Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-01-2019, 08:55   #33
Kullanıcı Adı
murataltug1985
Standart
Kaynak ülkücü dünya. Com

SÂD SÜRESİ

Bu öğütle dolu Kur'an'a bak!

o küfredenler bir onur ve ayrılık içindeler.

Kendilerinden önce nicelerini helak ettik.

Çığrıştılar; fakat kurtulma zamanı değildi

kendilerine bir peygamber geldiğine şaştılar kafirler: "Bu bir sihirbaz, yaman bir yalancı" dediler.

onlar Kur'an'ımdan şüphe içindeler; doğrusu henüz azabımı tatmadılar.

Kur'an'ı veren çok güçlü ve ihsan sahibi Rabbinin hazineleri onların yanında mı?

Onlar hiziplerin döküntülerinden, kalma bozuk bozguna uğramış bir ordudur.

Onlardan önce Nuh kavmi, Ad kavmi ve o kazıkların sahibi Firavun da peygamberleri yalanladılar.

Semud, Lut ve Eykeliler de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

Ey Rabbimiz, hesap gününden önce bizim payımızı acele ver!" dediler.

sen onların dediklerine sabret de güçlü kulumuz Davud'u an!

o içli, zikir ve tesbih ile Bize çok yönelen biri idi.

Biz dağları onun emrine vermiştik, akşam ve işrak vakti onunla birlikte tesbih ederlerdi.

Kuşları toplu olarak onun emrine vermiştik hepsi onun için ahenkle içli zikir ve tesbih ederlerdi

mülkünü güçlendirmiş, hem de kendisine hikmet ve hakkı batıldan ayırt etme kabiliyeti vermiştik.

sen aramıza doğrulukla hükmet ve aşırı gitme

bizi doğru yolun ortasına çıkar.

(Davut) dedi ki: "Doğrusu senin bir koyununu kendi koyunlarına katmak istemesiyle sana zulmetmiştir.

Ancak iman edip de salih amel işleyenler başka. Ama onlar da pek az.

Davut Hemen Rabbinden mağfiret diledi , rüku ile yere kapandı , tevbe ederek Allah'a yöneldi.

Biz hatasını bağışladık. ona, yanımızda yakınlık ve akibet güzelliği vardır.

Ey Davut , gerçekten biz seni yeryüzünde bir halife yaptık.

insanlar arasında doğrulukla hükmet, keyfe uyma ki, seni Allah yolundan sapıtmasın

Allah yolundan sapanlar hesap gününü unuttular

kendilerine pek şiddetli bir azap vardır.

o göğü, yeri ve aralarındakileri Biz boşuna yaratmadık.

küfredenlere ateşten bir veyl var.

iman edip de salih amel işleyenleri
yeryüzündeki bozguncular gibi yapar mıyız o takva sahiplerini, arsız çapkınlar gibi yapar mıyız?

Bu mübarek, kitabı, sana, özü temizler ayetlerini düşünsünler ve ibret alsınlar diye indirdik.

Davud'a Süleyman'ı ihsan ettik; ne güzel kuldu. O tesbih edip Allah'a yönelirdi.

Kendisine safkan atlar gösterildiğinde:
Ben, at sevgisine, Rabbimi anmaktan ötürü tutuldum." Nihayet

Andolsun ki Süleyman'ı fitneye düşürdük ve tahtının üzerine ceset bıraktık. tevbe ile önceki haline döndü

"Ya Rab, beni bağışla ve öyle bir mülk ihsan et ki hiç kimseye yaraşmasın.

Şüphesiz bütün dilekleri veren Sensin,

Biz rüzgarı onun emrine verdik. Emriyle istediği yere yumuşacık akardı.


İşte bu bizim ihsanımızdır. Artık dilersen başkasına ver, dilersen verme. Hesabı yok." dedik.

Şüphesiz ki ona huzurumuzda bir yakınlık ve bir akibet güzelliği vardır.

