SON VURUŞ ( Gerçek hayattan ogame uyarlanan bir hikaye )
Bölüm:10
Yer:Kıbrıs Şehir efkoşa
Kendilerine geldiklerinde başlarına neler geldiğini hatırlayamayacak kadar bitkindiler Murat Ve Okan..Bulundukları yer Lefkoşanın 4 Km kuzeyinde 1.Komando Taburunun denetlemesinde olan Makros Stiyanis kalesindeydiler.Bu kale 1600 yıllarda yapılmış ve Kıbrıs çıkarmasının başladığı yerde bulunmaktadır..Ozamanlarda bölgeye inen 1.Komando taburu paraşüt birlikleri bu bölgeden başlayarak Lefkoşanın içlerine doğru ilerlemişti.Zaten şimdide bulundukları bölge eskiden Rum askeri birliklerinin bulunduğu yerdir.Albay Okan Ve Murat kendilerine geldiklerinde etraflarını şöyle bir gözlemeye başladı..Elleri ve ayakları bağlı olduğu için hareket edemiyorlardı ancak etraflarına bakınınca bir kilisede olduklarını anlamaları uzun sürmemişti..Etrafta kimse yoktu ve herhangi bir yerden ses bile gelmiyordu Kilisenin dinlenme salonunun ortasında yere çökmüş bir vaziyette bekliyorlardı..Albay Murat Albay Okana kısık sesle..
-Okan nerde olduğumuza dair bir bilgin varmı..
-Bilmiyorum Murat ama bu şekilde tutulduğumuza göre pekte iyi karşılanmyacağımız kesin.
-Zannetmiyorum eğer bizim ölmemizi isteselerdi bunu çoktam yaparlardı buraya getirmezlerdi bizden öğrenecekleri hiçbir şey yok çünkü..
-Anlıyorum seni ama aklıma başka bir şey gelmiyor baksana su halimize her yerimiz bağlanmış durumda bizi buraya getirenler pek dosta benzemiyor..
Dışarıdan helikopter sesleri geliyordu..tahminen 3 tane helikopterdi..aynı anda kilisenin içerisinde koşuşturan insanların ayak sesleri gelmeye başlamıştı sanki 1 bölük asker koşuyordu..Helikopterin gürültülü sesine insanların ayak sesleri eklenince ortalığı korkunç bir gürültü kapladı..Aniden bulundukları odanın kapısı açıldı.içeriye yüzü maskeli 6 kişi girdi 3 er grup halinde albayların kollarına girerek odadan dışarıya çıkardılar..Albaylar şaşkın şaşkın götürüldükleri yere kadar etrafı gözlüyorlardı..Kilisenin ana salonundan geçtikten sonra mahzen bölümüne doğru inmeye başlamışlardı..Şüphesiz buraya yıllarca inilmemişti her yer örümcek ağları ile doluydu etrafı aydınlatması için bırakılan mumlar eriyip toprakların arasına çoktan karışmıştı gözleri pek etrafı seçemiyordu ancak yanlarında bulunan 6 kişi sanki gece görüş dürbünleri varmış gibi koşar adım aşağıya iniyordu..Merdivenleri bitirdikten sonra kiliseyi boydan boya geçen uzun bir tünele girdiler bu tünel merdivenlerden daha temiz ve aydınlıktı..Tünelin duvarlarında çeşitli resimler vardı bunlardan bazılarını biliyorlardı Hz.İsa Hz.Meryem gibi resimleri seçmişlerdi..Ancak duvarda her resimden sonra sanki ayırım yapmak için kullanılmış bir sima dikkatlerini çekti..daha önce biryerden görmüşler gibi hatırlamaya çalıştılar ama kafaları okadar meşgulduki bir türlü çıkaramadılar..Tünelin sonuna gelmeden sağa doğru döndüler 20 metrelik bir koridor ve koridorun sonunda oldukça aydınlık bir oda vardı..Koridoru geçtikten sonra odadan içeriye karga tulumba atıldılar ve kapı arkalarında kapatıldı..İki Albayda çok kötü düşmüştü ayağa kalkmakta baya zorlandılar bu arada ikisinede oda içerisinde bulunan kişiler yardım ettiler..Albay Okan Ve Murat elleri ve ayakları çözüldükten sonra oda içerisinde bulunan ve kendileri gibi asker olan insanlara baktılar 8 kişiydiler ve hepsi farklı ülkelerin askerleriydi..Amerika Almanya Yunanistan gibi ülkelerden gelmiş veya getirilmişlerdi..Kısa bir şaşkınlığın ardından askerlerin hepsi ayrı köşelere çekilip oturdular..Aynı anda oda içerisinde 4 farklı dilde anonslar yapılmaya başlandı..
1.Konuşmak Yasaktır..
2..Uyumak Yasaktır..
3.Fiziksel Temaslar Yasaktır.
4.Herkes Adının yazıldığı koltuğa oturacak ve ikinci bir Emire kadar orda kalacaktır.
5.Bu kurallara uymayanlar öldürülecektir..
Bunun gibi bir çok anons yapıldı..Albay Okan Ve Murat oda içerisinde bulunan diğer askerler gibi adları yazan koltuğa oturdular..İçlerinde bastırılması bir korku ve merak vardı..
|