Kaynak islamveihsan.com Osman Nûri Topbaş
*
İSLAM’DA İŞÇİ HAKLARI
Osman Nûri Topbaş:*Bizler fakir-fukarâya acırız. Aslında en çok acınacak olanlar, işçisine zulmeden zalim patronlardır. Onlara acımak ve irşâd etmek lâzım. bugün yaşanan problemlerin büyük bir bölümü, zalim patronlardan kaynaklanıyor.
zalim patron, işçisine* kapımdan ekmek yiyorsun.”*diyor. Bunu demeye ne hakkı var? ona ne kadar ekmek veriyor ki Rasûlullah Efendimiz vefat ânında sesi kısılmıştı, sesi duyulmaz hâldeydi buna rağmen Allah Rasûlü sözlerini tekrar tekrar söylüyordu.”Cenâb-ı Hakk’a karşı kulluk vazifemiz olan*“Namaz, namaz, namaz!”“Emriniz altındakilerin hukukuna dikkat edin!”*buyuruyordu. Ashâb-ı kirâm sırf bu hukukla birçok harp esirini âzâd etti
Hasis sarraf, kendine bir başka kese diktir!
Mezarda geçer akça neyse, onu biriktir!..
(Necip Fâzıl Kısakürek) Müslüman iş adamı emrindekilere yediğinden yedirecek, içtiğinden içirecek. Aşırı yük vermeyecek. bu hukuku, İslâm yalnız insanlara değil hayvanlara bile verdi. Efendimiz binek hayvanları üzerinde oturmuş, bir grup gördü. Onlara:“Hayvanlarınıza yormadan güzelce binin ve kullanmadığınız zaman güzelce istirahat ettirin. Onları yollardaki ve sokaklardaki konuşmalarınız için kürsü edinmeyin sırtlarında durarak sohbet etmeyin Nice binilen hayvan vardır ki, sırtına binenden daha hayırlıdır buyurdu.
müslüman bir patronun işçisine davranışında hassas olması gerekiyor?
Hucurât Sûresiʼnde;*“…Allâhʼın huzûrunda en ekreminiz*en değerliniz en çok takvâ sahibi olanınızdır…”*âyetinin iniş sebebi bir köledir. O dönemde esirler köle diye satılıyordu Müslüman kölenin tek isteği Allah Rasûlü’nün arkasında namaz kılmaktı Efendimizin gözü gönlü ravzada köleyi arıyordu bir gün kölenin sahibi Yâ Rasûlâllah, canı gırtlakta, sekerat hâlinde.diyince Efendimiz tüm sahabelerle mübarek köleyi ziyarete giddi Vefat edinceye kadar köleden ayrılmadı. Ve o mübarek köleye Efendimiz tarafından yıkattırılıp defnedilmek nasip oldu
Gül, Hazret-i Peygamber Efendimiz’in sembolüdür. hayat dershânesindeki en mühim tahsil; Güller Şâhı’nı tanıyabilmek Gül’ün latîf kokusundan ve rûhânî dokusundan nasîb alabilmek Gül’ün yaprağında bir şebnem tânesi olabilmektir…“
Ensar ve Muhâcirler Biz îmânımızı korumak için, evimizi terk ettik, can ve malımızı fedâ ettik, Allah Rasûlü’nün köleye alâkası bizden fazla oldu.”*dediler. Bunun üzerine;…Allah katında sizin en ekreminiz*en çok takvâ sahibi olanınızdır…”*
(Hucurât) âyeti nâzil oldu. Yani bu âyet, yüksek mevkî sahibi, varlıklı bir kişi için inmedi. Bir köle için indi. Zâhiren bir köle idi, hakîkatte takvâ sultânı idi.o köle ücret olarak? Allah Rasûlü ile beraberliği istedi. Bu beraberliği Allah Rasûlü ile beraber secde edebilmek için istedi.
|