Kulumuz Eyyub'u da an o Rabbine şöyle nida etmişti: "Bak bana, Meşekkat ve acı ile şeytan dokundu

Ayağınla depren! işte sana yıkanılacak ve içilecek soğuk bir su." dedik.

Ve ona, bütün ailesini tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun.

Biz onu sabırlı bulduk; ne güzel kul

Hakikaten o bir evvabtır daima Allah'a yönelmektedir

güçlü ve basiretli kullarımız İbrahim'i, İshak'ı ve Yakub'u da an.

Biz onları temiz ve halis ahiret yurduna ermiş has kullarımızdan kılmışızdır.

onlar, gerecekten nezdimizde süzülüp seçilmiş en hayırlı kimselerdendir.

İsmail'i, Elyesa'ı ve Zülkifl'i de an! Hepsi de en hayırlı kimselerdendir.

bu bir öğüttür. Şüphesiz korunan müttakiler için güzel bir istikbal vardır

Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.

Adn cennetlerine kurularak bir çok yemişle bambaşka bir içki isteyeceklerdir.

Adn cennetlerinde gamzeleri kasan bakışları yalnız kocalarına dönük aynı yaşta dilberler vardır.

bu hesap günü size va'dedilenlerdir.

bu bizim hiç tükenmeyecek rızkımızdır.

Şüphesiz azgınlar için kötü bir gelecek vardır.

Cehennem! Ona yaslanacaklar, fakat o ne çirkin döşektir!

İşte kaynar su ve irin; tatsınlar onu.

Ve o şekilden çifter çifter azaplar. onlar cehenneme salınıyorlar.

Şu maiyyetiniz, göğüs germiş bir alay!

Onlara merhaba ve rahatlık yok

onlar cehenneme salınıyorlar.

size rahatlık yok, bunu siz hazırladınız; bakın ne kötü yatak!" derler.


Ey Rabbimiz ateşteki azabım kat kat artır." derler.

Şüphesiz şu gerçektir ki, ateş ehlinin birbiriyle tartışması muhakkak olacaktır.

De ki: "Ben ancak korkuyu haber veren bir peygamberim.

O tek ve kahredici Allah'tan başka hiçbir ilah yoktur."

O göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin çok güçlü, çok bağışlayan Rabbi.

De ki: "Bu (Kur'an) bir büyük haberdir;

ben açık bir uyarıcı olduğum için o bilgi bana vahyolunuyor."

Bir vakit Rabbin meleklere demişti ki: "Haberiniz olsun çamurdan bir insan yaratmaktayım


Onu şekillendirip ruhumdan üfledim mi, derhal secdeye kapanın

meleklerin hepsi toptan secde ettiler.


iblis kibirlendi ve kafirlerden oldu.


Allah : "Ey iblis, yarattığıma secde etmene ne engel oldu? Kibirlenmek mi istedin? Yoksa yücelerden mi bulunuyorsun?" dedi.

İblis dedi ki: "Ben ondan hayırlıyım; beni ateşten onu ise çamurdan yarattın. Deyince Allahu çık oradan, çünkü artık sen kovuldun. Buyurdu

lanetim ceza gününe kadar senin üzerindedir.


İblis de "Yarab, insanların diriltilecekleri güne kadar beni geri bırak." dedi. Allah "Haydi belirli bir vakte kadar bırakılanlardansın." buyurdu.

Allah: "Haydi belirli bir vakte kadar mühlet verilenlerdensin" buyurunca
İblis yüceliğine yemin ederim ki, ben onları mutlaka aldatıp saptırırım.
Ancak ihlas ile seçilmiş has kulların müstesna." dedi.

Allah buyurdu ki Ben hep doğruyu söylerim.

Andolsun cehennemi mutlaka senden ve sana uyanların, topunuzdan tıkabasa dolduracağım."

O (Kur'an) bütün alemler için sırf bir zikir, bir öğüttür.


ZÜMER SURESİ

Bu kitabın indirilişi, Azîz ve Hakîm olan Allah tarafındandır.*

Emin ol, biz sana kitabı hakkıyla indirdik.

Onun için dini yalnız kendisine halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et.*

İyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır.

O'ndan başka dostlar tutanlar da şöyle demektedir "Biz onlara sadece bizi Allah'a yaklaştırsın diye ibadet ediyoruz

Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir.

yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.*

Allah çocuk edinmek isteseydi, elbette yaratacağından, dileyeceğini seçecekti. Ama o bundan münezzehtir.

O, tek ve kahredici olan Allah'tır.*

O, gökleri ve yeri hak ile yarattı,

geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor.

Güneşi ve ay'ı emrine âmade kılmış,*
her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir.

İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O'dur.*

O, sizi bir nefisten yarattı. onun eşini de ondan var etti.

Sizin için yumuşak başlı hayvanlardan sekiz çift indirdi.

Sizi analarınızın karınlarında üç karanlık içinde yaratılıştan yaratılışa yaratıp duruyor. İşte Rabbiniz Allah O'dur.

Mülk O'nundur, O'ndan başka tanrı yoktur. O halde nasıl haktan çevrilirsiniz?*


Eğer inkâr ederseniz, şüphe yok ki Allah'ın size ihtiyacı yoktur.

kulları hesabına küfre razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin hesabınıza ona razı olur.

Hiçbir günahkar diğerinin günahını çekecek değildir.

dönüşünüz, Rabbinizedir.

O vakit, O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir.

O, bütün kalplerin özünü bilir.*


İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman bütün gönlünü vererek Rabbine dua eder.

kendisine bir nimet lütfettiği zaman O'na dua ettiği hali unutur yolundan sapıtmak için Allah'a ortaklar koşar

"Küfrünle biraz zevk et, çünkü sen, o ateşliklerdensin."*

o, gece secdeye kapanıp, kıyama durarak vazifesini yapan, ahireti hesaba katan ve Rabbinin rahmetini uman kimse gibi

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.*

Ey Muhammed! "Ey iman eden kullarım! Rabbinizden korkun.

Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır.

Allah'ın yeryüzü geniştir.

sabredenlere mükafatları ödenecektir

Bana Allah'a ibadet etmem emredildi

O'nun birliğine teslim olan müslümanların ilki olmam emredildi."*


De ki Rabbime isyan edersem, büyük bir günün azabından korkarım."*

yalnız Allah'a kulluk ederim."*

Asıl hüsrana düşenler, kıyamet günü kendilerine ve mensuplarına ziyan edenlerdir. asıl hüsran budur

Onların üstlerinde ateşten tabakalar, altlarında yine ateşten tabakalar vardır.

Allah, "Ey kullarım! benden korkun diyor

Tağuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp da tam gönülle Allah'a yönelenlere gelince, müjde onlaradır. Haydi müjdele

O kullarım ki, söz dinlerler, en güzeline uyarlar. İşte temiz akıllılar da onlardır.*

onlar, Allah'ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir.


Ya üzerine azab kelimesi hak olmuş kimse o ateşteki kimseyi sen mi çıkaracaksın?*

Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan, üzerlerinden şehnişinler yapılmış, köşkler vardır.

Bu, Allah'ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz.*

Allah'ın gökten su indirip de onu yol
yeryüzündeki menbalara koyduğunu görmedin mi?

onunla türlü renklerde bir ekin çıkarır, onun olgunlaşıp sarardığını görürsün.

onu bir çöpe çevirir. Elbette temiz akıllılar için bir ihtar vardır.*

Allah, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nur üzerinde

Allah'ın zikri hususunda kalpleri katılaşmış olanların vay haline!

bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.*

Allah, kelamın en güzelini ikizli, ahenkli bir kitap olarak indirdi.

Rablerine saygısı olanların derileri ürperir

derileri de, kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar.

İşte bu Allah'ın rehberidir. Allah, onunla dilediğini doğru yola çıkarır.

kimi Allah şaşırtırsa ona doğru yolu gösterecek yoktur.*

O halde kıyamet günü zalimlere: "Tadın bakalım kazanıp durduklarınızı!" denilir

Onlardan öncekiler de yalanladılar da kendilerine, azab geliverdi.*

Allah, onlara dünya hayatında zilleti tattırdı.

