Tekil Mesaj gösterimi
Alt 08-23-2018, 08:40   #154
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak islamveihsan.com

ADEM(A.S)’DAN GÜNÜMÜZE KURBAN

Kurban Allah’a yakın olmak. Kulun, malını canını Allah için feda etmeye hazır olmasıdır eder. insanlık tarihi kadar eski ve anlamlı bir ibadettir.
Hz. Âdem’den Hz. İbrahim’e uzanan bir zamanda anlamını bulur kurban. asırlarca ve günümüzde* aynı duygu eşliğinde ilahi yolculuğunu sürdürür ebedi âleme doğru. Hz. Adem ve çocuklarının hayatında “Allah rızasını gözetme”nin ifadesi Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in hayatında“Yüce Kudret’in takdirine razı oluşun ve teslimiyet”in.. kulla Allah arasındaki bağlılığın* işaretidir manevi bir iklim katar hayatımıza..Kurbanın kutsal yolculuğu Hz. Âdem ile başlar. Allah Teala Hz. Âdem’in iki oğlunun kurban ibadetleri hakkında bilgiler vermektedir: Âdem’in iki oğlunu anlat: Hani kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlıktan Yeminle seni öldüreceğim” dedi. Diğeri* kurbanın kabul edilmemesinde ne suçum var? Allah ancak takvâ sahiplerini kabul eder” dedi” (Maide, 5/27).

yeryüzündeki ilk kurban ibadetinde Hz. Âdem’in iki oğlu Hâbil ve Kâbil, Allah’a, bağlılıklarından kurban takdim ederler. Hâbil, kurban için mallarının en iyisini seçer. Kâbil ise en kötü olanı.. Üstelik onu da gönül rızasıyla seçmemiştir Allah Teâla Hâbil’in kurbanını kabul eder; çünkü o, ibadeti gönül hoşnutluğu içinde, Allah’ın rızasıyla yapmıştır. Allah’a yönelmeyen Kâbilinki ise kabul edilmez. Allah “ancak takva sahiplerinin, ve O’nun rızasını gözetenlerin ibadetlerini kabul eder Âdemoğlunun kurban ibadetiyle bir diğer hadiseyse Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail’in hayatındadır. Bu hadise, insanoğlunun kurbanla imtihanıdır.

HZ. İSMAİL’İN İMTİHANI KUR’ANDA ANLATILIR?
Bir babadan, oğlunu kurban etmesi istenir. Allah Teala, Hz. İbrahim’den oğlu Hz. İsmail’i kurban etmesini emretmiştir. Allah Teala’nın isteğine Hz. İbrahim ve İsmail, teslimiyet gösterir. Şeytan’ın onca vesvesesine rağmen, ne baba ne oğul emri yerine getirme konusunda en ufak bir şüphe* göstermez. biri evladı, diğeri canı ile imtihan edilen* iki peygamber Yüce Mevla tarafından, selamlarla büyük bir kurbanla mükâfatlandırılır. Hz. İbrahim ve oğlu Hz İsmail Allah’a sonsuz sadakat göstermiş, Allah Teala Hz İbrahim’e, oğlunun yerine kurban iri bir koç hediye etmiştir. ağır imtihan Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır Biz ona hilim sahibi bir oğul müjdeledik. Babasıyla beraber yürüyecek çağa erişince babası ‘Yavrucuğum, rüyada seni kurban ettiğimi görüyorum; ne dersin?’ dedi. O da cevaben: ‘Babacığım, emrolunduğun şeyi yap! İnşallah beni sabreden bulursun!’ dedi. Her ikisi de teslim olup, İbrahim, oğlunu alnı üzerine yatırınca: ‘Ey İbrahim, rüyayı gerçekleştirdin. Biz ihsan sahiplerini* mükâfatlandırırız. Bu ağır bir imtihandır.’ oğluna bedel, O’na büyük bir kurban verdik.

Geriden gelecekler arasında ona iyi bir nam bıraktık: ‘İbrahim’e selam olsun’ dedik. biz, ihsan sahiplerini* mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı”(Saffat, 37/101-111).
KURBAN, HZ.İBRAHİM’İN SÜNNETİDİR* kurban, İbrahimî teslimiyet ve İsmailî sabrın en kutsal ifadesidir. Kurban Allah’a bağlılığı ve teslimiyeti ifade ediştir Hz. Peygamber şöyle buyurur:
“Kurban, babanız İbrahîm’in sünnetidir ondan beri devam eden bir ibadettir Hz. Ademle başlayıp Hz İbrahim’e uzanan kurban ibadeti, her dönemde ve* her ümmet için bir ibadet şeklidir ayet-i kerime buyururuyor ki* Biz her ümmete ve her* dine* rızık olarak verdiğimiz hayvanlar üzerine Allah’ın adını anıp kurban kesmeyi vecibe kıldık” (Hâc, 22/34).
*
Kaynak kurbanibadeti.weebly.com

Kurban ile ilgili ayetler

Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer* engellenmiş olursanız size kolay gelen kurbanı gönderin. kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin.

İçinizden kim hastalanır veya* rahatsız olursa fidye olarak oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser.

Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi* döndüğünüzde tam on gün oruç tutar. Bu durum ailesi Mescid-i Haramda olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin. (Bakara, 196)

Biz, İbrahim’e büyük bir kurbanlık vererek* İsmail’i kurtardık. (Saffat, 107)

Ey Muhammed sav Onlara, Âdem’in iki oğlunu oku. Hani ikisi kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “And olsun seni* öldüreceğim” demiş Öteki, “Allah, ancak sakınanlardan kabul eder” demişti. (Maide – 27)

Ey iman edenler! İhramda av hayvanı öldürmeyin. Kim kasten öldürürse ceza vardır. ceza Kabe’ye ulaştırılmak üzere, öldürdüğünün dengi ve iki adil kimsenin takdiri kurbanlık* veya yoksulları yedirme keffareti yahut onun dengi oruç tutmaktır.

Bu yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah, geçmiştekileri affetmiştir. kim bir daha böyle yaparsa, Allah intikam alır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir. (Maide – 95)

Allah; Kâbe’yi, saygıdeğer evi, haram ayı, hac kurbanını ve gerdanlıkları insanlara* ayakta kalma sebebi kıldı. Bunlar, göklerde ve yerde ne varsa Allah’ın bildiğini* bilmeniz içindir. (Maide – 97)

rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire* yedirin”(Hac – 28)

Sizin için onlarda yararlar vardır. kurbanlık olarak varacakları yer Beyt-i Atik Kâbe’dir. (Hac – 34)

Her ümmete Allah rızık verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldı (Hac – 34)

Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allah’ın nişanelerinden kıldık. onlarda hayır vardır. Onları kurban edeceğinizde Allah’ın adını anın. canları çıkınca yeyin,* fakire de yedirin.

Şükredesiniz diye onları hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Allah’a ulaşacak olan sizin O’'na* yaptığınız, gösterişten uzak* ibadetinizdir (Hac 36–37)

Biz, İbrahim’e büyük bir kurbanlık vererek* ismail’i kurtardık. (Saffat – 107)

KURBAN İLE İLGİLİ HADİSLER

Resulullah (s.a.v.)* buyurmuştur: “Ademoğlu kurban* gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. kurban, kıyamet günü boynuzları, kılları ve tırnaklarıyla gelecektir.

Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.”*

Resulullah (s.a.v.) boynuzlu, alaca renkli iki koçu kendi eliyle keserek kurban etti. Besmele çekti, tekbir aldı ve keserken ayağını koçların sağ yanı üzerine koydu.”*

Resulullah (s.a.v.) buyuruyor: “Topal hayvan, tek gözlü hayvan, hastalığı belli olan hayvan, zayıf ve cılız hayvan kurban edilmez.”*

“Resulullah (s.a.v.), Ramazan Bayramı namazına bir şeyler yemeden çıkmazdı. Kurban Bayramı’nda ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi.”

Resululah (s.a.v.) buyurdular ki: “Allah indinde günlerin en büyüğü Kurban Bayramı günüdür. Bunu, fazilette nefr günü teşrik günlerinin ikinci günü takip eder.”*

Rasulullah*sav *kurban günü namazdan sonra şu hutbeyi irad etti ve: Herkim kıldığımız gibi namaz kılar, kurban kestiğimiz gibi kurban keserse şüphesiz o kimse ibadetini yerine getirmiştir!
kim kurbanını namazdan önce kesmiş ise o et için kesilmiş koyundur’*dedi.

Ebu Burde ra Ya Rasulallah! kurbanımı namaza çıkmadan kestim. Onu keserken bu günü yeme ve içme günü bildiğim için acele ettim. etini yedim, aileme ve komşularıma* yedirdim deyince Rasulullah*sav O et için kesilen koyundur’*buyurdu.

Ebu Burde*ra yanımda yaşını doldurmamış bir oğlak var, iki koyunumdan daha hayırlıdır* kurban olarak yeterli midir? dedi. Rasulullah*sav Evet, senin için yeterlidir. Ancak senden sonra hiç kimseye yeterli olmayacaktır!’*buyurdu.”

Kaynak www.fıkıh.info

Kurban bayramdaki sünnetler

Kurban Bayramını idrâk ediyoruz. Bizi bayrama eriştiren Rabbimize sonsuz hamd ü senâ olsun.
Bayramda sünnet-i seniyyeleri hatırlayalım:
Bayrama erken kalkmak, temizlik yapmak, yıkanmak, güzel koku sürünüp, güzel elbiseler giymek, karşılaştığımız Müslümanlara selâm vermek güler yüz göstermek bayramlarını tebrik etmek, ihtiyacı olanlara sadaka vermek sünnettir.
Bayram namazı vâciptir. Bayram namazına giderken ve gelirken tekbir getirmek, ayrı yollardan gidip gelmek sünnettir. Resûlullah sav bayram namazına giderken bir yoldan gider, dönerken başka bir yoldan dönerdi Bayram namazından sonra bayram günleri içinde imkân bulanların kurban kesmesi vâciptir.

Bayram gecelerinde Allah’a ibâdet etmek sünnettir.
Resûlullah sav buyurdular ki: “Kim her iki bayramın da gecesini, Allah’tan sevap umarak ibadetle geçirirse kalplerin öldüğü günde kalbi ölmez.
“Resûlullah sav, ramazan bayramı na bir şey yemeden çıkmazdı. Kurbanda ise, namazdan dönünceye kadar bir şey yemezdi.Kurban etini ev halkıyla* yemek, komşulara ve dostlara yedirmek ve kesmeyenlere dağıtmak sünnettir. “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm kurban ettiği her deveden bir parça etin alınmasını emretti. Toplanan etler bir çömlekte* pişirildi.Sonra Resûl-i Ekrem* ve beraberindekiler etten yediler ve et suyundan içtiler.”

Bu gün, sıla-i rahim yapmak sünnettir. dostumuza ve yakınımıza ulaşalım, akrabalarımızla gönül bağımızı tazeleyelim, Mü’minlerle tebrikleşelim, birbirimize “Äžaferallahu lenâ ve leküm= Allah sizi de bizi de bağışlasın!” veya “Takabbelallahu minnâ ve minküm= Allah Teâlâ bizden ve sizden kabul buyursun!” diye duâ edelim, komşularımızla kaynaşalım, bütünleşelim. Büyük ve yaşlılarımızı ziyaret edelim, annemizin, babamızın ellerini öpelim, gönüllerini alalım. Küçüklerimize* en nadide şefkatle gülücükler dağıtalım. Onları sevelim, sevindirelim.Dostlarımıza gidelim, hal ve hatır soralım; dostlarımızı kabul edelim ikrâmda bulunalım.Ne kadar uzak olurlarsa olsunlar; ne modern iletişim çağındayız; sevenlerimizi, sevdiklerimizi, annemizi, babamızı, yakınlarımızı tebriksiz bırakmayalım.

Bayramlarını tebrik edelim. Mutluluklarını paylaşalım. onlara bir posta* bir telefon kadar bir e-mail kadar, yakınız.Komşularımıza gidelim. Bayramlarını tebrik edelim. Misâfirlerimize ikrâm edelim. Allah Resûlü (asm): “Allah’a ve Âhiret Gününe îman eden komşusuna misâfirine* hısımlarına, akrabalarına, dostlarına, komşularına ve arkadaşlarına ulaşsın, kendisine ulaşanlara müşfik davransın. Allah’a ve Âhiret Gününe îmân eden ya hayır söylesin, veyahut sussun!” buyurur. -Bugün dargınlıklar, kırgınlıklar, küskünlükler* Allah rızası için, sırf Resûlullah aşkı için son bulmalı.
Âdil-i Hakîm varken, Kahhâr-ı Zülcelal’e itimat etmişken, husûmetin, kinin, nefretin, dargınlığın ve kırgınlığın yeri olmamalı Müslüman’ın hayatında.
haklı haksız aramadan, “Sen şöyle demiştin, ben böyle demiştim” krizlerine girmeden, barışmanın ve barış içinde yaşamanın, hayatımızda bir sünnet-i seniyye olduğunu ne bu gün, ne yarın, ne de hiçbir zaman unutmayalım.

Bu gün öfkemizi yutalım; kırılıp gücendiklerimize karşı onurumuzu, gururumuzu düşünmeyelim; haklılığımızı aramayalım. Allah rızası için!… Kucaklaşalım Öfkemizi yenmek, hayatımızda sürekli uygulamamız gereken bir sünnet-i seniyyedir. Hastalarımıza gidelim, kalbimizin en sıcak ilgisini götürelim onlara, Hastaları ziyâret sünnet-i seniyyedir. Fakirleri, yoksulları, kimsesizleri, öksüzleri, yetimleri unutmayalım* Onların sevilmeye, sevindirilmeye, şefkate lâyık bir kalbi, ve gönlü bulunduğunu; imtihan dünyasında onlara kucak açtığımız derecede, muhtaç olduğumuz bir gün, Allah’ın şefkat ve merhametinin bizimle beraber olacağını unutmayalım. Onlara ikrâm etmek, onların gönüllerini almak, ikrâmlarını kabul etmek ve onlarla* bayramlaşmak sünnet-i seniyyedir.

İnsanların acısını acımız; kederini kederimiz; sevincini sevincimiz bilelim. Teşrik tekbirlerini bayram süresince her farz namazının ardından getirmeyi unutmayalım. Teşrik tekbirlerini getirirken, büyük olan Allah’ın nezdinde hepimizin eşit olduğunu; aramızdaki farklılıkların geçici ve imtihana dönük bulunduğunu; bu gün bizden aşağıda bulunanların yerinde bizim de bulunabileceğimizi; Allah katında üstünlük vasfının ancak “takvâ” ile sağlanabileceğini; başka türlü üstünlüğün söz konusu olmadığını; takvânın* insanlara tevazû ile yaklaşmaktan başladığını aklımızdan çıkarmayalım.mübârek günlerde, Müslüman’lara yoğunlaşan fitnelerin, fesatların ve kan kokan oyunların bozulması için Allah’a duâ edelim. Duâdan başka gücümüz var mı?
Allah, Müslüman katliâmı yapılmasına izin ve fırsat vermesin. .Allah, Müslüman katliâmından zenginlik, servet, ikbal, makam, mevkî, şöhret, mülk ve itibar umanların tuzaklarını, hîlelerini, güçlerini ve kuvvetlerini başlarına geçirsin. Âmîn.
Mübarek bayram âlem-i İslâm’ın huzuru, sükûnu, fitnelerden uzak kalışı ve insanlığın barışı için hayırlara vesîle olmasını niyaz edelim.
Bayramınızı tebrik ederim.
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla