|
Kaynak incesöz.com
Seyyid Ahmet Arvasi Sözleri
”Allah’a kul olmak demek, başka hiçbir şeye “kul olmamak” demektir.”
”İslam dünyasını esir almak isteyen şer kuvvetlerin ilk hedefi Türk devleti ve Türk milleti olmuştur.”
”İnanıyorum ki, hem Türk hem Müslüman olmak hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür.”
”Sayılarda anlaşmak kolaydır da, kelimelerde ve kavramlarda anlaşmak zordur.”
”Biz zeki doğarız,*fakat aklı sonradan kazanırız.”
”Kadrolar değişmedikçe, anayasalar, kanunlar, kararnameler ve tüzükler değişse bile bir mana ifade etmez.”
”Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur.”
”Batmayacağına inanarak suya bas, yürür gidersin. Mucize yürüyebilmen değil, inanabilmendir.”
”Biz Müslüman Türküz. Bizi, gelecek asırlarda yine biz olarak temsil edebilecek güçlü kadrolara muhtacız.”
”Madde dünyası, kendini çevreleyen yokluk fikrinden kurtulamaz.”
tehlikeler ihtiyaçlara, ihtiyaçlar ise istek ve ilgilere vesile olmaktadırlar.”
”Düşünen insana saygı duyulur, şartlanmış insan saygı değer bulunmaz.”
”İnsan, kendisinin ve kendi iradesi ile ilgili çilesinin etrafında dolaşan bin bir düğümlü soru yumağını tek tek çözümlemek durumundadır.”
”Türk milliyetçiliği İslam iman ve şuuru içinde yücelmeyi gaye edinen ve Türk’ün mutluluğunu burada arayan bir harekettir.”
”Şaşarım insanların haline; geçimi maaştan, şifayı ilaçtan bilirler.”
”Kişi kavmini sevmekle suçlandırılamaz. Kavminin efendisi, kavmine hizmet edendir. Vatan sevgisi imandandır.”
”Ve tarih bir gün, şehadete susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır.”
”Varlığımızda, duyularımızda, isyan eden bir prensip vardır. Bu insan zihninin tabiatı icabıdır.”
”Gerçekten nedir hürriyet? Hangi insan hür hangi insan tutsaktır? Eğitim insanı nasıl hür yine nasıl tutsak kafalı edebilir?”
”Zorlanmalar maddenin, seçmeler hayatın, gayeler ise insanın yaşama ve var olma prensibidir. Zamandan âzade tek ve mutlak irade ise Allah’ındır.”
”Biz, kendimizi aramaktan değil, kendimizi bulmak ümidini yitirmekten, yahut kendimizi aramak çabasını bırakmaktan korkmalıyız.”
”Müslüman, bir savaşçı olarak doğar, isim alır, yaşar ve ölür. Türk-İslam kültür ve medeniyetindeki Alp-Erenler bu ruhun ifadesidir.”
”Türk devletini yıkmak ve Türk milletini parçalamak isteyen bölücüler yalnız Türklüğe değil, İslam’a da ihanet etmektedirler.”
”Kesin olarak iman etmişimdir ki, Müslüman Türk milleti ve onun devleti güçlüyse, İslam dünyası da güçlüdür.”
”Dinimizin ve milliyetimizin düşmanları, din ve milliyet gibi iki mukaddes varlığımızı birbirine düşman göstermek oyunundan kolay kolay vazgeçeceğe benzemiyor.”
”Vatanımız ve milletimiz dört bir yandan ayrı renk ve biçimde gelişen kültür emperyalizmine maruz kalmaktadır. Kapitalist ve komünist oyunların ülkemizdeki tahribatı çok büyük olmaktadır.”
”Bulgar da olabilirsin, Makedon da olabilirsin Afrikalı zenci de olabilirsin. Ama ne olursan ol, eğer Müslüman’san Türk’e saygı göstermelisin. Bu milletin İslâm’a hizmetleri unutulmaz onun için bu millet sevilir.
”Milliyetçilik, bir milletin kendini ekonomik, kültürel, sosyal, politik yönden güçlendirmesi ve başka millet ve gruplara sömürtmeme çabasıdır. milliyetçilik meşru bir hak ve şuurdur.”
”Türk Milletinin hayatî meselesi kendinden olan milli tarihine kültürüne gönülden bağlı ve yabancılaşmamış aydın ve milliyetçi kadrolardır. milli eğitim Türk Milletine bunları vermelidir.”
”İnsan başıboş kalamaz. Bu onu boğar ve bunaltır. İnsan boş duramaz. Kendini ilim, sanat, din ve Kendini büyük ülkü ve hedeflere yormalıdır
”Türk milliyetçilerinin çile ve ızdıraba düçar olduğu dönemler Türk Milli şuurunun zaferini müjdelemektedir.
mağdurlar ve mazlumlar Türk milliyetçilerinin saflarını takviye ettikçe hareketin aşk potansiyeli artmaktadır.”
Türk milliyetçisi, Türk ırkını benimser, sever ve sevdirirken ailelerini kurmaya çalışır. başka ırkları Allah’ın bir âyeti olarak değerlendirir.”
vatan çocuklarını kendi öz tarihlerine milli ve mukaddes kültür ve medeniyetlerine, milli ülkülerine yabancılaştırmaya; dinlerine, dillerine, bayrağına ve tarihine düşman etmeye çalışıyorlar.”
Bir Doğu Anadolu çocuğu olarak, doğdum ve büyüdüm bölgede döndürülmek istenen hain niyetlere, kahpe tertiplere karşı elbette kayıtsız kalamazdım.
Beni yakından tanıyanlar, bütün hayatımı ve çalışmalarımı Türk-İslam Ülküsü’ne vakfettiğimi elbette bilirler.”
Hayretle gördüm ki Türk kelimesinden ürkenler var. hayretle gördüm ki İslamdan ürkenler var.
yine ürpererek gördüm ki, Türk ve İslamın yan yana gelmesinden dehşete kapılan çevreler var.”
*Kaynak: shazinem.net*
M. Zahid Kotku (Rh.A) Hazretlerinden İnciler
Ömrünü boş yere zevk ü sefâ ile, para pul budalası olarak mahv etme Son pişmanlık kimseye fayda vermemiştir
Asıl hüner her şeyi yerli yerine yapabilmektir Bu da kuvvetli bir ilim ve mağlup olmaz nefislerle mümkündür
Azgın nefislerde her ne kadar ilim olsa da o kişi yine nefsinin esiri olmaktan kendini kurtaramaz
herkese ve her ilim sahibine tasavvuf şarttırTasavvufsuz ilimler hebâen mensûrdur Zühd, takvâ, hilim, sabır, ahlak tasavvufun mahsulüdür
Çok aziz ve muhterem kardeşim, sen de kat’iyyen ihmal etme Kur’an-ı Kerim’i hem kendin oku, hem aile fertlerine titizlikle üzerinde durarak, okut
Yalnız dünya bilgilerini vermek için çalışıyorsan, nafile ebediyyen faydası olacak olan Kur’an-ı öğret ve üzerinde durarak tatbikine gayret eyle
Aziz evlat, sevgili kardeş, daima temiz kalpli, güzel ahlaklı, âlim ve fâzıl, âbid ve mütevâzî; zâhid ve dünyaya iltifatı olmayanları ve insanı kâmil olanları ara, bul ve onlara kul, köle ol
Aziz kardeş, hilkatten maksad, Hâlık’ı tanıyıp, O’na kulluk etmektir O’nu tanımak ve kulluğunu yapabilmek için de, dînî bilgilerini artırmak gerekir
kahve, sinema köşelerinde, zevk ve sefâ peşinde dolaşmak çok yanlıştır İnsan kendisini dinsiz kafirlere veya hayvanlara benzetmektense, Peygamberler yolunu, salihler, âbidler izini seçip, dünyadan tertemiz göçmesi ne büyük bahtiyarlıktır
aziz kardeşim, uyanık olmak gerekir Nefesleri boşa geçirme, hevesine kapılma Bir gün vade gelip de Haydi gel denilince, durmak mümkün değildir hayatın mesuliyeti sorguları var Sakın bunlara inanmamazlık etme
