|
Kaynak riyazüs salihin android programı
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu
وَفِى رِوَايَةٍ لَهُ: إن الشَّيْطَان يَحْضُرُ أَحَدَكُمْ عِنْدَ كُلِّ شَيْءٍ مِنْ
شَأنهِ حَتَّى يَحْضُرَهُ عِنْدَ طَعَامِهِ, فَإذا سَقَطَتْ مِنْ أَحَدِكُمُ اللُّقْمَةُ,, فَلْيُمِطْ مَا كان بِهَا مِنْ أَذًى, ثُمَّ لِيَأْكُلْهَا وَلاَ يَدَعْهَا للشيطان .
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) parmakları yalamayı ve yemek kaplarını tertemiz yaparak silmeyi emretti ve: Sizler bereketin, yemeğin hangi parçasında olduğunu bilemezsiniz”, buyurdu.
Sizden birinizin lokması yere düştüğünde hemen alsın ve üzerine yapışanları silip temizledikten sonra o gıdayı şeytana bırakmasın, parmaklarını yalamadıkça elini mendile silme yıkamasın çünkü yemeğin bereketinin hangi parçasında olduğunu bilemezsin
“Şüphesiz şeytan sizin her birinizin her işinde hazır olur. yemek esnasında bile yanında bulunur.
Sizin birinizin lokması yere düşerse onun üzerine yapışanları temizleyip yesin, lokmasını şeytana bırakmasın.”
Rasulullah efendimiz vaaz etmek üzere ayağa kalktı ve buyurdu: “Ey insanlar! Sizler yalınayak, çırılçıplak ve sünnetsiz olarak Allah’ın huzuruna toplanacaksınız. İlk defa yoktan varettiğimiz gibi yeniden yaratacağız. Bu vadimizdir. Biz bunu yapmaya muktediriz Enbiya
kıyamet günü ilk giydirilecek olan İbrahim as. dır. ümmetim cehenneme doğru yöneltilirler.ey Rabbim, bunlar ashabımdır, derim. Bunun üzerine: Sen bunların senden sonra ne bidatler ortaya çıkarıp kötülükler yaptıklarını bilmezsin, denir.
ben Salih kul İsa (aleyhisselam)’ın dediği gibi Ben emrettiğinden başkasını söylemedim. Benim ve sizin Rabbiniz Allah’a kulluk edin, dedim ve onların arasında yaşadığım sürece kontrolcu idim. Beni aralarından aldığında üzerlerinde denetleyici sadece sen kaldın. Sen her şeye yeterince şahitsin. onları azaba çarptırırsan onlar senin kullarındır dilediğini yaparsın
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu:
“Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim yeryüzüne yağan bol yağmura benzer. Yağmurun yağdığı yer verimli topraktır. Yağmur suyu emer, bol çayır ve ot bitirir. Bir kısmı suyu emmeyen katı bir yer olup suyu biriktirir muhafaza eder Allah, o su ile insanları faydalandırır. İnsanlar ve hayvanlar o sudan içerler ve ekip biçerler.
yağmur öyle bir yere yağar ki orası düz ve kaypaktır, ne su tutar ne ot bitirir. İşte bu üç türlü toprak Allah’ın gönderdiği hak din hakkında anlayışlı olan hidayet ve ilim kendisine fayda veren onu öğrenen öğreten kimse ile buna baş kaldırıp kulak asmayan ve Allah’ın gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kimsenin benzeridir.
عَنْ جَابِرٍ
قال : قال رَسُولُ اللَّهِ:مَثَلِي وَمَثَلُكُمْ كَمَثَلِ رَجُلٍ أَوْقَدَ نَارًا فَجَعَلَ الْجَنَادِبُ وَالْفَرَاشُ يَقَعْنَ فِيهَا, وَهُوَ يَذُبُّهُنَّ عَنْهَا وَأنا أخذ بِحُجَزِكُمْ عَنِ النَّارِ, وَأنتمْ تَفَلَّتُونَ مِنْ يَدِي .
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp ta ateşine kelebekler ve çekirgeler düşmeye başlayınca onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için eteklerinizden tutuyorum, siz ise elimden kurtulup ateşe girmeye çalışıyorsunuz.”
165-وَعَنْهُ أن النَّبِيَّ*أمر بِلَعْقِ الأصابعِ وَالصَّحْفَةِ, وَقال : إنكُمْ لاَ تَدْرُونَ فِي أَيِّهِ الْبَرَكَةُ .
وَفِى رِوَايَةٍ لَهُ:*إذا وَقَعَتْ لُقْمَةُ أَحَدِكُمْ فَلْيَأخذهَا فَلْيُمِطْ مَا كان بِهَا مِنْ أَذًى, وَلْيَأْكُلْهَا وَلاَ يَدَعْهَا للشيطان, وَلاَ يَمْسَحْ يَدَهُ بِالْمِنْدِيلِ حَتَّى يَلْعَقَ أصابعَهُ, فَإنهُ لاَ يَدْرِي فِي أَيِّ طَعَامِهِ الْبَرَكَةُ .
İyilik edenler cennete girer, bana karşı gelenler cenneti istememiş demektir”, buyurdu.
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında sol elle yemek yediler . efendimiz adama: “Sağ elinle ye”, buyurdu. Adamın yapamıyorum demesiyle peygamberimiz: “Yapamaz ol” diye beddua etti. Çünkü adamın Rasulullah’ı dinlememesi kibrinden dolayı idi. beddua üzerine elini ağzına götüremez oldu.
peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) saflarımızı düzeltmede çok itina gösterirdi bizde saflarımızı düzeltmeye önem gösterelim. Bir gün namaz kılmak için efendimiz kamet yapmak özereyken, safta bir adamın göğsü dışarıda olduğunu görünce, buyurdu: Ey Allahın kulları; Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allâhu Teâlâ' yüzlerinizi ayrı ayrı taraflara çevirir Allah aranıza düşmanlık buğuz ve kalplerinize ihtilaf koyar ve bilesiniz."
عَنْ اَبِى مُوسَى
قال : احْتَرَقَتْ بَيْتُ بِالْمَدِينَةِ عَلَى اَهْلِهِ مِنَ اللَّيْلِ ، فَلَمَّا حُدِّثَ رَسُولُ اللهبِشَأنهِمْ قال : "إن هذِهِ النَّارَ عَدُوٌّ لَكُمْ ، فَإذا نِمْتُمْ فَاَطْفِؤُهَا عَنْكُمْ.
Medine’de bir ev geceleyin ev halkı ile birlikte yanmıştı. peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)
Ateş sizin düşmanınızdır. Uyuyacağınızda onu söndürünüz, buyurdular.
عَنْ اَبِى هُرَيْرَةَ
عَنِ النَّبِىِّقال: دَعُونِى مَا تَرَكْتُكُمْ إنما اَهْلَكَ مَنْ كان قَبْلَكُمْ كَثْرَةُ سُؤَالِهِمْ وَاخْتِلاَفُهُمْ عَلَى أنبِيَائِهِمْ! فَإذا نَهَيْتُكُمْ عَنْ شَىْءٍ فَاجْتَنِبُوهُ، وَإذا أمرتُكُمْ بِأمر, فَأْتُوا مِنْهُ مَااسْتَطَعْتُمْ.
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu: “Ben size herhangi bir şeyi emredip yasaklamadığım sürece beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşa etmeleri helak etmiştir.
Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle kaçınınız, bir şeyi emrettiğimde onu gücünüz yettiğince yerine getiriniz.”
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) gözleri yaşartan, kalpleri ürperten çok tesirli bir konuşma yaptı.Allahtan korkmanızı, başınıza Habeşli simsiyah bir köle bile olsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim.
Benden sonra içinizde hayatta kalanlar pek çok ihtilaflar göreceklerdir. sizin yapacağınız sünnetim ve doğru yolda olan Hulefa-i Raşidin’in sünnetine sarılmaktır.
Sünnetlere sımsıkı sarılınız. Sonradan ortaya çıkarılmış bidatlerden şiddetle sakınınız. Çünkü her bidat bir sapıklıktır.
عَنْ أبي هُرَيْرَةَ
أن رَسُولَ اللَّهِقال : كُلُّ أُمَّتِي يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ إلا مَنْ أَبَى. قالوا : يَا رَسُولَ اللَّهِ وَمَنْ يَأْبَى؟ قال : مَنْ أَطَاعَنِي دَخَلَ الْجَنَّةَ, وَمَنْ عَصَاني فَقَدْ أَبَى .
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) ”Yüz çevirenler dışında ümmetimin hepsi cennete girerler”, buyurdu.
*قال الله تعالى :*وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ اَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ اَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ اِمَامًا.
“Onlar ki ey Rabbimiz! Bize göz nuru eşler ve çocuklar bahşet ve bizi Allahtan korkan kişilere örnek ve öncü yap diye dua ederler. (Furkan)
*قال الله تعالى :*وَجَعَلْنَاهُمْ اَئِمَّةً يَهْدُونَ بِأمرنَا.
“....Ve onları öyle rehber ve önderler yaptık ki emrimizle toplumu doğru yola sevkederler.” (Enbiya)
Abâ denilen bir kumaşı ortasından delerek başlarına geçirmiş, kılıç kuşanmış, Mudar kabilesinden yarıçıplak bir topluluk Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)a geldi. Onlarda gördüğü yoksulluktan dolayı Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yüzünün rengi değişti. Bilal’e ezan okuyup kamet getirmesini emretti. Öğle namazını kıldırıp cemaate “Ey insanlar, sizi tek bir canlıdan yaratan, ondan eşini var eden ve her ikisinden pek çok kadın ve erkek meydana getiren Rabbinize karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunun buyurdu
قال الله تعالى :*قُلْ كُنْتُمْ إن تُحِبُّونَ اللهَ فَاتَّبِعُونِى يُحْبِبْكُمُ اللهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ*.
“Ey peygamber de ki: Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin ve günahlarınızı affetsin.” (Al-i İmran)
170- عَنْ عَائِشَةَ رضي اللهُ عَنْهَا قالتْ : قال رَسُولُ الله*:مَنْ أحْدَثَ فِى أمرنَا هذَا مَا لَيْسَ لَهُ مِنْهُ فَهُوَ رَدٌّ.
وَفِى رِوَايَةٍ لِمُسْلِمٍ: مَنْ عَمِلَ عَمَلاً لَيْسَ عَلَيْهِ أمرنَا فَهُوَ رَدٌّ.
Aişe ra’dan rivayetle Rasulullah buyurdu: “Kim dinimizde olmayan bir şeyi ortaya çıkarırsa, o şey kabul edilmez, reddedilir.”
“Kim bizim dinimizde olmayan bir şeyi yaparsa o kabul edilmez, reddolunur.”
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) hutbe verdiği zaman gözleri kızarır, sesi yükselir: “Düşman sabah akşam üzerinize hücum edecek, kendinizi koruyunuz”, diyerek ordusunu uyaran komutan gibi öfkesi artardı.
şehadet parmağıyla orta parmağını bir araya getirerek: “Ben peygamber gönderildiğimde kıyametle aramızdaki mesafe şu iki parmak gibi yakındı”, buyurdu ve bilin ki: “Sözün en hayırlısı Allah’ın kitabıdır. Yolların en hayırlısı Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in yoludur.
İşlerin en kötüsü din adına sonradan ortaya çıkarılan bidatlardır. Her bidat sapıklıktır”, dedi ve devam etti: “Ben her müslümana kendi nefislerinden yakın bir dostum. Kim ölürken bir mal bırakırsa, o varislerinindir. kim de borç, yetim ve dul bırakırsa, borcu bana ait olup muhtaç kimselerin işi de bana aittir.”
*Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle dedi: “ siz sizden evvel geçen kitap ehli Yahudi ve Hristiyanlar gibi işittik ve isyan ettik demek mi istiyorsunuz? Böyle demeyiniz, bilakis siz işittik itaat ettik Rabbimiz bizi bağışla dönüşümüz sanadır, deyiniz.
Elçi ve onunla birlikte olan mü’minler Rabbi tarafından ona indirilene inanırlar. Hepsi Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine inanırlar, onun elçilerinin hiç birisi arasında ayırım yapmazlar işittik ve itaat ettik bizi bağışlamanı dileriz, dönüşümüz sanadır, derler. Bakara
Allah hiç kimseye taşıyabileceğinden fazlasını yüklemez. Kişinin yaptığı her iyilik kendi yararına, her kötülük kendi zararınadır.(Müslim)
Ey Rabbimiz! Unutur veya hata yaparsak bizi sorgulama. Ey Rabbimiz ! bizden öncekilere yüklediğin gibi bize ağır yük yükleme.
Ey Rabbimiz! Güç yetiremeyeceğimiz yükleri bize taşıtma ve günahlarımızı affet, bizi bağışla ve acı. sahibimiz ve efendimiz sensin. Senden gelen gerçekleri örtbas eden kafirlere karşı bize yardım eyle. (Bakara )
قال الله تعالى :*فَمَا ذَا بَعْدَ الْحَقِّ إلا الضَّلاَلُ*فأنى تصرفون*.
haktan ayrıldıktan sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl oluyor da gerçeklerden sapıklığa döndürülüyorsunuz.” (Yunus )
قال الله :*مَا فَرَّطْنَا فِى الْكِتَابِ مِنْ شَىْءٍ*.
“... Biz kitapta tek bir şeyi bile ihmal edip eksik bırakmadık.” (Enam)
قال الله تعالى :*فَإن تَنَازَعْتُمْ فِى شَىْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللهِ وَالرَّسُولِ.
herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz - Allaha ve ahirete gerçekten inanıyorsanız - onu Allah’a ve peygamberine götürün.” (Nisa)
قال الله تعالى :*وَأن هذَا صِرَاطِى مُسْتَقِيمًا فَاتَّبِعُوهُ ، وَلاَ تَتَّبِعُوا السُّبُلَ فَتَفَرَّقَ بِكُمْ عَنْ سَبِيلِهِ*.
“Şüphesiz bu benim dosdoğru yolumdur. ona uyun, diğer yollardan gitmeyin ki sizi onun yolundan ayırıp saptırmış olurlar.” (Enam)
“Rabbine andolsun ki onlar anlaşmazlığa düştükleri her konuda sen peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra senin kararına kalblerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle uymadıkça gerçekten inanmış olmazlar.” Nisa
قال الله تعالى :*إنما كان قَوْلُ الْمُؤْمِنِينَ إذا دُعُوا اِلَى اللهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُم ْأن يَقُولُوا سَمِعْنَا وَاَطَعْنَا وَاوُلئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ*.
“Aralarında ilahi kitap hüküm versin diye Allah’a ve lelçisine çağrıldıkları zaman mü’minlerin söyleyeceği tek söz : işittik ve iman ettik olmalıdır. Gerçek kurtuluşa erenler bunlardır.” ( Nur)
“Göklerde ve yerdeki her şey Allah’a aittir. Aklınızdan geçeni açıklasanız da gizleseniz de Allah, sizi kalblerinizden geçirdiklerinizden hesaba çekecektir. dileğini affeder, dilediğini de cezalandıracaktır. Allah’ın gücü her şeye yeter.” (Bakara)
sahabe Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanına gelip diz üstü çökerek şöyle dediler: Ey Allah’ın Rasulü biz namaz, cihad, oruç sadaka gibi gücümüz yeten amellerle mükellef klındık ve yaşıyoruz ama bize inen ayete güç yetiremiyoruz. Bunun üzerine şöyle denilir: sen onlardan ayrıldığın andan itibaren onlar tabanları üzere geri dönerek İslamdan çıkıp dinsizliğe yapıştılar.”
eğer bağışlarsan doğrusu sen, çok güçlü ve üstün olansın ve yaptığın her şeyi yerli yerince yapansın.
şöyle denilir: sen onlardan ayrıldığından itibaren onlar tabanları üzere geri dönerek İslamdan çıkıp dinsizliğe yapıştılar.”
.
Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve: “Sapan taşı avı öldürmez, düşmanı yaralamaz fakat göz çıkarır ve diş kırar.”
* İbn-i Muğaffeline biri sapanla taş atmıştı. İbn-i Muğaffel o kimseyi sapandan yasakladı ve şunları söyledi: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve “Bununla av avlanılmaz” buyurdu.
İbn-i Muğaffel şöyle söyledi: Ben sana Allah Rasülü (sallallahu aleyhi vesellem)’in bunu yasakladığını haber veriyorum, sen ise aynı şeye devam ediyorsun. Eğer bunu yapmakta devam edersen seninle asla konuşmayacağım. (Müslim Sayd 56)
Ömer İbn-i Hattab’ Hacer’ül Esved’i öptü dediki: “Bilirim ki sen bir taşsın ne fayda verirsin ne de zarar. Eğer Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’ın seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim.
|