Ahiret azabı ise elbette büyüktür. Keşke bilselerdi!*

Yemin ederim ki Kur'ân'da insanlar için her türlü temsil getirdik iyi düşünsünler.

Pürüzsüz Arapça bir Kur'ân indirdik ki Allah'ın azabından korunsunlar.*

Allah misal vermiştir Bir adam ve ortakları vhırçın hırçın çekişiyorlar Bir de yalnız bir kişiye bağlı selamet içinde bir adam var. Bu ikisi hiç bir olur mu

Hamd Allah'ındır, fakat pek çokları bilmezler.*

Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir.*

siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olacaksınız.*


Allah'a karşı yalan söyleyen ve doğru geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kim olabilir?

Kâfirlerin yeri cehennemde değil midir?*

Doğruyu getiren ve onu tasdik eden onlar kötülükten korunan müttakilerdir.*

Onlara, Rablerinin yanında ne dilerlerse vardır. bu, iyilik yapanların mükafatıdır.*


Allah, onların önceden yaptıkları amelin en kötüsünü bile keffaretle örter

işlemekte oldukları güzel amellerin en güzeline göre mükafat verecektir.*

Allah, kuluna kâfi değil midir?

Her kimi Allah şaşırtırsa, ona hidayet edecek yoktur.*

kime Allah hidayet verirse onu şaşırtacak yoktur.

Allah aziz çok güçlü ve intikam sahibi değil midir?*

Andolsun ki onlara: gökleri ve yeri kim yarattı?" diye soracak olsan: "Elbette Allah!" diyeceklerdir.


Allah'tan başka çağırdıklarınızı Allah bana zarar vermek isterse, zararı giderebilirler mi bana bir rahmet dilerse O'nun rahmetini tutabilirler mi?

De ki: "Allah, bana yeter."

Tevekkül edenler, hep O'na dayanırlar.*

Ey kavmim! Haliniz üzere çalışın. Ben de kendi halime göre çalışıyorum.

"Kendisini rezil edecek azabın kime geleceğini yakında bilecekler

ve sürekli bir azabın kimin üzerine konacağını yakında bilecekler

Biz kitabı sana, insanlar için hak ile indirdik.

kim doğru yola gelirse kendi lehinedir.
Kim saparsa, kendi aleyhine sapar.


Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarında alır.

Allah haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkor, diğerlerini takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir.

Şüphesiz düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.

Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Onlar hiçbir şeye güç yetiremez ve akıl erdiremezler

De ki: "Bütün şefaat Allah'ındır.

Göklerin ve yerin mülkü O'nundur.

hep döndürülüp O'na götürüleceksiniz."*

Allah bir olarak anıldığı zaman ahirete inanmayanların yürekleri burkulur

De ki: "Ey gökleri ve yeri yaratan, görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'ım

Allah'ım Kulların arasında, sen hüküm vereceksin."*


yeryüzündekiler zulmedenlerin olsaydı, kıyamette azabın kötülüğünden kurtulmak için mutlaka feda ederlerdi.

hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah tarafından karşılarına çıkarılır.*

yaptıkları amellerin kötülükleri karşılarına çıkmış ve alay edip durdukları şeyler, kendilerini sarmıştır

insana sıkıntı dokunuverince yalvarır, kendisine nimet bahşettiğimizde:"O bana bir bilgi üzerine verildi." der bu imtihandır, fakat bilmezler.*


o kazandıkları, kendilerini kurtarmadı.*

kazandıklarının kötülükleri, başlarına geçti.

o zulmedenlerin de kazandıkları kötülüklerbbaşlarına geçecektir.

Allah, rızkı dilediğine açar ve kısar.

iman edecek bir kavim için nice ibretler vardır.*

De ki: "Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin.

Allah, bütün günahları bağışlar.
çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir

ümidi kesmeyin de başınıza azab gelmeden tevbe ile Rabbinize yönelin ve teslim olun. Sonra kurtulamazsınız
.*
ansızın başınıza azab gelmeden önce halis müslüman olun

Rabbinizden size indirilenin en güzelini takib ve tatbik edin.*


O günden sakının günahkar nefis diyecektir ki Allah'ın*yanında yaptığım kusurlardan dolayı yazık bana

Doğrusu ben alay edenlerdendim."*
Yahut diyecektir ki Allah bana doğruyu gösterseydi ben müttaki olurdum.


azabı gördüğü zaman diyecektir ki Bana geri dönüş olsaydı da ben o iyilik yapanlardan olsaydım."*

âyetlerim geldi onlara yalan dedin, kibirlenmek istedin ve kâfir oldun.

kıyamet günü görürsün ki, Allah'a karşı yalan söyleyenlerin yüzleri kararmıştır.


Kibirlenenlerin yeri cehennem değil mi

Kötülükten sakınan müttakileri Allah başarılarından dolayı kurtuluşa çıkarır.

Onlara fenalık dokunmaz ve onlar üzülecek de değillerdir.*

Allah, her şeyin yaratıcısıdır

Her şey üzerine vekil de O'dur.*

Bütün göklerin ve yerin kilitleri Allah'ın

Allah'ın âyetlerini inkâr edenler işte onlar, kendilerine yazık edenlerdir.*

De ki: "Ey cahiller! bana Allah'tan başkasına mı kulluk etmemi emrediyorsunuz?"*

sana da, senden öncekilere de şu vahyedildi: "Yemin ederim ki şirk koşarsan çalışmaların boşa gider kendine yazık edenlerden olursun."*

yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol

Allah'ı hakkıyla takdir edemediler
bütün yer kıyamet günü O'nun avucundadır

Gökler kudretiyle dürülmüştür. O ortak koştuklarından münezzeh ve çok yüksektir.*

Ve sûra üflenmiştir. Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır.

Sonra sûra bir daha üflenmiştir. Bu defa da hep onlar kalkmışlar bakıyorlardır.*

Yer, Rabbinin nuru ile parlamıştır.

peygamberler ve şahitler getirilmiş hak ile hüküm verilmektedir. hiç haksızlık yapılmaz.*

Herkese ne amel yaptıysa karşılığı tam olarak ödenmiştir.

Allah yaptıklarını en iyi şekilde bilmektedir.*

İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevkedilmektedir.

İçinizden size Rabbinizin âyetlerini okuyan, sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?"

kâfirler üzerine azab kelimesi hak oldu

Ebedî olarak içinde kalmak üzere girin cehennemin kapılarından" denir.

büyüklük taslayanların yeri ne kötüdür!*

Rablerinden korkanlar da bölük bölük cennete sevk edilmektedir.

Cennete vardıkları zaman kapılar açılır ve bekçileri Selâm sizlere, ne hoşsunuz! derler.*

Hamdolsun o Allah'a ki, vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı.

Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz"

ne güzeldir mükafatı iyi amel işleyenlerin!*

Meleklerin de arşın etrafını kuşatarak, Rablerine hamd ile tesbih ettiklerini görürsün.

âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun"


MÜ'MİN Süresi

Hâ Mîm.*Bu kitabın indirilişi, çok güçlü ve her şeyi bilen Allah tarafındandır.*

O, günah bağışlayıcı, tevbe kabul edici, azabı şiddetli, kerem sahibi Allahdır

O'ndan başka ilâh yoktur dönüş O'nadır.*

Allah'ın âyetleri hakkında ancak kâfirler mücadele ederler.

Şimdi onların beldeler içinde dönüp dolaşmaları seni aldatmasın.*


Onlardan önce Nuh kavmi ve çeşitli topluluklar Her ümmet peygamberlerini yakalamak kastında bulundu. Hakkı batılla gidermek için boşuna mücadele ettiler. onları tuttum Bak o zaman azabım nasıl oldu?*

nankörlük eden kâfirlere Rabbinin azab sözü hak oldu.

Onlar, mutlaka cehennemliktirler.*

Arşı taşıyanlar ve onun etrafındakiler, Rablerinin hamdiyle tesbih ederler

inanananlar. İman etmişler için bağışlanma dilerler:

Ey Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. tevbe edip yoluna uyanları bağışla, cehennemden koru.

Ey Rabbimiz! iyi olanları vaad buyurduğun Adn cennetlerine koy

Şüphesiz çok güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan sensin."*


Onları fenalıklardan koru. Sen kimi fenalıklardan korursan, onu rahmetinle yargılamışsındır. büyük kurtuluş budur

kâfirlere şöyle bağırılacaktır: "Elbette Allah'ın buğzu, sizin nefislerinize buğzunuzdan daha büyüktür

siz imana davet ediliyordunuz da inkâr ediyordunuz."*

Kâfirler diyecekler ki: "Ey Rabbimiz! Sen bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin. günahlarımızı anladık çıkmaya bir yol var mı?"*

azab size şu sebeptendir: Siz Allah'a davet edildiğiniz zaman inkâr ettiniz.

O'na ortak koşulunca inandınız. Artık hüküm, o yüce ve büyük Allah'ındır."*

Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten bir rızık indiren O'dur.

onları ancak gönül verip düşünen anlar


siz, dini Allah için halis kılarak hep O'na yalvarın. İsterse kâfirler hoşlanmasın

O dereceleri yükselten Arş'ın sahibi Allah,


O gün onlar kabirlerinden meydana fırlarlar. Kendilerinin hiçbir şeyi Allah'a karşı gizli kalmaz.

Bugün mülk kimindir?" diye sorulur. Tek ve kahhar olan Allah'ındır." denir

her nefis kazandığı ile cezalanacaktır. Bugün zulüm yoktur.

Şüphesiz Allah, hesabı çabuk görendir.*

Yaklaşmakta olan o felaket ve kıyamet gününü onlara haber ver.

O dem ki yürekler gırtlaklara dayanmıştır, yutkunup dururlar.

Zalimler için ne ısınacak bir dost vardır, ne de sözü dinlenecek bir şefaatçi.*

Allah, gözlerin hain bakışını da bilir, gönüllerin gizlediğini de.*

Allah hakkı yerine getirir.

Onların O'ndan başka yalvardıkları ise hiçbir şeyi yerine getiremezler.

hakkıyla işiten ve gören ancak Allah'tır.
*
Yeryüzünde gezmediler mi? Baksalar ya öncekilerin sonları nasıl olmuş?

Onlar yeryüzünde kuvvetçe kendilerinden daha üstündü Öyle iken Allah günahları sebebiyle tutup alıverdi.

Kendilerini Allah'ın azabından koruyacak biri bulunmadı.*

peygamberleri inkâr ettiler. Allah da kendilerini alıverdi O'nun kuvveti ve azabı şiddetlidir.*

Andolsun Musa'yı âyetlerimizle ve açık bir delil ile gönderdik.*

Musa, hakkı getirince iman etmiş olanların oğullarını öldürün, kadınlarını diri tutun." dediler.

kâfirlerin tuzağı hep boşa çıkmaktadır.*

Firavun: "Bırakın öldüreyim Musa'yı da Rabbine dua etsin onun, dininizi değistirip bozgunculuk çıkarmasından korkuyorum" dedi.*

Ben hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığınırım"



Bir adamı, Rabbim Allah dediği için öldürecek misiniz? Halbuki o size Rabbinizden delillerle gelmiştir.

o bir yalancı ise çok sürmez, yalanı boynuna geçer.

Şüphe yok ki Allah aşırı giden bir yalancıyı doğru yola çıkarmaz."*

Ey kavmim! Bugün mülk sizindir. Dünyada yüze çıkmış bulunuyorsunuz.

Eğer gelecek olursa Allah'ın hışmından bizi kim kurtarır?"

Ey kavmim! ben sizin hakkınızda Ahzab günleri gibi bir günden korkuyorum."*
murataltug1985 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla