Tekil Mesaj gösterimi
Alt 06-23-2018, 06:17   #6
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak dinihikayeler android programı

Allah dostlarından.... biri Karaköy'e geçmek üzere kayıkçılara param yok, Allah için beni karşıya kim geçirir? teklifinde bulunur. biri talip olur O günün gecesi kayıkçı, rüyasında kıyamet kopmuş, herkesde sıratı geçme korkusu dehşeti içinde iken bir el onu selamete götürür. Kayıkçı Siz kimsiniz? beni kurtardınız, diye sual edince Ben cihan serverinin mağara arkadaşı Ebu Bekir Sıddık'ım. evlatlarımıza hizmet eli uzatanlara, imdad elimiz ulaşır, buyururlar.



Bağdat'ın genç hatibi Cüneyd 8 yaşlarındadır. gün babasını ağlarken görür. babası Dayın Sırriyi Sekati Hazretlerine zekât için gümüş yolladım, almadı. Yoksa ben ömrümü Allahın beğenmediği şeyleri kazanmak için mi geçiriyorum? Nurlu çocuk dayısına gider Büyük veli gülümser, Hayır Cüneyd''alamam'. Allah için al Sırriyi Sekati tutulur kalır. Büyük veli Hem gümüşleri kabul ettim' der, 'hem de seni!' Sırriyi Sekati Hazretleri küçük cevheri çok sever. Onu yanından ayırmaz hacca giderler. mecliste Mevzu şükürdür. 400 âlim şükrü tarife çalışır. küçükbey Cüneyd 'Şükr Allah-ü teâlâ'nın ihsan ettiği nimetlerle ona isyan etmemektir' der bu tariflerin en mânâlısıdır.
Cüneyd ibadetten lezzet alır ve geceleri uyumaz. Bir yandan Sırriyi Sekati'nin sohbetleriyle sırlara kavuşurken, İmam-ı Şafii'nin talebelerinden fıkh ve hadis öğrenir. muhteşem ilmine rağmen kürsüye çıkmaz. rüyasında Resulullah Efendimizi görünceye kadar. Server-i Kainat, ona 'Ey Cüneyd insanlara nasihat et sözlerin ferahlık vericidir. Allah-ü teâlâ seni insanların kurtuluşuna vesile kıldı.o günden sonra vaaza başlar ve Bağdatlı Cüneyd, Cüneyd-i Bağdadi olur.



Resûlüllüh (s.a.v.) a bir adam Yâ Resûlüllüah komşum, hurma saplarını bahçeme koyuyor. Bana eziyet veriyor, dedi. Allah Resûlü o zâta hurma saplarını bana sat, teklifini yaptı. Adam Olmaz dedi. Allah Resûlü Öyle ise hediye et teklifine de:
Olmaz dedi. Allah Resûlü son kez cennette karşılığı verilmek şartı ile onları bana ver Adam son derece câzip teklife de Olmaz, karşılığını verince, Allah Resûlü, şöyle buyurdu Selâm vermekten kaçınan kimse dışında, senden cimrîsini görmedim.

Şeyh Hammad Hazretlerinin bir eli kesikti. mürüdlerinden biri küstahlık ederek sebebini sordu. Şeyh Tinati Hazretleri şöyle anlattı:
Gençliğimde günah işledim. elimi kestiler,
Ben mağrip diyarında idim. Sefere çıkmayı arzuladım. İskenderiye'ye geldim. oniki sene kaldım.kamıştan bir ev yapmıştım.gelen Irmağa oturur sofra artıklarını kaleye döker Ben kimseden habersiz, köpeklerle beraber ekmeklere üşüşür nasibimi alırdım. Yaz mevsiminde azığım idi.
Kışta etrafda saz yetişir sazların kökünün tazesini ve beyazını alarak yer kukrlarını atardım. Kışın azığım idi. Bir gün İlahi bundan sonra yerden yemeyeceğim.ne gönderirsen onu yiyeceğim.Senin izzetin hakkı için söz veriyorum,dedim. 12 gün geçti, namaz kılıyordum.sünneti terk ettim.aciz kalarak farzları da eda edemez oldum gaza için sınıra gitmem işaret edildi.düşmanı bekledim gitmişti.Allah'a verdiğim sözden gafildim meyveleri .Elimle topladım. yeminim aklıma geldi.ağzımdakileri tükürdüm. mihnet ve bela vakti yaklaştı,halim ne olucak diye düşünüyordum. silahlılar etrafımı sardı beni yaka-paça götürdüler. Sultan kimsin? dedi.Ben Allahın kuluyum,esirlere sordu.söylemeyince birer birer el, ayak kesti bana
Elini uzat! dediler.elimi kestiler.Ayağını uzat dediklerinde Ya Rabbi! Elim günah işlemişti kestirdin,ayağımın ne suçu var!...diye yalvardım.
atlılardan biri ,kesmeyin,bu adam falan zattır!. dünyayı başımıza mı yıkacaksınız.diye bağırdı.reis atından inerek kesilen eli öptü.Bana
Biz hata ettik,affet,diye yalvardı.Ben de:
O suçlu bir eldi.Kestiniz,hakkımı helal ettim, dedim.ağladım.bir anlık dalgınlık yüzünden elimden olmuştum.Bu suçlu eldir ve cezasını çekmiştir.Allah ahirette çektirmesin...



Ebusuud Efendi, ilk zamanlar, tarikata, inanmaz ve Sünbül-i Sinan Hazretlerine ağır sözlerle incitirdi Ebusuud Efendi, Sünbül Efendiye cenaze namazını papaza kıldırtacağım, demiş. Sünbül Efendi amin diye duada bulunmuştu. Aradan zaman geçti Sünbül Efendi, şöyle bir vasiyette bulunmuş:
Evlatlarım! yolcuyum. Öteki aleme göçmek üzereyim. Vefatımdan sonra, musalla taşından kaldırıncaya kadar ağlamayacak hiç kimseye haber vermiyeceksiniz. Cenazemi Fatih camiinde kılacaksınız, demiş. Sünbül Efendi vefat etmiş, namazı Şeyhulislâm Ebussud Efendi'nin kıldırması icap ediyormuş. Ebussud Efendi, Sünbül Efendinin namazını bilmeyerek kıldırmış, Şeyhülislam cenazenin kim olduğunu sormuş, Sünbül Efendiden af dilemiş. pişmanlık duymuş ki, hemen tarikat erbabına sarılarak, inkar ettiği hakikatların savunucusu haline gelmiş. müslüman cinnilere bile fetva verdiği için ünvanını almış. (Rahmetullahi aleyhim)



Sultan Fatih İstanbul'u fethettikten sonra, Avrupada fütuhattaydı.Sırbistan'ın fethi an meselesi idi. Sırp Kralı Brankoviç zor durumda kalmıştı. Macar be osmanlıya sığınmak, düşüncesiyle, elçiler gönderdi. "Sırbistanı fethederseniz nasıl muamele edeceksiniz?" diye öğrenmek istedi. Sırplar ortodokstu katolik Macarlar şu cevabı verdi
Sırbistan bize geçerse Sırplıları katolik edinceye kadar mücadele eder kiliseleri yıkar, yerlerine katolik kilisesi inşa ederiz... Sultan Mehmet Hazretleri Sırbistan'ı alırsak, İslâmiyetin Allah indinde tek din olduğunu ilân eder hiç kimseyi, dininden dönmeye zorlamayız. İsteyen kiliseye gider, isteyen Allah indinde tek din İslâmiyeti seçer, dünya ve ahiret selâmetine kavuşur.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla