Konu: Sözler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-17-2018, 08:03   #3
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak incesöz.com

Nuri Pakdil Sözleri

”Kalem benim kal’em.”

”Acıyı güzele, kötüyü iyiye çevirmek lazım. Bunu ancak sanatla yapabiliriz. Ölümsüz olan, bir tek o çünkü.”

”Gerçek değil düzme bir dünyaydı, okuduğum bütün okullarda, önüme konulan. Hayal gücümü harekete geçirmesem yıkılmıştım.”

”Gerçek İman: Dönüştürücüdür: tüm yeryüzünü; Hakka doğru…”

”Çürüme başlamaya görsün insanda, akıp gidiyor hiçliğe.”

”Anlamak fiilinden meşaleler yapılmalı : Yeryüzünde birbirimizi görebilmek için.”

”Sözümüz eksik, hayatlarımız yarım,*kalbimiz sallanıyor içimizde*direnmeye hazır hayatlar ver bize Rabbim !”

”Biz, yitire yitire kazandık kendimizi.”

”İnsan, kendi sesini, daima başkalarından önce işitir.”

”Yasa batmış Kudüs bu! Elinizi uzatınız; zincirleri mi kıracaksınız? Yurtsuz kalan Filistinlilerin direniş ateşinin çığlıkıları göklere saçılır ve İstanbul gecelerinde toplarsınız bunları.”

”Boynumuz ağrıdı batıya bakmaktan.”

”Hüzün; hissedilmesi kolay olmayan, çok narin, ince bir sestir.”

”Ancak eylemin içinde kurulabilir düşünce birliği.”

”İnsanı kalbinden tutamadınız mı, görün; nasıl kayıp gidecek elinizden…”

”İnsanın damarlarında sağlam cümleler dolaşmalıdır.”

”Eğilip kalbimi dinlemek istiyorum ya, bazen, öylesine uzağındayım ki!”

”Ağlamak, anlamak anlamına geliyor benim için.”

”Pası silinir gözümüzün: upuzun bir fetihtir aslında hayat; kendi özümüzü daha bir kavradıkça.”

”Çocukluğum sınırsız bir ülkedir.”

”Bir cümleyi bıraktım; yetkinleşsin haberim olur.”

”Bazen başımı ayrı mı taşısam, diye düşündüğüm oluyor;çünkü, aşırı gürültüyle dolu içi.”

”Çağ ancak, bilinçle sorumluluk yüklenenlerin yüzüne güler.”

”Okumadığın gün, karanlıktasın ve bu karanlıkta hiçbir şey meşru değildir.”

”Bütün yalınlığıyla hayatı kucaklayabilmek,*tartıya vurabilmek akıp giden suları,*saat şöyle dursun, dakikaların değerini anlayabilmek,*ateşi avucumuzda tutabilmek açıkçası sükûnette mümkün.*Yeryüzünün en melodik dili, sükûnet.”

”Bize lazım olan soylu bir öfkedir.”

”Bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam, nasıl hak edebilirim yaşamayı?”

”Hayat; hem yürünülen yoldur, hem taşınan dağ.”

”Yazı, daima bıçak sırtına yazılır; durursanız, bilirsiniz ki, bıçak etinize saplanacaktır.”

”İnsanın, içinden kurduğu cümlelerin ağırlığını omuzlarında hissettiği vakitleri iyi yaşaması gerekiyor. İçimiz: büyük şansımızdır çünkü.”

”Yazı: Doruk noktasına ulaşmış aşktır.”

”Kuşkusuz, en etkili ve evrensel silah, kelimedir. Okumadığın gün karanlıktasın.”

”Durmadan vurmalıyız vicdanımızın üzerindeki kayaya; mor puta. Özgürlüğümüzü ancak böyle varedeceğime inanıyorum.

özgürlüğü, kotarılmış ve bana sunulmuş bir yemek olarak bulmadım ki ben!”

”Hiç yazılmamış uzun bir destandır annelerin yüzleri.”

”Yalnızlıkta kendi cümlesi bile eşlik edebiliyor insana.”

”İzin verirseniz şuracıkta, kendi kendime düş görmek istiyorum.”

”İnsan yitire yitire kazanabilir kendi kendini.”

”İnsanın özü artık yok. Tüm çılgınlıklar bundan kaynaklanıyor olmalı. Çağın kanseri, bu ‘insan özü’nden yoksunluk.

”Çok vefalı bir dostun elini tutarcasına Sağ elimi sol elimin üstüne getirdim..”

”Kim bıraktı uçurumu bu kadar yanıma.?”

”Her şey olabilir: İnsan: Yitirmişse.”

”Pası silinir gözümüzün: upuzun bir fetihtir aslında hayat; kendi özümüzü daha bir kavradıkça.”

”Çoğu zaman, susmak, konuşmaktan daha kıymetlidir, hayırlıdır. Söz bitebilir, fakat sükût hiç bitmez. Çünkü o, dünyanın en uzun cümlesidir.”

”Sorumlusunuz, bütün yaptıklarınızdan, olanlardan ülkenizde ve ülkeniz olmayan yerlerde, ilginiz ve bilginiz oranında.”

”Yürüyecek miyim? Karar. Adımların tadını bir aldı mı, hiç bırakası gelmiyor insanın.”

”Kutsal inadı olanlar gerekli.*Bir kalbi daha olanlar gerekli.”

”Harikadır cümle ilk yazıldığında.*Koşmaya başlasın da o zaman gör sen.”

”Hayat : hem yürünülen yoldur, hem taşınan dağ.”

”Gül nevileri de dahil kirlenmeyen çiçek mi kaldı

”Sen hiç martı yüreğinin çarpıntısını duydun mu?*O, bir mücadeleci yüreği gibi, dik dik atar.. Kıyıya inince besmeleyi unutma.!”

”İnsan kendini de pusuda beklemeli.”

”Her cümlenin vebali ağırdır. Kapsama alanına tüm insanlık girmektedir.”

”Gerçek değil düzme bir dünyaydı, okuduğum bütün okullarda, önüme konulan. hayal gücümü harekete geçirmesem yıkılmıştım.”

”Süpürülmekten korktukları için her süpürgenin sapına yapışanları iyi ayırt etmeli.”

”Bildiğim her şeyden sorumlu olmazsam, nasıl hak ederim yaşamayı?”

”Susuzluktan çatlamış toprak nasılsa, İstanbul’un yüreği de öyle!”


”Kudüs’süz ve İstanbul’suz Aşk yoktur…”

”İçe bakış dehşetli hazinedir.”

”Öyle kötü biriyim ki seni sonsuza kadar yanımda tutarak hayatını benim yanımda cehenneme çevirmek istiyorum.

Seni defalarca kırmak, belki defalarca yaralamak. Sırf günün sonunda bana sığın diye elindeki her şeyi almak istiyorum.”

“Direnç gömleğimi giydim!” sözü “Sürekli okuyorum” anlamına geliyor.”

”Tartışma hiç kimseyle. Sadece düşün. Düşündür başkalarını.”

”İnsanın, içinden kurduğu cümlelerin ağırlığını,*omuzlarında hissettiği vakitleri iyi yaşaması gerekiyor..İçimiz: büyük şansımızdır çünkü…”

”Susmakta konuşmak kadar önemli oluyor bazen.”

”Kuşkusuz, en etkili ve evrensel silah, kelimedir.”

”Nergis sızısı bir yağmur idim ben*insan kalıbına döküldüm ..”

”Ben bir şeyi hiç mi hiç az sevemedim. Hele orta hiç sevemedim. Hep çok sevdim. Arkadaşlarımı da severim. Yeryüzüne biterim. Eve portakal aldığımda kasayla alırım. Dayanamayanlar çürür.”

”Daima bana inanmalısın.” diyor içim..”

“Öldünüz. Birbirinizi öldürüyorsunuz.. Öldürüldüler. Öldük. Gömülme törenlerimize hemen başlanabilir.”

”İnsan aşık olmadan kendini tanıyamaz.”

”Korku” derdi, ”bir arkadaş gibi yanında olmalı insanın” derdi, ”umutla dengelemek için: içimizi.”

”İnsanda adalet duygusunu oluşturan, bu duyguyu canlı tutan kaynak, insanın ruhsal derinliği, insanın manevi yönüdür. Bir toplulukta ruh unutulmuşsa, manevi istekler yoksa, o toplumda gerçek anlamıyla sağlıklı insanların bulunmadıklarını hemen anlarız.

”Gökyüzü, dörtbaşı bayındır bir ülkedir.”

”İnsan, seni savunuyorum sana karşı!”

”İnsanın en çok kalbi temiz olmalıdır. Ne emek, ne ekmek; Önce kalbimiz bozuluyor çünkü.”

”Yargılıyız acı çekmeye. Acının her şeye egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz: en çok insan öldürülen bir çağ çünkü bu.

Türkiye’de her şeyin üstünü yoğun bir acı kaplamış: gülüşümüz bile acıdır bizim. Büyük bir ulusun son küçük parçasında bırakıldık. Hem toprak yitikliğinin, hem de ülkü yitikliğinin acılarından kaynaklanıyor bizim acımız.”

”Aslında konuştuğumuz filan yok, düpedüz açık açık, çığlık çığlığayız.”

”İnsan aşmak zorundadır kendi kendini: kendi kendini öldürmeye, bir çukura düşmeye karar verebilen insan, niçin, kendini aşmaya, doruklara çıkmaya karar veremesin?: i

nsan, manevi kaynaklardan uzaklaştıkça parça parça öldürmüş olur kendini: taksitli öz öldürüm bu.”


“Birbirimize tutundukça bıçakların ağzı kapanacak.”

”Yönelişlerin en ayrıcalıklısı, insanın kendi vicdanına doğru olandır.”

”İnsanın, kendi kendi olabileceği sessiz bir mekan, meğerse ne kadar önemliymiş!”


umut, konuştukça büyür, aşar sizi, kentinizi de, ülkenizi de aşar: yeryüzüne bir elektrik akımı gibi geçer umut.”


Avrupa’dan almak” hastalığına tutulalı beri, tarihimizi okumaz olduk. Kendi tarihine yabancı kuşaklar yetişti Türkiye’de. Geçmişle aramıza bir Avrupa setti inşa ettik. Ve hiç utanç da duymadık bu setti inşa ederken.”

”Hiç kimse kahır yaşamak için aşık olmaz: “Kahrın da hoş” diyebilmektir aşk.”

”Bağımsızlığa dışsal davranışlarla değil içsel bileşimlerle ulaşılabilinir kurtarmamız gereken ilk yurt içimiz iç dünyamız kimliğimiz.”

”Heykele saygı duyula duyula inanç yitebilir insanın içinde. Çünkü saygı taş kesilirse, insan kolaylıkla aşamaz önündeki engeli.”

”Benim siyasetim inancımdır, benim inancım siyasetimdir.”

”Ruhumuzun özünden yola çıkmalıyız.”

”Her ânı o ânda yaşamalıyız ki, seçimimizi sağlıklı yapabilelim: her ânında seçimle karşı karşıya insan.”

”Kuşkusuz bir ‘giz’dir içdünyası insanın: öyle olmasa, insan, şimdiye değin dayanabilir miydi ağırlığına yeryüzünün?”

”Daima, terazinin ibresi vicdandır. Artık, vicdan dışında hiçbir şey namusluluğu açıklayamaz.”


”Yabancılaşma uygarlığından kopan bir ulusun alınyazısıdır.”

”Mekke yönünde tek buğdayı sürükleyerek ilerleyen karıncayı hiç usumdan çıkarmayacağım, her zaman düşüneceğim. Çünkü, karınca, yolunda yanarken, eşsiz bir güzelliği de yazıyor: yeryüzündeki bütün dillerle.”

”Ölüm korkusunu, ancak ölüm ötesi hayata inanarak yenebiliriz.”

”Bir ülke, utanma duygusunu yitirmişlerle dolunca, sürgünler ülkesi olur. Utanma duygusunu yitiren, kendi kendisini yitirmiş bir sürgündür.”

”Batı üstüne, çok okuduk. uygarlığımızı bırakıp, nasıl olursa olsun, Batılılara benzemeye çalışıyoruz. Onların sözlerini tutmadan, onların kurumlarını almadan, onların yasalarını uygulamadan, sorunlarımızı çözemeyeceğimiz kanısına varmışız.

“Çok genişlemeli kalbimiz“Sevebilmek için”

”Bir ulus, kendi uygarlık değerlerinden kopuk bir düzeyde bulunuyorsa, o ulus için ne ekonomik, ne de siyasal bir bağımsızlık söz konusu olabilir.”

”Çileyi çeken yazıyı yazandır.*Bin çile de bin çeşit yazı demektir.”

”İnsan, vicdanıyla sürekli hesaplaşıyorsa, genç kalır, tığ gibi.”

”Hiç alışamadım gülmeye,*hüzün vicdanıma daha uygun.”

”Doğrudur aşınma acıdır. Aşınan ayak topa vuramaz. Aşınan beyin devrim yapamaz.Aşınan aşık şık bir görüntü vermez. Aşınan kumaştan güzel bir elbise dikilebilir mi?”

”Mezar taşı çok alçak gönüllü bir işarettir ölüye ve ölümün “aşılması gerekli bir köprü” olduğuna.”

”Ne söylüyorum ben? Eğriyse düzeltilmeli, kirliyse arındırılmalı, kanlıysa kazına kazına temiz yeri ortaya çıkarılmalı demiyor muyum?”
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla