Konu: Sözler
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-17-2018, 08:06   #4
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak negüzelsözler.com

İlber Ortaylı Sözleri

Kütüphane nedir? Beşeriyetin hafızasıdır.

İyi muâmele edildiği yerde azınlıklar erirler.

Atatürk döneminde Avrupa’da demokrasi falan yoktur.

Kanuni’yi sevmek için Atatürk’e düşman olmaya gerek yok.

Tarih kâğıtla ve sözle olmaz, coğrafyayı bilmek gerekir.

Türkler olmadan bir dünya tarihi yazmak mümkün değildir.

Bugün müzede düğün yapılmasına izin veren görevli, yarın müzede çamaşır yıkar.

İkinci Dünya Savaşı, cephede öldürdüklerinden çok, geride yaşayan ölüler bıraktı.

Okumadan yapılan siyaset tehlikelidir, belediyeciliğe benzemez. Teferruatın bilinmesi gerekir.

Bizim hayali Türk kahramanlara ihtiyacımız yok; her devirde, coğrafyanın her yerinde varız zaten.

Türkiye’de temel problem şu: Bilgili olanların yetkisi yok, yetkisi olanların çoğunun da bilgisi yok.

Osmanlıca, sadece Türkçenin Arap harfleriyle yazılmasıdır. Bunun ayrı bir dil olamayacağı çok açıktır.

Küçük Asya denen kıtanın üzerinde Türk devletlerinin kuruluşunun hazmedilemediğini çok açık görürsünüz.

Tarihte hiç bir ülke Gazze kadar küçük yüzölçümüyle bu kadar büyük bir trajedi ve acı yaşamış değildir.

Her nefis ölümü tadacaktır ayetini bankalara ve makam koltuklarına yazmalı. Tabutlara mezarlıklara değil.

Cahillik hiç ayıplanacak bir şey değildir hatta cahil tutarlıdır kendi içinde. Kötü olan yarı cahillerdir.

Osmanlıca bilmeyen Tarihçiler İngilizce bilmekle övünüyor. Bre cahiller! Osmanlıca bilmeden Tarih olur mu?

Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi mirasının anıtlaşmasına önem veren bir hükümdardı.

Türkiye’nin içine kapanması, Batı medeniyetini reddetmesi, bir ‘Taliban rejimi’ne dönüşmesi mümkün değildir.

Birileri çıkmış yakın tarih öğretilmiyor diyor. Yakın tarih değil kardeşim, çocuklara önce tarih öğretilmeli.

Bir opera eserini icra eden cemiyet, bir çok işi topluca yapabilme ve örgütlenme kâbiliyetine sâhip demektir.

Tarihimizi düzeltilmesi zor hatalarla inşa etmekten kaçınmalıyız. Heyecan değil; düşünmek, planlamak lazımdır.

En utanılacak yönümüz tarih yaptığımız halde tarih öğrenmemek, tarih yazmamak konusundaki cahilce ısrarlarımız.

Koca bir kavmin binlerce kilometreyi üç asır içinde geçtiğini düşünün; bu kadar kısa bir dönem içinde bir fenomen. 1950 öncesinin tek partisinden bahsetmek artık politika kürsülerinin değil, 20. Yüzyıl tarihçiliğinin işi olmalıdır.

Türkiye’de yaşayıp ‘ben Türk değil, Kürt’üm’ diyebilir, ne var bunda. Şimdi o Kürt oldu diye ben mi Türklük’ten çıkacağım?

Türklerin son iki asrı bütün Doğu dünyasında ve Balkanlar’da dikkatle gözden geçirilmesi gereken büyük bir tarihi yolculuktur.

Türk Milleti olarak Osmanlı da biziz, Cumhuriyet de biziz. Osman Gazi de Atamız, Fatih de Atamız, Atatürk de Atamız. Birbirlerini tanımayan, birbirlerinden şüphe eden kitlelerin bulunduğu yerde ne sulh ne de onurlu bir eşitlik olur.

Türkler teşkilâtlanma yeteneği yüksek, askeri bir toplumdur. Her Türk askerdir

Enteresandır ve doğrudur, hafızası olmayan toplumların nerelere gideceğinin, sürükleneceğinin, dahası neler yapabileceğinin hesabı olmaz.

Cumhuriyet monarşiyi, hükümdarlığı reddedecek ve tenkit edecektir; bu kaçınılmazdır. Fakat bizde ölçü kaçırılmıştır.

Herkese yüksek tahsile kadar eğitim verirsen olmaz. Dolayısıyla bu uyduruk üniversite, uyduruk lise eğitimiyle yarı cahil bir nesil yetiştiriliyor.

Amerikalılar tarihi yapıyorlar ama tarihi geçmişleri yok. Türkler tarih yazdı ama film çeviremiyor. Hollywood endüstrimiz yok çünkü.

Her devşirme öyle bazılarının sandığı gibi zorla alınmaz. fakir köyler çocuklarının bu yolla kurtulacağına, inanarak gönüllü olurlar.

Bulgaristan Halk Cumhuriyeti 300 bin Türk’ü bir anda sınırlarının dışına atmış; Edirne’de sınır kapısının önüne yığarak, “gelin, halkınızı alın” demiştir. Nitekim aldık da.

Besleyemeyeceği nüfusu üretmek çok ağır bedeli olan toplumsal bir hatadır. Zira, eğitilemeyen ve beslenemeyen göçmen kalabalıklar eninde sonunda marjinal cemaatlere dönüşürler.

Orhan Pamuk Hakkında “Kendisi İngilizce bilmediği gibi, Türkçe de bilmiyor. Yaşadığı bir toplumun kültüründen haberi olmayan bir yazar, Nobel de alsa doğru eserler ortaya koymaz.

Türk kimliği ve şuuru; tarih kitabı okuyarak, tarihi piyes seyrederek, tarihi film çekerek veya şiirle, müzikle oluşmuş değildir. Doğrudan doğruya kan, ateş ve kavga ile oluşmuştur.

Türk ordusu ricat etmeyi bilmezdi. İlk defa ricat etmeyi İstiklal Savaşı’nda öğrenmiştir. Gazi Mustafa Paşa’nın harp tarihimizdeki büyük katkısı geri çekilmeyi öğretmesidir.

19. ve 20. yüzyılın ilk yarısında popüler tarih yazımı Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu ve Selçuklu Hanedanı’ndan Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ı Osmanlı’nın Ata’sı olarak tasvir etmiştir.

Bazen insan nasıl bir iş başardığının farkında olmaz. o gün Malazgirt Savaşında Alparslan’a sorsanız on sene sonra Türklerin Sivas’a, iki yüz sene sonra da Balkanlara açılacağını bilemezdi.

İslam aleminde Türkler için bir model yoktur; biz dünyada medeniyeti benimsemek, onunla kavga ederek tarihimizi ve kimliğimizi korumak zorunda olan bir milletiz.

Türkler Avrupalıların sevmediği bir unsurdur. Çünkü Türkler askerdir.

Şimdi İngilizce eğitim modası var. herkes yarım yamalak İngilizce öğrense Türkçe geriler, çünkü abuk sabuk Türkçe konuşmaya başlar ve karıştırırlar; iyi öğrenenler Türkçeye İngilizce karıştırmaz.

Türkler olmadan tarih düşünülemez, Türklerin kendilerini ifade etmeleri, yazıyla mümkün olduğuna göre, bizde tarih 6. asra kadar geriye uzanabilir.

İkinci Dünya Savaşı’nın en belirgin görüntüsü, tonlarla bombanın harabeleri değildir; toplama kamplarındaki cesetler sivil esirler ve kucağında çocuğuyla kurşunlanan analardır.

Tanzimat hareketi her şeye rağmen Türkiye idaresini modernleştirmek, merkezileştirmek yolunda önemli ilerlemeler sağladı. Tanzimat görkemle açılıp rezaletle kapanan tarihî olaylar değildir. Hüzünlü ve buhranla başladı ve devam etti.

Sağcıyız, muhafazakarız diyor, hiç zannetmiyorum ben, Yahya Kemal’in muhteşem tasvirini kavrayamadığımız, bu şehri sevip Necip Fazıl gibi ciddiyetle baktığını, kaldırımlarını bile hissettiğini.

Solcuyuz diyor; hiç zannetmiyorum, Nazım Hikmet veya Orhan Veli gibi severek, özlemle ve ciddiyetle baktığını.

Sloganımız başka kültürleri sevin ya da sevmeyin ama saygı duymak zorundasınız. Bu saygıyı Türkler de bekliyor. Bütün mesele bu.

Hepsinin yeni Türkiyesi var. kimine göre yeni Türkiye kadınların başını örtüp gezdikleri bir yer. Kimine göre herkesin namaz kıldığı bir yer. Kimine göre gökdelenlerin dikildiği bir yer. Kimine göre yeni Türkiye İslam birliğinin başını çeken bir memlekettir.

Yeni Türkiye içine kapanık, dünyayı bilmeyen, lisan bilmeyen, yabancı milletleri okumayan, takip etmeyen, onlarla konuşamayan, onlarla birlikte mekanı, havayı soluyamayan insanlar olması düşünülemez.

Her gün her hastanede hekim dövülüyor. Birtakım adamlar, 80 yaşında amcası öldü diye kabile halinde basıyor doktorun ofisini. İnsaf birader Takım halinde önce doktoru, onu bulamadıysa hemşireyi, hastabakıcıyı dövüyorlar. Hastaneye giden insanların sesi çıkmıyor. Böyle hödükler

Hödükler doktor dövecek, o poliklinikten hizmet alan “Bana ne diyecek.

Çağrı Bey’in oğlu Alparslan vatanımızın kurucu babasıdır. kurucu Malazgirt Savaşı’na ve müthiş galibiyete, Bizansı ezip düşman başkomutanını esir etmesine rağmen Bizans’ı yutma gibi bir hırsı yok.

Batı’da insanlar vardır, bilerek dini reddederl Vaftiz bile edilmemiştir Hristiyanlığı bilir. korkunç bir cehalet hakim.

Allah hiç bir zaman insanları eşit yaratmıyor. biri güzel, biri çirkin. Bir tanesi zeki, öteki değil. İnsanları eşitlemeye çalışmak Stalinist bir anlayıştır.

Bizimkiler parası olmayanlarla parası olanları eşitleyeceğine zekaları eşitlemeye çalışıyor. Zeki olmayan bir çocuğa vereceğin eğitimle zeki olanı nasıl ziyan edersin?

Türkiye bir memleketin adıdır. Türklerin ülkesi demektir. etnik grupların kendi kimliklerini, dillerini, kültürlerini yaşatmak haklarıdır. bunu yapmak için münevverlerinin gayretli ve çalışkan olmaları gerekir.

Mühim mesele herkes kendi kimliğine sahip olur, kendi adını söyler, kendi dilini öğrenir, kendi kültürüne sahip olmaya çalışır. Fakat siz kalkıp öbürünün kimliğini kaldırmasını isteyemezsiniz. Bu gülünç ve, mantık dışıdır
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla