Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11-30-2007, 04:11   #7
Kullanıcı Adı
selahattin_ay
Standart 2.Hafta Maçı = ehl i münazara---FİKİR AKIMI
Merhabalar !!!

Arkadaslar hic zaman kaybetmeden yazimiza basliyoruz.

”Şimdi daha önceki yazıları okumamış yada okuyup da anlamamış dostlarımız için çok daha net yazacağız yaşayan bir bireyin yaşamını sona erdirmenin yasaklanması gerektiği sizin için özgürlüğün sınırsız olması kuramına bir örnek teşkil ediyorsa siz şu anda adam öldürme fiilinin bir özgürlük olduğunu düşünüyorsunuz demektir…

Bunun bir özgürlük olmadığını söylüyorsanız eğer adam öldürmenin, cana kastetmenin de daha ciddi bir olay olduğunu ve bunlarında özgürlük olmadığını ve burada sınırlı yada sınırsız diye tartışılamayacağını da biliyorsunuzdur umarım.”


Görülüyor ki siz bizi yeterince anlamak istemiyorsunuz.Tekrar baştan alalım.Bunların adı özgürlük olmamalıdır.Fakat biz bunu tartışmıyoruz.Ama çıkarlarına göre kullananlar tarafından özgürlük olarak algılanıyor.Peki bu aşamada yapabileceğiniz nedir? O kendini bilmezlerin özgürlük diye tabir ettikleri durumun siz de uygun bir yöntemle hakkından gelebilirsiniz.Bu da sınırlamadır.Onların bilinçsizce özgürlük dediklerine siz başka hangi yöntemle karşı durabilirsiniz? Bir de bunun cevabını verin isterseniz.Sadece eleştirmek yetmez.Üzerinde mantıklı düşünmekte gerekir…

Arkadaslar bastan beri savundugumuz sey, bizi takip edenler cok iyi bilir, kavramlarin yanlis amaclar ile kullanilmasidir. Bunu inanc ozgurlugunde de bulabilirsiniz. Laiklik tartismalarinda da "kamusal alan" tartismalarinda da. Zaten su an ulkemiz ne cekiyorsa bu kavramlardan cekiyor.

Ozellikle bizi cekmek istediginiz nokta, cinayet islemek ile ozgurlukleri ayni cati altinda toplamaktir. Bizim savundugumuz bunlarin ayni cati altinda olmamasidir. Her hangi bir kavrami yanlis amacla bu tur kotu islere alet etmemektir.
Biz bunlar ayni cati altinda olmamalidir diyoruz siz israrla oraya cekmeye calisiyorsunuz. Bu oyunda biz yokuz, affiniza siginiyoruz.



“Felsefi anlamda bir kavram kargaşası içindesiniz. Ama biz daha net bir soru ile sorunumuzu biraz daha netleştirmek ve belirli bir konuya yönlendirmek istemiştik. Sorumuza net cevap alamadık. Eğer buraya kadar mutabıksak, sorumuzu tekrarlıyoruz. Özgürlükler kim tarafından sınırlanmalıdır ve nereye kadar sınırlanmalıdır. Özgürlükler önündeki en büyük engel nedir? “


Kim ve nereye kadar sorularını verdiğimiz çeşitli örneklerle açıklamaya çalıştık.Tekrar etmekte her zaman fayda vardır.En başta sizinde kabul ettiğiniz hukuki sınırlamalar mevzusuna değinirsek, yeterli olmayacağını söylemiştiniz.Demek ki varlığını ve işlevselliğini inkar etmiyorsunuz bu da güzel. Ornegin bunun gibi açık örneklere bakarsanız, kimin, ne kadar ,nasıl kısıtladığını ve bunun gerektiğini anlayacaksınızdır.

Ozgurluklerin sinirlandirilmasini kimin yapabilecegini konusunda her ulkede ozel bir birim kurmaya gerek yoktur. Insanlarin kendileri kavramlari karistirmaz ise, kavramlari amaclarina uygun hale cekmez ise bu sorun ortadan cozulur. Ulkemizde ”Laiklik Kavramini Duzgun Anlatma Cemiyeti” mi kuralim? . ”Ozgurlukleri Sinirlandirma Cemiyeti”
Biraz olsun kalici, somut ornekler verebilir misiniz? Batakligi kurutmadan sinek avlamayalim diyoruz biz.


"Allah’ı düşünmek onu tasvir etmek midir? Bu mantıkla birey yaratıcısını istediği gibi düşünemez mi?"

İnsan yaratıcısını tabi ki düşünebilir ve düşünür de.Ama bir zaman sonra buna sahip olduğu özelliklerin yetmediğini,sınırların olduğunu görecektir.İfade etmeye çalıştığımız budur.
Bu soruyu sorarsaniz sizin ne yapmak istediginiz aleyhinizde ortaya cikar. Biz inanc ozgurlugunden insanlarin istedigine inanabilmesi anliyoruz. Siz yoksa istediginin karikaturunu cizmek mi anliyorsunuz? Size cok guncel bir ornek vermek isterim. Bugun haberler bolumumuzde de paylastim. Islam dusmani bir Hollandali yuce kitabimiz Kur an karsiti bir film yapiyor. Nasil saldirilarda bulunmustur, nasil hakaretler etmistir. Isterseniz birlikte izleyelim bu "sinirsiz ozgur" filmi sevgili hukumet.

İnsan, birçok yönden özgür değil, kadere mahkum olarak doğmuştur. Ne cinsiyetini [erkek-kız oluşunu], ne boyunu (uzun-kısa oluşunu), ne de akıllı-deli oluşunu kendisi tayin edemez. Kör, sağır, dilsiz, felçli, çolak, sakat olarak doğmasına engel olamaz.

Demek ki, insanın doğuşunda özgürlük yoktur. Doğuşunda yok da, hayatı boyunca özgürlük elinde midir? Kız ise, kendisini erkek yapabilir mi? Cüce ise boyunu uzatabilir mi? Hiç uyumadan ömür boyu uykusuz kalabilir mi, aç, susuz durabilir mi? Ehliyetsiz şoförlük, diplomasız hakimlik, doktorluk yapabilir mi? Kendi kendine vali, bakan olabilir mi?

Kisacasi sinirsiz ozgurluk diye bir sey yoktur. Utopik, ici doldurulamayan batili bir avuntudur. Bu gercegi goren cesitli filozoflar olmustur. Bunlara en iyi ornek Faucault dir. O, pek çoklarının, kişinin özgürlük alanını genişlettiğini düşündüğü mekanizmaları, aslında tutsaklığı besleyen süreçler olarak değerlendirmiştir. Böyle olunca, tam özgürlüğe kavuştuğunuzu sandığınız anda, aslında tutsaklığınızın arttığını keşfedersiniz.



Nihayetinde sunu belirtmek isterim. Yazinizda israrla batili akimlarin etkisinde kalmis bir hava sezinledik. Individualizm (bireyselcilik) akimi su an avrupaya ne kadar buyuk bir yuk getiriyor bunu anlamak hic de zor degil. Yuce dinimiz islam bu akima karsidir. Bu akim ile yogrulan beyinlere birlik olmayi, cemiyet olmayi ogretmektedir dinimiz. Sevgili hukumet kanadi kac tane ozgur kiz gordunuz sokakta? Sadece bir kac zengin azınlığın (!) yaptigini savunmayin lutfen istirham ediyoruz. Peki bu ozgur kizlarin gelecekleri, ulkemizin gelecegi ne olacak?

Sinirsiz hic bir sey yoktur. Sinirsiz olan her sey zararlidir, once kendine, sonra topluma en nihayetinde de gelecege, gelecegimize.


Arkadaslar jurimizin israrli elestirilerine ragmen yazimiz biraz uzun oldu. Takdir edersiniz ki her konu iki paragraf ile anlatilmiyor, her soru tek cumle ile cevaplanmiyor. Bu konuda sizi sıktık ise affiniza siginiriz.


TESEKKURLER
selahattin_ay isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla