|
Münazara Ligi Jüri Kararları
3.Hafta Maçı = ÇIĞLIK --- Ehl i münazara
ÇIĞLIK( ak_saliha-ak_mavish)
Güzel bir türkce kullanılmış teşekkürederiz, ayrıca üç noktalar için ayriyetten teşekkür etme ihtiyacı duydum.
Alıntı:
Başlangıç olarak siz aşkın bir su ,hava gibi ihtiyaç olduğu döşüncesin de değilsinizdir.Sadece aşkın anlamını bilmeden tanımlamaya kalkmışsınızdır.Ya da sevgililik,nişanlılık döneminde karşılıklı sadece iyi yönlerinizi göstermiş, pahalı hediyeler ve sürprizlerle gönlünüzü hoş eylemiş olabilirsiniz.Baştan dürüst başlanmayan bir ilişki aşk gibi görünüp sizi evliliğe itince de evlilikte aşkın bittiğini düşünebilirsiniz.Yeterince denk olmayan ama duygularını aşk zanneden çiftlerde de sıklıkla görülebilen bir durumdur bu bitiş. Bir Hadis-i Şerif te Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: “Kadınlarınızın hayırlısı ile evlenmeye bakın. Denginiz olanlarla evlenin! Birbirlerine denk olanları evlendirin”..
|
Alıntı:
"Peygamberimiz eşlerine karşı özel bir ilgi gösterirdi. Onları sevdiğine dair sevgi sözcüklerini kullanmaktan çekinmezdi. Aişe'ye özel bir sevgi sözcüğü vardı: "göz bebeğim"
Göz bebeğiydi eşleri onun.
Onları öyle severdi.
Onları öyle korurdu.
Öyle sakınırdı.
Tüm kem gözlerden saklardı.
O göz bebeklerini hiç kırmadı.
Hiç incitmedi.
Hiç üzmedi.
Hiç ağlatmadı.
Hiç azarlamadı.
Göz bebeği Aişe'ye derdi bazen:
"Ya Aişe konuş, gönlümüz açılsın."
Aişe'si konuşurdu. Eşinin konuşmasını isteyen bir eşti. Eşinin konuşmasından içi ferahlayan bir eş.
Peygamberliğin ağır yüküyle sıkıldığı zamanlarda Aişe'sinin elini tutardı.
"Ferahlat ya Aişe"derdi. Aişe'sinin eliyle ferahlardı.
O aynaydı. Yardımcı, arkadaş, yoldaş, nazik, dost olan Refik'in..."
|
Muhalefetin her yönden olduğu gibi dini yönden de alıntılar eklemesi sunumları farklı bir boyut katmış. Bu örneklere yeterli cevaplar verememişsiniz bence. bu örneklere daha açıklayıcı örneklerle güzel cevap verebilirdiniz
Alıntı:
"Ama evliliğin böyle olması için aşka gerek yok diyoruz."
Alıntı:
Biz sevgiyi yok sayarak sadece aşkın üzerine evlilik kuralım demiyoruz.Sevginin üzerini kapatalım sadece aşk yeter de demiyoruz.Zaten mevzuumuz “evlilik aşkı öldürür mü? “.Tamam sağlam bir sevgi gerekli evlilik için bunu kimse inkar etmiyor.Ama şöyle bir durum var ki bir süre sonra evliliğiniz monotonluğa girecektir.Zaten varolan bir aşktan bahsediyoruz.Öyleyse yeterli özveriyi gösterirsek ve Rabbimizin rızası için uğraşan,emirlerine uymaya çalışan kullar olursak var olan güzel şeyler neden eksilsin? Hepimiz evlenince bazı sorumlulukların ağırlık kazandığında hemfikiriz, ama bizim üzerinde durduğumuz konu bu sorumluluklara yenik düşmemeliyiz.Eğer yaşadığımız gerçek aşk ise…Kim aynı heyecanı kaybetmek ister ki.Herkes böyle olsun ister ama çabaya sıra gelince sorumluluklar var (!) Bunun çok güzel örnekleri de mevcutken sadece olumsuz örneklerden birkaç şey alıp engelleri kendimiz oluşturuyoruz.Neymiş efendim sorumluluk artınca aşk azalırmış.Sevgi azalır mı ?-Hayır.Ee peki aşk neden azalır ? Tabi ki kendi çizdiğim sınırlardan ,şartlandırmalardan…
|
|
muhalefetin düşüncelerinizi çürütürken kullanmış olduğu uslup, daha başarılı. yarumlarınız çürütülürken anlaşılır bir şekilde konuyu incelemeleri kaşı tarafa büyük avantaj sağlamıştır. bu ve bunun gibi yerlerde muhalefetin sizi daha iyi sıkıştırdığı kanaatindeyim. muhalefet hem sizin sunumunuzu çürütmekte hemde konularına artı katmakta sizden daha başarılılardı. şahsi görüşüm, bence bu konu uzmanlık alanınızın dışında kalmış,takımınız siyasi konularda çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum
ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş);
konuya adapte olmakta gayet başarılıydınız.Yerinde alıntılara güzel cevap vermeniz, kaçamak cevaplardan ziyade ciddi cevaplarınız bu işe beyin yorduğunuzun göstergesiydi bence. Özellikle hadisler ve peygamber efendimizin hayatından alıntılarla süslediğiniz yazınız gayet etkileyiciydi.
bu nedenlerden dolayı ehl i münazara (Selahattin_Ay---TÜRK EVLADI---ümitli_bekleyiş) münazarayı önde bitirmiştir.
3.Hafta Maçı = FİKİR AKIMI --- CAN YOLDAŞLARI
CANYOLDAŞLARI(EpiVaTeS - Bayonet - yavuz_niksar);
öncelikle yarışmayı yarıda bırakmayıp sonuna kadar mücadele ettiğiniz içi teşekkür ediyorum. fakat bunun jüri olarak sağduyulu davranıp bu defada sizin takımınıza puan vereyim gibi bir tavır takınma lüksümüz olmadığını belirtmek isterim.
Sunumunuzda hükümetin eline çok koz vermişsiniz, onlarda bunu çok güzel değerlendirmişler, özellikle napolyondan yaptığınız alıntıda paranın napolyonun başına neler getirdiğini göz önünde bulundurarak yapsaydınız daha etkileyici olurdu.
Alıntı:
“Para olmasaydı, insanlar birbiriyle olan ilişkilerini düzene koyamazdı. İlkel metotlarla, değiş tokuşlarla hayatı sürdürmek ne kadar çekilmez olurdu…”
Para olmasaydı insanlar birbiriyle ilişkilerini düzene koyamazdı demişsiniz ama insanların ilişkileri düzene koyan karşılıklı hoş görü ve karşılıklı anlayıştır. Bunlar olmazsa, paranın bir değeri oluyor mu siz o zaman görün.
“Para hayatı kolaylaştıran bir araçtır. Aynı zamanda da paraya sahip olmak, hayata hükmetmek anlamına gelir.”
Sorunda burada zaten, çok parası olanlar kendilerini bu hayata hükmedecekmiş gibi sanırlar. Yaratıcılarını unutacak kadar sapar bazıları, bencilleşir, her istediğini elde edeceğini zanneder ve kendinden müşkül durumda olanları her zaman küçük görürler. Benim, param olacaksa, eğer böyle bir insan olacaksam ve bundan haz duyacaksam hiç param olmasın daha iyi…
“Şu kesin bir gerçek, para insanın konuşmasını, yürüyüşünü ve davranışını değiştiren bir faktördür. Kişilere özgüven verir, güzel konuşturur, çevresine hoş görünmesini sağlar. Tüm bunların sonunda da; paralı kişilerin dostu çok, mutluluğu yerinde olur…”
Ne de güzel söylemişsiniz. Paralı kişilerin dostu çok olur diye. Magazinsel programlarda görüyoruz. Paralı insanların dostları çok oluyor. Sahte dostlar, çıkarcı dostlar sonra bir bakmışsınız istediklerini elde edemeyince sizi sırtınızdan vurmuşlar ya da arkanızdan konuşuyorlar. Param olduğu için dostum olacaklarsa, hiç olmasınlar daha iyi…
“Eğer parası olup ta mutlu olamayanlar varsa bunun nedeni para değil o kişilerin hasta ruhlarıdır.”
Demişsiniz bunu neye dayanarak söylüyorsunuz, dediğinize göre davranırsak bütün zengin ve mutsuz olan insanları akıl hastanelerine yatırmamız lazım, güldürmeyin bizi…
|
Hükümet tezlerinizi çürütürken fazla zorlanmamış. yorumlarına net ve ikna edici bir şekilde yanıtlamaları, alıntılarda hükümetin daha hakim olduğunu gösterdi. bu nedenlerden dolayıda sizi daha kolay pasifize konuma sokmuşlar.
Alıntı:
Evlenmeye düşüncesinde olan bir çifti düşünün;
Çiftlerin korkulu rüyası evlenmeye kalkıyorsun yok, ev esyası yok; diyebilirsiniz ki önemli olan sevgi para önemli değil. Dediğimiz gibi parasız saadet geçmişte kaldı. Hadi diyelim evlendin paran olmadan nerede yatacak nerede kalkacaksın cocuklarına nasıl bir imkan saglayabilirsin ki.. Bu yüzden üzülerek ayrılmak zorunda kalan çiftleri düşünün bir..
Ya çocuklar;
Sana demezlermi baba okuldan para istediler yada baba bana ayakkabı alırmısın. Senin ekmek alacak paran yokken kalkıpta cocuga nasıl diyeceksin ''yavrucugum ben ögretmenin istedigi ayakkabıyı alamayacagım'' ya cocugun arkadasları arasındaki piskolojisi
Ya eş;
Bu sebepten karınla kavga edeceksin sen daha cocugunun ihtiyaclarını karsılamayan bir babasın demezmi evet der hemde daha alasını der al sana aile içi kavga sebebi siddet sebebi! Ya evinde eşine yemek hazırlayamayan bir kadın sizce o hangi psikoloji içinde olurdu. Yada eşine yemek parası getiremeyen erkek sizce psikolojisi ne olurdu.. Bu ailenin sonu nereye gidiyor arkadaşlar günümüzde ne yazık ki mahkeme salonlarına!
|
bu bölümden çok etkilendim. Çok güzel ele almışsızınız, zaten hükümetinde buna kayda değer bir cevabı olmayışı, güzel bir noktadan yakaladığınızın göstergesiydi. Bu ve bunun gibi örnekler çeşitlemiş olsaydınız sonuç çok farklı olacaktı... ama sadece bu yetmedi
Alıntı:
Öncelikle şu dikkatimizi çekti. Muhalefet ekibimiz Napolyon örneğini verirken, acaba Napolyon’un para aşkı yüzünden savaş bile kaybettiğini, halkın isyanına uğradığını, dahası (bu bir ihtimal olarak gösteriliyor ama) zehirlenerek öldürüldüğünü biliyorlar mıydı acaba? Diktatör bir general olan Napolyon para vb maddi zenginlikler için savaş başlatan, acımasız bir generaldir. Para sevdası ve duygusuz bir insan oluşu ona sürekli kaybettirmiştir.
|
hükümet fırsatı iyi yakalamış, kendi kendinizin tezini çürütmüşsünüz. Zaten üsteki yazıyı henüz görmeden hemen aklıma napolyonun başına gelenler aklımdan geçmişti. Hükümetin yazısındada bunu yakalaması bana göre iyi bir fıratı değerlendirmiş olmalarıydı.. bu haftaki puanı size vermek için çok sebeb aradım, gönlümden geçende sizdiniz açık söylüyorum, lakin duygusallığın tarafsızlığa gölge düşüreceğinden ayrıca karşı tarafında emeğinin görmezden gelinemeyeceğinden dolayı, duygusallığımı bir kenara bırakıp tarafsız karar vermeye çalıştım. ayrıca bu haftaki eksik yazınız kararımı etkileyen diğer bir unsur olduğunu bilmenizi isterim
FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) ;
Muhalefetin sizi bazı yerlerde sıkıştırmasına rağmen konuya yeterince hakimdiniz bana göre. Özellikle konuyu ahiret ve manevi yönleriyle ele almanız beni gerçekten olumlu etkiledi. muhalefetin bazı sorularındaki kaçamak cevaplarınız ve atlamalarınız dışında sunumunuz başarılıydı, Türkcenin kullanımı ve imlada hatalar vardı, özellikle üç noktalar gelişi güzel konulmuş ama karşı takımındada aynı hataları görmek mümkün olduğundan bunlar kararımı pek etkilemedi..
bu nedenlerden dolayı münazarayı FİKİR AKIMI (AKzeinebu - Aga - bilgekral) önde bitirmiştir...
|