Aziz kardeşim; sakın kimseyi hakir ve hor görme bu gibi hallere ne alış, ne de çoluk çocuğunu alıştır Çünkü alışılan şeyleri terk etmek kadar zor bir şey yoktur
Aziz kardeş, kişi mütevâzi ve kanaatkar bir hayat ile her türlü cefalara, açlıklara karşı sabırlı, metin olmalı ve ölümü göz önünden ayırmamalıdır
Arkamdan Ağlama* Öldüğüm gün tabutum yürüyünce*Bende dünya derdi var sanma!*
Bana ağlama,*Yazık, yazık!" "Vah, vah!" deme!*
Şeytanın tuzağına düşersen vah vahın sırası o zamandır
Cenâzemi gördüğün zaman Benim buluşmam o zamandır Beni mezara koyunca elvedâ deme
Mezar cennet topluluğunun perdesidir Mezar hapis görünür amma Aslında canın hapisten kurtuluşudur
Batmayı gördün ya, doğmayı da seyret!*
Güneşle aya batmadan ne ziyan gelir ki?*
Sana batma görünür amma*Aslında o doğmadır, parlamadır Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?*
Neden insan tohumu için*Bitmeyecek, yetişmeyecek zannına düşüyorsun?*
Yere hangi tohum ekildi de yetişmedi?*
Hangi kova suya salında da dolu olarak çekilmedi?*
Can Yusuf'un kuyuya düşünce niye ağlarsın?*
Bu tarafta ağzını yumdun mu, o tarafta aç!*
"Allah'ın emirlerine uymayanlar, Peygamber SAS'in emirlerine uymayan insanlar öyle bir zalimdir ki, o adamları asan Haccâc-ı Zâlimden daha beterdir
"Saltanat sahibi olmak hüner değil, Allah'ın rızâsını kazanmaktır hüner!"*
"İki şey var: Seveceksin, sevileceksin Sevmek için, sevilmek için ne lâzımsa onu yapacaksın!"*
"Allah'ı tanımayan insan, anayı babayı nasıl tanısın?"*
"En büyük felâket, insanları İslâm yolundan ayırmaktır
"Allah peygamberlerini nasıl seçti ise, velîlelrini de öyle seçmiştir Bizim işimiz Allah'ın emirlerini tutup, yasaklarından kaçmaktır
"Allah gönle girmedikten sonra, sözlerin hepsi boştur
"Okuma yazma bilmeyen cahil değildir; asıl cahil Allah'ı tanımayandır
"İbadetlerin en efdali, nefesleri boşa harcamamaktır
"Ne dervişlikte, ne şeyhlikte, ne imamlıkta iş yok; iş Allah'ın rızâsını kazanabilmekte, iş Allah'a kul olabilmekte!
"Allah'ın rızâsı az fakat devamlı ibadetle ve günahlardan kaçarak kazanılır
Evvela tevhidin manasını bilmesi gerektir bunu söyleyen manasını bilirse, o zaman ona iyi sarılır
Ve ondan kat'iyen ayrılmaz
dünyadaki hayat, ona verdiği hayat ile kaimdir İlimde O'nun kullarına verdiği ilimden bir nebzedir varlıkları, mevcudatı ve bizleri yaratan sonsuz kuvvet ve kudret sahibi bir Allah'tır bir Allah
Kaynak nfk.com
Abdülhakim Arvasi Hazretlerinin Kıymetli Sözleri
Son zamanlarda, tekkeler cahillerin eline düştü. dinden, imandan haberi olmayanlara şeyh denildi. Din düşmanları da, bu şeyhlerin sözlerini ele alarak dine hurafeler karışmış İslam bozulmuştur dedi
bozuk tarikatçıların sözlerini, işlerini din sanmak, bunları tasavvuf büyükleri ile karıştırmak çok yanlıştır.dini bilmemek, anlamamaktır.
Dinde söz sahibi olmak için, Ehl-i Sünnet alimlerini tanımak, o büyüklerin kitaplarını okuyup, iyi anlayabilmek ve bildiğini yapmak lazımdır.
bir alim bulunmazsa, din düşmanları meydanı boş bulup, din adamı şekline girer. Vaazları ile kitabları ile gençlerin imanını çalmağa saldırarak millet ve memleketi felakete götürür.
Allahü teala, herşeyi bir sebeple yaratmaktadır. Bu sebeblere, tesir ve kuvvet vermiştir. Bu kuvvetlere, tabiat kuvvetleri, fizik, kimya ve biyoloji diyoruz.
Bir iş yapmamız, bir şeyi elde etmemiz için, işe yapışmamız lazımdır. buğday hasıl olması için, tarlayı sürmek, ekmek, ekini biçmek lazımdır.
İnsanların büütn hareketleri, işleri, Alalhü tealanın adeti içinde meydana gelmektedir. Allahü teala sevdiği insanlara iyilik, ikram ve azılı düşmanlarını aldatmak için sebepsiz şeyler yaratıyor.
Temiz ve yeni elbise giyiniz. ahlakınızla, sözlerinizle, İslam’ın, kıymetini gösterdiğiniz gibi, giyinmenizle de saygı ve ilgi toplayınız.
Helal olan elbiseleri ve yemekleri ve şerbetleri lüzumu kadar kullanınız.
*Her peygamber, kendi zamanında, kendi mekanında, kendi kavminin hepsinden, herbakımdan üstündür.
Muhammed aleyhisselam her zamanda, her melekette, dünya yaratıldığı günden, kıyamet kopuncaya kadar, gelmiş ve gelecek, bütün varlıkların her bakımdan en üstünüdür.
Hiç kimse, Muhammed aleyhisselamdan üstün değildir. Bu olamıyacak bir şeydir. Dilediğini yapan, her istediğini yaratan onu böyle yaratmıştır. Hiçbir insanın onu methedecek gücü ve tenkid edecek iktidarı yoktur.
Hak tealanın hakimliğini tanıdığınız, emaneti ve emniyeti bozmayarak çalıştığınız zaman, birbirinizi sevecek, bağlı kardeşler olacaksınız.
Sizin kardeşliğinizden Allah’ın merhameti neler yaratacaktır. Kavuştuğunuz her nimet, hakkın imanın kardeşliğin neticesi ve Allahü tealanın merhamet ve ihsanıdır.
Gördüğünüz her musibet ve felaket kızgınlığın, nefretin ve düşmanlığın neticesidir. Bunlar hakkı tanımamanın, zulm ve haksızlık etmenin cezasıdır.
Büyüklerin sözü, sözlerin büyüğüdür.
Evliyanın sözünde rabbani tesir vardır.
İnsanı kaplayan sıkıntıların birinci sebebi, Hakk’a karşı şirk ve müşriklidir.
İlim ve fen ilerlediği halde, insanlığın ufuklarını sarmış fesad karanlığı şirkin, imansızlığın, vahdetsizliğin neticesidir.
Beşeriyet ne kadar uğraşırsa uğraşsın, sevip sevilmedikçe, ızdırap ve felaketden kurtulamaz.
Hakk’ı tanımadıkça, Hakk’ı sevmedikçe, Hak tealayı hakim bilip,ona kulluk etmedikçe, insanlar birbirini sevemez.
Hak’dan ve hak yolundan başka her ne düşünülürse, hepsi ayrılık ve perişanlık yoludur.
Müslümanların öğrenmesi lazım bilgilere Ulum-i İslamiye Müslümanlık bilgileri denir. İslam dininin emr ettiği bilgileri Resulullah sav ikiye ayırmıştır. Biri, Ulum-i Nakliyye dini bilgileri diğeri Ulum-i Akliyedir fenni bilgiler buyurmuştur.
Din bilgileri, dünyada ve ahiretde huzuru, saadeti kazandıran bilgilerdir. ikiye ayrılır: Ulum-i Aliyye yüksek din bilgileri ve Ulum-i İbtidaiyyedir Alet ilimleridir
İslami ilimlerden akli bilgilerin tecrübi ilimlerin iyi öğrenilmesi, ince ve derin din bilgilerinin kolay ve açık anlaşılmasına yardım eder.
fizik öğrenmek, din bilgilerini kuvvetlendirir. Astronomi, aritmetik ve geometri dine yardımcı bilgilerdir. fizikteki birkaç yanlıştan başka hepsi dine uymakta, imanı kuvvetlendirmektedir.
İlahi fizik meta-fizik bilgilerinden, çürük, bozuk olanlar dine uymaz. ilim öğrenilince, din bilgilerinin akli bilgilerle çözülmiyen yerleri ve sebeleri meydana çıkar ve akla uygun sanılmayan, meselelerin inkar edilemeiyeceği anlaşılır.
Kur’an-ı Kerimden ve Hadis-i Şeriflerden sonra en kiymetli kitap, İmam-ı Rabbani ks Mektubatıdır Hanefi mezhebinde en mükemmel ve en kiymetli fıkh kitabı İbni Abidinin haşiyesidir.
İslam dini, Allahü tealanın, Cebrail vasıtası ile, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselama gönderdiği, insanların,dünya ve ahiretde rahat ve mesut olmalarını sağlayan, usul ve kaidelerdir.
Bütün üstünlükler, faideli şeyler İslamiyetdedir. Eski dinlerin iyiliklerini İslamiyet kendinde toplamıştır. Bütün saadetler, başarılar ondadır.
Yanılmayan, şaşırmayan, akıl ve esaslardan ahlaktan ibarettir. Yaradılışında kusursuzdur o reddedilmez nefret edilmez İslamiyette zarar yoktur. menfaat yoktur ve olamaz..
Allahü teâlâya inanan kimse kul hakkını düşünse, nasıl ayaklarını uzatıp da yatabilir?”
“Allahü teâlâ sırrını eminine verir. Bilen söylemez, söyleyen bilmez.”
“
Ahmaklık, hatada ısrar etmektir.”
“Din bilgileri, dünyada ve ahirette, huzuru, saadeti kazandıran bilgilerdir.”
“Allahü teâlâ dilediğini yapar. İster sebepli ister sebepsiz, dilediği gibi azap veya lütfeder. Güzel ve doğru Onun dilediğidir.”
“Allahü teâlâ bize rahmetiyle muamele etsin. Adaletiyle muamele ederse yanarız.”
*
Allah dünya üzerindeki herşeyi yaratırken onu bir sebebe bağladığını insanlar Allah’a dua ederek sebeplere sarılsın
Allah’ın yaktığı çerağı nefesleriyle söndürmek isteyenler, ancak sakallarının tutuşmasıyla kalırılar.
Ahirete en büyük azap, bu dünyada mürşitlik taslayarak Allah’ın yolunu kesenleredir.
Anlamak lazım değil, inanmak lazımdır.
Yarın ahirete affım için güvenebileceğim ne amel, ne iyilik hiçbir şeyim mevcut değildir. Yalnız küfür timsaline duyduğum hiddet ve buğz belki yeter.
Riya olmasın diye cemaat namazından kaçanlar bilmelidir ki, bu hareketleri ayrıca bir riyadır.
Nasıl çatal bıçakla bir yemeğin lezzeti bulunamazsa bu işte akılla halledilemez.
Hakk’a mahsus bir sıfatı insana, insana göre sıfatı Hakk’a isnad etmek küfür ve gazabı davet eder.
Allah’ın kahrından rahmetine sığınmanın yolu, iman, tevhid, taat Allah’a itaat ve ibadet…
Yüksek sesle dua edilmez. Duada şanına lâyık olanı istemelidir. Duanın reddinden büyük bela olamaz. Gizli ve düşkün dua, kabulü gerektirir. Allah’ın sana dua ettirmesi kabule işarettir.
Haramlardan korkan zâhiddir, şüpheliden korkan ise velî.
Hamd, o nimet vericiyi ibadetle bilmektir. Hamd, İlâhî Zâtı vasıflandırmaktır. Şükür, Hakk’ın kuluna verdiğini O’nun yolunda kullanmaktır.
“Tek vakit namazımı kaçırmaktansa, bin kere ölmeyi tercih ederim.”
“Namaz, aman namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılın.”
“En büyük edep, ilahi hududu muhafazadır, gözetmektir.”
“Allahü teâlâ bir kuluna iman vermişse ona daha ne vermemiştir. İman vermemişse ona daha ne vermiştir!”
“Bizim meclisimizde bulunanlar, sükut içinde otursalar ve sükuttan başka bir şey görmeseler bile, din bahsinde âlim geçinenlerin hatalarını keşfederler, bir bir çıkarırlar.”
“Kur’an-ı kerim şifadır. Fakat şifa, suyun geldiği boruya tâbidir. Pis borudan şifa gelmez.”
“Gerçek keramet, kerametin gizlenmesidir. Bunun dışında görünenler, velinin irade ve ihtiyarı ile değildir. İlahi hikmet öyle gerektiriyor demektir.”
“Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, iman eksikliğidir.”
Dünyada haram işleyen ,ahiretten mahrûm kalır.Burada helal şeyleri kullananlar,orada, hakikatie kavuşur.
bir erkek, dünyada haram olan ipeği giyerse, ahirette ipekten mahrûm edilir. günahtan temizlenmedikçe, Cennete giremez Cennete girmiyen de Cehenneme girer.Çünkü, ahiretde, başka yer yoktur.
“Dinimizin bildirdiği birşeyde şüpheye düşen kimse, Allahü teâlâ ve O’nun Peygamberi, bu şey ile neyi bildirmek istemiş ise, öylece imân ettim,inandım demelidir.
şüpheyi giderecek bir din âlimi aranmalıdır. İlmine ve dine bağlılığına güvenilir, zeki, ârif, bir zâtı arar, bulur. aldığı cevab, şüpheyi giderince, artık ona imân eder. Böyle bir zâtı aramak farzdır.
Allahü teâlânın ve Reslünün dilediği gibi inandım demeli ve şüphenin giderilmesi için, Allahü teâlâya dua etmeli,yalvarmalıdır.”
“Bir memleketde İslâmiyetin yerlemesi için, herşeyden önce,hakikî din âlimi yetiştirmek lâzımdır.
Din âlimi bulunamazsa, din cahilleri,din adamı şekline girip, kitab ve mecmûa yazarak, konferanslar, ve dersler vererek milletin dinini, imânını çalarlar. İslâmiyeti yıkarlar ,kimsenin haberi olmaz.”
Abdülhakim Arvasi Hazretleri’nin “ben” dediği işitilmemiştir. İslam âlimlerinin adı geçtiği zaman;
Bizler büyüklerin yanında hazır olsak sorulmayız, gâib olsak aranmayız.” buyururdu.
Kavuştuğunuz her nîmet; hakka îmânın hâsıl ettiği kardeşliğin neticesi ve Allahü teâlânın ihsânıdır.
Temiz ve yeni elbise giyiniz. Gittiğiniz yerlerde, ahlâkınızla, sözlerinizle, giyinişinizle İslâmın vekârını, kıymetini gösteriniz.
Allahü teâlâ bize fadlı, ihsânı ile tecelli etsin; bizi fadlı ile korusun! Adliyle tecelli ederse, yanarız.
İlim cehli izale eder, yok eder, ahmaklığı değil.
Cemiyetteki ruh hastalıklarının sebebi, îmân eksikliğidir.
*İslam bu memleketten giderse, ne Hind’de kalır, ne Sind’de!
Bir yere esans dökülse, kendisi kalmasa da, kokusu devam eder. Zındıklar İslam’ı öyle kaldırdılar ki, kokusunu dahi bırakmadılar.
Israr*kelimesi iyilik için kullanılmaz. Ya’nî iyilikte ısrar olmaz. Israr, inad batılda olur, hakda, doğruda, iyilikte*devam*olur.
Evladı resul olmasaydım, Bosnalı olmak isterdim.
İnsanlar arasında kendini ayıplamak kibirdendir, ya da medh edilmeği sevmektendir ki birbirine yakındırlar.
Kıyamete yakın camilerin yolları çimen bağlar, imam ve hatipler cahil olurlar. Hafızlar nağmeli okumayı severler. Kadınlar erkeklerine itaat etmezler.
Medeniyet, İslamiyet ile kaimdir. Avrupa medeniyeti dedikleri, vahşetin zirvesine varmıştır.
Müslümanlar, düşmana karşı müdafaa için her türlü harb alet ve edevatını yapmak zorundadır.
*Padişahların en aşağısı bile dinin hamisi idi.
*Mü’mine en evvel lâzım olan halâl yemektir. Mideye halâl girerse, organlara amel-i salih kuvveti verir. Haram ise, ne kadar uğraşsa, salih amel yapamaz.
Bu memleketin toprağı rutubetli olduğundan cenazeyi tabutla defn etmek daha iyidir. Tabutun çivilerinin tahtadan olması lâzımdır.
Her cum’a, namazdan evvel, Kehf sûresini okumak sünnettir. Ölülerinize her ak*şam Yâsin-i Şerif okuyun.
Nerede namaz var, orada imân var. Nerede namaz yok, orada imân ya var, ya yok.
Mektûbât, gibi kitabları okumak ihlâsı arttırmak için fâidelidir. Fârisîyi az bilen, Mektûbât’ın Osmanlıcasını değil, Fârisîsini okusun.
*Habis kişiye bir milim yaklaşan, İslam’dan bir mil uzaklaşır.
Efenedi hazretlerinden biri dua isteseydi: Allahu Teala korktuğunuzdan emin, umduğunuza nail eylesin, derdi.
Kaynak pekgüzelsözler.com
Neşet ertaş
GönüI kimi severse, aşk onda güzeIdir.
Darda kaIdım diye umutsuz oIma, yok iken dünyayı var eden vardır.
Kadın insandır.*Biz erkekIer ise insanoğIu.
Ne güzeI özetIemiş usta; sen beni güIünce mutIu mu sandın, yaIandan yüzüme güIen dünyada.
Mühür gözIüm, seni eIden sakınırım kıskanırım.
İki büyük nimetim var. Biri anam, biri yarim. İkisine hürmetim var. Birisi var etti birirsi yar etti beni.
AğIa sazım ağIanacak zamandır.
Sevgi dünyasına yaIan girmez, gönüIden sevmeyen Hak’ka eremez.
GönüI Mecnun oImuş çöIde geziyor.
Nerde bir türkü söyIeyen görürsen korkma yanına otur. Çünkü kötü insanIarın türküIeri yoktur!
Kendini biIen biImeyenin kusuruna bakmaz!
Ben diyorum ki, insan ve insanoğIu var.
AyrımcıIığın sonu kavgadır, kavganın karı var mı?
Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz.
Biz doğduğumuzdan beri yoksuIduk. VarIığı görmedik ki yoksuIIuktan şikayet edeIim.
GönIün’ün eşini buIan garip değiIdir.
Aşk biterse yoruIur insan, ben ne zaman öIürsem Neşet yoruIdu desinIer.
Denizi seyretmek gibidir bozkırda gökyüzünü seyretmek.
İnsanIarı birbirinden ayıran mezhepçiIere karşıyım, mezhepIere değiI.
Özü güImeyenin yüzü güIer mi?
İIimsizIik biIgisizIik yüzünden, cehaIet hortIayıp çıkar mı çıkar. SevgisizIik saygısızIık yüzünden, insan insandan bıkar mı bıkar.
Ahu gözIerini sevdiğim diIber, sana bir sözüm var diyemiyorum.
GeI seveIim, seviIeni seveni sevgisiz suratIar güImüyor canım, nice gördüm dizIerini döveni, giden ömür geri geImiyor canım.
Can yakıp da kaIp kırma ey insanoğIu. Senin de güI benzin soIacak bir gün. Her canIının kaIbi AIIah’a bağIı. Herkes ettiğini buIacak bir gün.
Herkesin bir Zahide’si vardır.
Gurbette oIanIarın hiç biri mutIu değiI ben mutIuyum diyene rastIayamazsın. Neden? Gurbet herkesin içinde taş gibidir.
Uyku girmez gözüne, gönIü viran oIanın.
Hak biIdiğim yoIdan ayrı gitmedim, koğuIar getirip gıybet etmedim, gönüIIeri kırıp can incitmedim, bir garip sazımı çaIdım giderim.
Ne söyIeyeyim şu dünyanın haIine dağIar ayrı ayrı, çöI ayrı ayrı, şu insanIar böIüşmüşIer dünyayı Hudut ayrı ayrı yoI ayrı ayrı.
Seviştiğimde mutIu oIurum, sevgisiz imanı nasıI buIurum, böyIe inandım böyIe biIirim, sevişmek ibadettir sevgi imandır.
Güneşe güIIe at, karartır mı hiç? AIIah sevmediğini yaratır mı hiç? İnsan oIan insan darıItırmı hiç? HaksızIık haksızın özünden oIur.
|