Kaynak yeni şafak.com Mustafa Armağan : Yavuz’un Mescid-i Aksa’daki bilinmeyen duası
*Yavuz Selim Han bir süredir Şam'dayken Sinan Paşa yı Filistin'e yolladı. Gazze de Memluk ordusu yenildi Osmanlı ordusu Gazze'ye girer ve Sultan Selim adına hutbe okunup sikke kesildi Yavuz Yakup Köprüsü ne ulaştı, Sabahleyin Yusuf Kuyusuna vardı. Ve Taberiye Gölü'ne indi.
Halhuliye'ye de. Sinan Paşa zafer haberini ulaştırdı. Padişah müjdeyi getirenlere büyük araziler bağışladı.Ertesi sabah ikindi vakti Ramallah'a vardı ve mübarek Kudüsü görmeyi arzuladı. 500 piyade tüfekçi ve 1,000 seçkin sipahi ile yola çıktı.1516 senesinin son günü Kudüs'e ulaştı. Şehirde otağ kurdular. Mescid-i Aksa hizmetçilerine Sultan'ın akşam namazını Mescid-i Aksa'da eda edeceğini bildirdiler.*Şah-ı Cihan biraz dinlendikten sonra Kudüs'e at sırtında girdi. Mescid-i Haremde hürmeten attan indi, Kubbetu's-Sahraya yürüdü, merdivenlerin önüne geldi, ve Kubbetu's-Sahra'nın kapısına vardı.Davud Nebi'yi, Muallak kayayı ziyaret etti.Muallak kayanın sol tarafında mihrabta namaz kıldı. İhtiyaçlarını Rabbine arz etti. Mısır seferinde zafer diledi.Kubbetus-Sahra'dan çıktı, hizmetçilere ihsanlar dağıttı. Kubbetu's-Sahra merdivenlerinden Mescid-i Aksa'nın kapısına geldi. Hizmetçiler mumlarla karşıladılar 12 bin kandille Beyt-i Makdis'e ziynet verdiler.akşam namazını mihrapta eda etti, iki rekat hacet namazı eda etti. zikir ve Kur'an okudu. elini açarak arz-i niyaz eyledi.
*Sultan selim kudüste Allah'a şöyle yalvardı
Senden özge kullarına yok Rahim
Şükr ü minnet kula kıldın nasib
El götürdüm baş açup misl-i çınar
delalet kılasın doğru yolu
Eşiğine yüz sürüp lütfun umar cümle sipah
Mağfiret kıl biz kuluna ya Ganî Mahşer içre eyleme
Umarız rahmetin Biz kula erişse şefkatin
Cümle aleme ver murad Red kılıp koma bî-murad
Baş açub babına geldik Rahmetini umarız
ey lütfu bol şimiz sağ eyle bizim etme sol
Askerime nusrat eyle ya İlah Geldiler babına cümle
Yüzlerin ağ eyle Ahmed hakkıçün
Cibril'in takdis hakkıçün
Müstecâb eyle İlahi davetim arz etmişim hâcetim
gök ü Arş u Kürsi hakkıçün Gazilerin hakkıçün
Mescid-i Aksa Makdis hakkıçün Cibril'in hakkıçün
Kâbe kavseyni hakkıçün Cümle-i a'lâ hakkıçün
hurşid ü felekler hakkıçün melekler hakkıçün
Âdem ü Şit ile İdris hakkıçün
Senden özge kullarıma yok emîn
Rahmet u lutfun Umarız vallahi biz her subh u şâm
*Rabbine yalvarıdıktan sonra yatsı namazı kıldı, biraz zikir ve tesbihle meşgul oldu. Yürüyerek haremden çıktı. Atına bindi, yılbaşı gecesini Kudüs'te geçirdi.Sabahleyin Kurbanlar kesildi Kubbetu's-Sahra'yı ziyaret etti, Mescid-i Aksada hacet namazı kıldı. Seyredilecek, yerleri temaşa etti. atına binip mübarek kavmine”, Kudüslülere ikramlarda bulundu devletle askerine hareket emri verip yola çıktı. *Şimdi şu tevazu hali, şu yakaran samimiyet ve abidlik Kudüs şuuru hangimizde var cihan imparatoru Kudüs'te Kubbetu's-Sahra ve Mescid-i Aksa'da bir mümin gibi secdelere kapandı Rabbine yalvarıp yakardı bu benzersiz insanın hayatı menkıbelerle doludur Sultan Selim 5 ayda devlet toprağını 2,5 kat büyüterek, Halifeliği alarak, Mekke ve Medine'ye hadim olarak, Şam ve Kahire'nin anahtarlarıyla İstanbul'a döndüğünde töreni hazırlandığını haber aldı. Üsküdar'da bekledi. Gece bastırınca gösterişsiz bir tekneyle sessizce Topkapı Sarayı'na geçti. tezahürata izin vermedi. Bu yüce gönüllü insandır Mescid-i Aksa'da basit bir kul gibi Rabbine yalvarıp yakaran.
*1520 Eylülünde ecel Sultan Selim'in kapısını çalar. Şirpençe hastalığını hafifletmek isteyen Hasan Can'a sorar koca Sultan Hasan Can, bu ne haldür?
Hasan Can cevaplar Cenab-ı Hakk ile beraber olma vaktidür Sultanım Son nefesini vermekte olan Sultan gücenir. Son kılıcını diliyle sallar Hangi eksiğimizi gördün de böyle söylersin Hasan Can Sen bizi kiminle bilirdin İslam âleminin hurdahaş olmuş halini görünce zihin ve gönüllerde iki büyük şahsiyetin ışıldıyor ikisi de İslam birliğinin mimarlarından Selahaddin ve Yavuz Biri Kudüs'ü kurtaran, diğeri muhterem bir baba gibi onu himaye eden iki kahraman Yalnız dünyevi değil, uhrevi manada da kahraman.Rabbimiz, düşmana karşı azametli ama Rabbine karşı boynu bükük birer kul olma şuurunu bütün ümmet-i Muhammed'e nasib eyle!
|