2.Hafta Maçı = ehl i münazara---FİKİR AKIMI
Sevgili arkadaşlar;
İzninizle hemen konumuza geçmek istiyorum.
Sayın hükümet kanadının yaptığı açıklamalardan başlayalım isterseniz.
"Kimse hukuk kurallarının, yanlız başına bir tür yaptırım oluşturduğu gerçeğini değiştiremez. Ama bu da kural ve suç ilişkisinin, kendiliğinden bir düzen içerisinde gerçekleştiğini de düşünmek çok mantıklı olmaz. Hukuk kuralları, suç işleme eğilimini engellemekte yanlız başına etkili değildir. Kaldı ki kırmızı ışıkta geçilmeyeceğine dair kuralın varlığı ya da vergi ödeme zorunluluğuna dair kurallar bunların mutlak olarak uygulanmasını gerektirmez. Yani kırmızı ışıkta geçme özgürlüğünüz hukuk kuralı tarafından engellendi demek bunu yapamayacağınız anlamına gelmez. Eğer yaptırımını göze alıyorsanız ya da bir aracın size çarpmasını göze alabiliyorsanız, bu özgürlüğünüzü kullanmak elinizdedir. "
İnsanda vicdan mevcuttur.Bu da dolaylı yoldan insana öngörülen bir kısıtlama değil midir? Kendini frenlemeye ve daha realist düşünmeye yönlendirmez mi? İnsanın doğduğu andan itibaren buna ihtiyacı olduğu bir gerçektir ve bu olgu bizi destekler niteliktedir.
"Kaldı ki yine de kırmızı ışıkta geçme türü bir özgürlük, adam öldürme türü bir özgürlük ya da teröre destek verme türü bir özgürlükle eşdeğerdir. Sanırım bu tür bir özgürlüğün var olmadığı konusunda hepimiz aynı fikirdeyiz ?"
Hepimiz aynı fikirde isek, biz burada neden tartışıyoruz.Bizim savunmaya çalıştığımız konuya katılıyorsunuz.Peki ama bu arada siz neyi savunacaksınız? Bunu biz çok merak ettik.İsterseniz konuları değiştirelim.Böylelikle konular gerçekten Hükümet-Muhalefet arasında geçmiş olur.Ya da biz yazmayalım nasılsa siz bizi savunuyorsunuz.
"Bireysel hak ve özgürlüklerin sınırlanmasının normal olduğunu, düşünen düşünürlere şunu sormak sanırım faydalı olacaktır. Özgürlüğün boyutunun nerede başlayıp, nerede bittiğini hepimiz az çok düşünebiliriz. Peki hukuk pratiği ile özgürlükler ne kadar ve kim tarafından sınırlanmalıdır? Devlet, hangi özgürlükleri sınırlamalıdır ya da sınırlanacağı varsayılan özgürlükler düşünürler tarafından özgürlük olarak mı adlandırılmaktadır?"
Sanırım yazımızı yeterince dikkatli okumaya vaktiniz olamadı.Şöyle ki biz zaten,
Bunlari yaparken yasalardan faydalanmak dogrudur. Ama insanin ozgurluklerini sinirlandirmaktan ziyade o insana ozgurlugun baskasina zarar vermek olmadigini, sinirsiz ozgurluk olmadigini anlatmamiz daha etkili bir cozumdur.
demiştik.
"Ayrıca ilk yazımızda düşünce, ifade ve inanç özgürlüğünden bahsetmiştik onunla ilgili düşüncelerini merak ediyoruz…"
Diye belirtmişsiniz.Hemen bu konulara değiniyoruz.
İnanç özgürlüğü ile başlayalım.Allah u Teala yı düşünme özgürlüğümüzü bize açıklayabilir misiniz? Biz Allah u Teala yı tasvir etme özgürlüğüne bile sahip değiliz. Allah bize o gucu vermemis.Burada nasıl bir sınırsızlıktan bahsedebilirsiniz?
Düşünce ve ifade özgürlüğü konusuna gelelim.Bu konuda yakın zamanda yaşadığımız (maalesef) üzücü ve moral bozucu olaylar mevcut.Örneğin ;Youtube’ da yayınlanan M.Kemal Atatürk’ e hakaret içeren video.Bunu yapan kişiye sorsanız, bu benim kişisel görüşürüm diyerek savunma yapar.Ona göre bu da bir özgürlüktür.Ama yaptığının özgürlük olmadığının sizler ve bizler gayet iyi bilincindeyiz.
Yine internet kullanımında da sınırlamalar mevcut.Bazı erişimi engellenen sayfalar görüyoruz.Engellenene göre özgürlük olan ama sonucuna hepimizin katlandığı durumlar..Takdir edersiniz ki, bu kısıtlamanın olmaması toplumsal sorunları da beraberinde getirecektir.
…
Yorumlarımız ve örneklerimiz toplumsal yapının gerektirdiği kısıtlamalara dayalıydı.Daha bireye indirgersek kendimiz bile özgürlüklere kısıtlamalar uyguluyoruz.Örneğin; düşünün siz bir ebeveynsiniz.Çocuğunuz gün geçtikçe büyüyor ve hayatı tanımaya başlıyor.Siz onu eğitirken yine sınırsız özgürlükten bahsedebilir misiniz? (Sonra biricik yavrunuz Turkcell reklamlarında ki “özgür kız“ gibi amaçsız,hayalsiz bir insan olup çıkar .Sadece ben özgürüm diyebilir… )
Yaşayış tarzı ,bakış açısı farklı,hayat onun diyebilir misiniz? Bir yaştan sonra düşüncelerine ve tavırlarına çeşitli kısıtlamalar getirirsiniz..Yapmaması gereken şeyler için uyarırısınız.O her ne kadar yapmak istese ve devam etse de..Ona zararı olacağını düşündüğünüz ,toplum yaşayışına aykırı bulduğunuz,inancınıza ters düştüğüne inandığınız konularda mutlaka müdahale edersiniz.Bu da bizim gün içinde uyguladığımız özgürlük sınırlamaları değil midir? Ayrıca bunlar ihtiyaçtan doğmuş ve gerekli değil midir?
Verdiğimiz örnekler de çeşitli özgürlüklerden yola çıkılarak oluşmuştur.Ama görüyoruz ki sınırsız özgürlük nelere mal oluyor
Sinirsiz ozgurlugun olmadigini, olamayacagini anlatmaya diger yazimizda devam edecegiz…
Değerli vaktinizi ayırdığınız için çok teşekkür ediyor,yazımıza burada şimdilik son veriyoruz.
Saygılarımızla
|