Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-16-2018, 06:56   #119
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Osmanlıda RAMAZAN

*3 kıta 7 denizde 600 yıl hüküm süren Osmanlı Devleti’nde Ramazan ayları önemliydi Ramazan ayıyla Müslüman topraklara huzur yağardı. Osmanlı Devleti'nde Ramazan* gelenekleri son derece önemliydi devlet adamların Anadolu halkı ve Müslüman Osmanlı vatandaşları, Ramazanda* evlerinin ve kalplerinin kapılarını sonuna kadar açardı. Sınıf eşitsizliği ortadan kalkardı Ramazan ayında, varlıklı olanlar ihtiyaç sahibi kimselere kimliklerini belli etmeden yardım ediyordu.
Osmanlıda Ramazan ayına Müslümanlar ve gayrimüslimler değer verirdi. Osmanlı Devleti, halkına mübarek ayda nasıl davranması gerektiğini belirten tembihnameler yayınlardı. Tembihnameler namazı camide cemaatle kılması, mazeretsiz tüm Müslümanların oruç tutmaları gerektiği belirtilirdi. Gayri Müslimlerin açık alanda yemek yememeleri, su, sigara içmeleri tembihname doğrultusunda yasaklanırdı.

*Ramazan ayının 12. günü Osmanlı'da son derece önemliydi . Kutsal emanetlerin bulunduğu Has Oda, temizlenir ve gül suyu ile yıkanırdı. Ardından öd ağacı ve amber yakılırdı. Devletin töreniyle, Padişah tarafından gümüş sanduka içinden hırka-i saadet çıkartılırdı. Osmanlı'da Ramazan ayında vatandaşların yardımlaşır Varlıklı bireyler, tanımadığı semtlerdeki bakkal, manav ve fırınlara girip Zinem veresiye defterini alıp* rastgele bir sayfa açar ve kişinin borcunu öderdi.Günümüzde ki iftar çadırları gibi Osmanlı döneminde de yemek dağıtılıyordu. Devlet yalnızca yemek değil, ihtiyaç sahiblerinin maddi ihtiyacını da karşılıyordu. Osmanlıda iftar saati kapıyı kim çalmışsa* geri çevrilmezdi. zenginler ve ihtiyaç sahipleri için sofralar kurulurdu. İftarın ardından ev sahibi, yemeğe gelen misafire diş kirası altında hediyeler sunardı. fakir konuklara, altın ve gümüş akçeler verilirdi.*Osmanlı devrinde* Ramazan ayında gündüzleri sokaklar boşalırdı. İnsanlar gündüz uyur, akşamları çalışıp eğlenirdi. İftar ile sahurda ortaoyunu, meddah, karagöz gibi oyunlar izlenirdi. medresede yaz tatili, üç ayların başlamasıyla başlatılıyordu Osmanlı'da Ramazanda yiyecek ve eşya fiyatlarını zamlanmamasını devlet kontrol ediyordu. gıda maddeleri Ramazan ayı boyunca daha ucuza satılıyordu.

Kaynak islamveihsan. Com

YAZ TATİLLERİ ÜÇ AYLARDA OLURDU

Cerre çıkmak Ramazan geleneklerinden birisiydi. Osmanlı Devleti’nde medreseler yaz tatillerini “Üç Aylar”da verirdi.*medrese talebeleri bilgilerini pekiştirmek, ve* dinî konularda halkı aydınlatmak için farklı bölgelerine gönderilirdi. Buna cerre çıkmak”*denirdi.cerre çıkmak staj eğitimiydi

İFTAR VAKİTLERİNDE KAPILAR AÇIK TUTULURDU

Osmanlı’da Ramazan’da halk, eşine-dostuna iftar vermeyi ibadet kabul ederdi misafir ağırlamak için çırpınılırdı. iftarda kapı açık tutulurdu.*yolda kalan ve ihtiyacı olan herkes istediği eve girer iftar sofrasına dâhil olurdu. tanıdık olmaya gerek yoktu iftar için gelenin kim olduğu da asla sorulmazdı.

ARİFE ÇİÇEĞİ

Osmanlı’da Bayramlıklarıyla sokakta gezen çocuklara*“arife çiçeği”denilirdi. Arife Çiçekleri; bayramdan birkaç gün önce yapılan alışverişin ardından* sabırsızlanarak giysilerini bayramdan bir gün önce, yani Arife günü, giyerek dolaşırdı

OSMANLI’DA BAYRAM

Osmanlı’da bayram, Sultanın bayram namazı için camiye gelişiyle başlardı. Namaz sonrasında saraya dönen padişah annesinin elini öpüp ardından aile efradıyla bayramlaşırdı. Padişah, bayram tebriğinin ardından güzel işlemeli keselerle çocuklara para saçarak onları sevindirirdi.

YÜRÜME ADÂBI

Merdivenden çıkarken erkek arkadan gelirdi hem vücudu ifşa olmasın hem de hanımı düşerse tutabilsin diye. Aynı sebeple merdivenden inerken erkek önden inerdi.*Yolda küçük, büyüğünün önünden yürüyemezdi.

KAHVENİN YANINDA SU VERİLMESİNİN NEDENİ

Kahvenin yanında su gelirdi. misafir toksa önce kahveyi alır, açsa suyu alırdı. Ona göre* yemek sofrası hazırlanır ya da meyve ikram edilirdi.

KAPI TOKMAĞI

Kapıların üstünde iki tokmak olurdu; biri kalın biri ince. bayan kapıyı ince tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ev haliyle açardı. Erkekse kalın tokmakla vururdu. Evin hanımı kapıyı ya örtünüp açar ya da bir mahremi kocası, veya oğlu* açardı.

PENCERENİN ÖNÜNE KOYULAN ÇİÇEKLER

Pencerenin önünde sarı çiçek varsa* evde hasta var .. Evin önünde sokakta gürültü yapma”* anlamına gelirdi. kırmızı çiçek ise* evde gelinlikli kız var. Evin önünden geçerken konuşmalarına dikkat et ve küfür etme”*anlamındaydı

KAVUKLARIN ANLAMI

Osmanlı’da kavukların şekli ve cinsi sınıf ve mesleğie göreydi. Kişi Kavuğundan tanınırdı. kavukların bir sınıfı temsil eder* kimse başkasının giydiğini giyemezdi.

OSMANLI’DA KAHVEHANELER

Mahalle kahveleri, günümüz kahvelerinden farklıydı* ilmi, edebi ve, tarih sohbetler yapılırdı* şiir ve manzume okunurdu hikâyeler anlatılır* bilmeyenler bilenlerden istifade ederdi.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla