevk ve safânın kölesi olur.*Su bulunan yerde yeşillik olur. Gözyaşı, Allahü teâlânın rahmetine vesile olur.*Ağlayan göz ile kuyu dolabı gibi inle ki, can bahçen bahar gibi yeşersin.*Gözyaşı dök ki, ağlayanlara şefkatin olsun. Rahmet dilersen, zayıflara merhamet et.
*Bir kimse Azrailden korkup,Kuşluk vaktinde Süleymân aleyhisselâmın adâlet sarayına koştu.
Süleymân aleyhisselâm sordu O da; “Azrail bana heybetle baktı” Rüzgâra emredin,Beni Hindistan’a bıraksın! canımı kurtarabilirim” dedi.*Hz süleyman İnsanlar fakirlikten kaçarlar. Hırs ve emelleri için kavga ederler.*Sen fakirlik, gayret ve hırsını Hindistan kabûl et.Hz Süleymân rüzgâra emr etti.ve yanındaki zat bir anda Hindistan’a götürüldü.
*Süleymân aleyhisselâm, Azrail aleyhisselâma sordu nasıl heybetli göründün de,o zat gurbeti vatana tercih etti?*Ey Allahü teâlânın elçisi! heybetli olmanın sebebini söyler misin Bu nasıl bir hâldir ki, can korkusu verdi biçâreye evini yurdunu terk ettirdi.”Azrail aleyhisselâm; “Ey kemâl sahibi! O yanlış anladı.Ben ona hışımla bakmadım. teaccüb ettim.*Allahü teâlâ, Onun rûhunu Hindistan’da al” diye emretti. O Hindistan’a nasıl gider, diye düşündüm. Allahü teâlânın emriyle, onun canını orada aldım” dedi.*Dünyânın bütün işlerini, bilip kıyasla! Gözünü aç, iyi düşün.Kimden kaçıyorsun? İnsanın kendinden kaçması imkânsızdır. Allahü teâlâya teslim ve râzı olmak en güzelidir.
|