|
Kaynak islam ansiklopedisi android programı
HAZRET-İ* MUHAMMED (S.A.S) Bedir Savaşı
*efendimiz Eshabını namaza kaldırdı cihad ve şehidliğin faziletiyle savaşa teşvik eylediler
"Muhakkak ki, Allahü teâlâ, hakkı emreder. Allah teâlânın rızası için yapılmayan amel kabul edilmez... Rabbimizin rahmetini ve magfiretini emrini yerine getirip imtihanı kazanınız*O'nun vaadi hak, sözü gerçek, cezası şiddetlidir. Ben ve siz, Hayy ve Kayyum olan Allahü teâlâya bağlıyız. O'na sığındık, tutunduk, dayandık. En son dönüşümüz O'nadır. Allahü teâlâ, beni ve bütün Müslümanları bağışlasın!.." buyurdular.**Allah, sabredenlerledir*Ramazan-ı şerifin on yedisinde Cuma gününün güneşi doğdu... Biraz sonra tarihin en amansız, en nisbetsiz, en mühim, en büyük savaşı başlayacaktı...**Bir tarafta Fahr-i alem ve canlarını feda etmekten zerre çekinmeyen bir avuç şerefli Eshabı, diğer tarafta islâmı boğmak, Allahü teâlânın habibi olmakla şereflenen peygamberi yok etmek için toplanan azgın ve taşkın kafirler güruhu...**Ne yazık ki, kafirler gurubunda Resul-i ekremin akrabaları da bulunuyordu. Onlar da sevgili yeğenleri ile çarpışmak için Bedir'e gelmişlerdi.
*efendimiz, ordusunun gözden geçirip, talimatları tekrarladılar. Kureyş müşrikleri Bedir vadisine doğru akmaya başladılar.*üzeri zırhlarla kaplı idi. Büyük bir gurur ve kibirle islama hücum ettiler efendimiz, mübarek ellerini kaldırarak cenab-ı Hakk'a yalvardı;**"Ya Rabbi! Kureyş müşrikleri gurur ve kibirleri ile geliyor!.. Sana meydan okuyor, Peygamberini yalanlıyor Ey Allahım! yardım ve zafer vaadini yerine getirmeni istiyorum!.. Allahım! Eğer şu bir avuç Müslümanın helakini diliyorsan, sana ibadet eden bulunmayacaktır!.."*Efendimiz yardım dileyerek Allahü teâlâya yalvarıyordu. efendimizin, hazin ve içleri parçalayan yalvarışı, ridasının mübarek omuzundan düşmesine kadar devam etti.**Efendimizin içli yakarışına dayanamayan hz Ebu Bekir, mübarek ridayı büyük bir hürmetle yerden kaldırıp, efendimizin mübarek omuzuna koyarken;Canım sana feda olsun ya Resulallah! Bu kadar yalvarmanız yetişir!.. Rabbine duada ısrar buyurdunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, sana vaad ettiği zaferi yakında verecektir" diye teselli eyledi.*alemlerin efendisi şu ayet-i kerimeleri okudu Bedir'deki topluluk, muhakkak bozulup hezimete uğrayacak arkalarını dönüp kaçacaklar. onların azab vakti, kıyamettedir.*O vaktin azabı müthiş acıdır" (Kamer suresi)*Sevgili Peygamberimiz, ordusuna ve Şanlı Eshabına, şu ayet-i kerimeleri okudular Ey iman edenler! düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin ve Allahü teâlâyı çok zirkredin ki kurtulasınız... Sabır ve sebat gösteriniz.*Allahü teâlâ sabredenlerle beraberdir" (Enfal suresi: 45,46)*
*Toplu olarak düşman ile yapılan ilk savaş bedir savaşıdır Savaş başlamak üzereydi. Heyecan son haddine gelmişti.*efendimizin işareti bekleniyordu
*Eshab-ı kiram, efendimizin; "Allahü teâlâyı çok zikredin..." mealindeki ayet-i kerimeyi okumasıyla Allahü ekber!..*Allahü ekber!..." demeye ve zafer için cenab-ı Hakk'a yalvarmaya başladılar.* *Arapların adetinde İki ordu savaşmadan önce, yiğitler meydana çıkar, karşılıklı çarpışırlardı. savaşma hiddeti ve arzusu çoğalır, savaşa ısınılırdı
Müşriklerden Hadrami bu kaideyi çiğneyerek, İslâm ordusuna ok attı. Muhacirlerden Mihca şehid olup, mübarek ruhu*Cennete yükseldi.*
*Peygamberlerin efendisi ilk şehid için; "Mihca, şehidlerin efendisidir" buyurarak müjde verdi.
*Eshab-ı kiram yerinde duramaz haldeydi Efendimizden emir gelmeden harekette bulunamıyorlardı.içleri birer volkan gibi kaynıyordu müşrik ordusundan azılı İslâm düşmanları Utbe, kardeşi Şeybe ve oğlu Velid Mücahidlere "İçinizde bizimle çarpışabilecek var mıdır?" diye bağırdılar.
*Eshab-ı kiramdan, hz Huzeyfe, babası Utbe'ye karşı çarpışmaya ilerledi, Alemlerin sultanı Sen dur buyurdular.Medineli mücahidlerden Afra Hatun'un oğulları; Mu'az ve Mu'avvez, Abdullah Revaha Utbe, Şeybe ve Velid'in karşılarına dikildiler.*Ellerinde kılıç bekliyorlardı.*Müşrikler; "Siz kimsiniz?" sizlerle işimiz yok! Bize*Abdülmuttaliboğullarıyla çarpışmak isteriz" Ya Muhammed! karşımıza, kavmimizden dengimiz olanları çıkar!" diye bağırdılar.*efendimiz, Ey*Haşimoğulları! Kalkınız! Allahü teâlânın nurunu, batıl dinleriyle söndürmek isteyenlerle Hak yolunda çarpışınız Allahü teâlâ Peygamberinizi de bunun için göndermiştir Kalk, ya Ubeyde! Kalk, ya Hamza! Kalk, ya Ali!" buyurdular.*Allahü teâlânın aslanları Hamza, Ali ve Ubeyde miğferleriyle meydana yürüdüler. müşrikler; "Siz kimsiniz dengimiz iseniz çarpışırız" dediler.*Ben Hamza Ben Ali Ben Ubeyde'yim!" diye cevap verince, müşrikler; "Sizler bizim gibi şerefli kimselersiniz. Sizinle çarpışmayı kabul ettik" dediler.*Kahraman İslâm mücahidleri, müşrikleri, imana davet ettilerse de, kabul etmediler. kılıçlarını sıyırıp müşriklerin üzerine saldırdılar. Hz Hamza ve hz Ali, Utbe ve Velid kafirlerini bir hamlede öldürdüler. Hz Ubeyde, Şeybe'yi. Şeybe de, Ubeyde'yi yaraladı.*Hamza ve Ali, Ubeyde'nin yardımına yetişip, Şeybe'yi öldürdüler. *Hz Ubeydenin mübarek ayak bileğinden, kanlar akıyordu. O, hiç aldırış etmeden, "Canım sana feda olsun ya Resulallah! Ben ölürsem şehid miyim?" diye sual etti.efendimiz Evet, sen şehidsin" buyurarak cennetlik olduğunu müjdelediler.*
*Bedirde üç mühim adamını kaybeden müşrikler, şaşkına döndüler.*Kara olsun yüzleri*
|