[Meftun]

AB Uzmanı Dr. Cengiz Aktar, 14 Aralık’taki zirvenin sonuç bildirgesinden, Fransa’nın baskısıyla, Türkiye’nin üyeliğini çağrıştırdığı gerekçesiyle “katılım” ifadesinin çıkarılmasını ‘diplomatik kepazelik’ olarak nitelendirdi.


İSTANBUL - NTV’nin Haber Merkezi programında Oğuz Haksever’in sorularını yanıtlayan Dr. Cengiz Aktar, Brüksel’deki AB dışişleri bakanları toplantısında “Sarkozy’nin zaferi” olarak nitelendirilen kararı değerlendirdi.

Aktar, Portekiz’in dönem başkanlığının sona ereceği 14 Aralık’taki zirvenin sonuç bildirgesinden Türkiye’nin üyeliğini çağrıştırdığı gerekçesiyle “katılım” ifadesi çıkarılmasının “kabul edilebilir bir karar olmadığını” vurguladı.

CUMA’YA KADAR VAKİT VAR AMA
Cengiz Aktar, şu değerlendirmeyi yaptı: “Olacak iş değil. Katılım Ortaklığı Belgesi herkes tarafından kabul edilmiş bir belgedir. Bu değiştirilebilecek bir şey değil. Yani bu; ‘Avrupa Birliği’ndeki birlik lafını sevmiyorum, değiştirin’ demek gibi birşey. Kabul edilebilecek bir şey değil. Cuma’ya kadar vakit var ama ben umutlu değilim. Türkiye’nin önüne herhalde şunu koydular; ‘Bu lafı çıkaralım, salı günü yapılacak hükümetlerarası konferansta iki faslı açalım’ dediler. Bu sanki büyük bir kazanımmış gibi gösteriliyor. Ama bunlar siyasi ağırlığı olmayan başlıklardır. Bu başlıkların açılması şantajla olmaz ki. Bunlar Türkiye’nin hakkı. Cumaya kadar bir değişiklik olmazsa, Türkiye, oraya çok düşük düzeyde temsilci gönderir.”

Fransa’nın Türkiye’ye karşı sembolik zaferi
Cengiz Aktar Fransa’nın aldırdığı kararın aslında Türkiye yanlısı 4 ülkenin yenilgisi olduğunu belirterek “İtalya, İsveç, İngiltere ve İspanya (ben bunlara 4-İ diyorum), bunlar hiçbir şeyi kabul ettiremiyorlar. Bu karar kepazeliktir, diplomatik kepazeliktir. Doğrusu liderler zirvesinde değişme ihtimali de gözükmüyor” dedi.

HÜKÜMET 2. SINIF STATÜYE RAZI OLURSA FELAKET
Avrupa’nın Türkiye üzerinde artık kaldıraç etkisinin kalmadığını savunan Aktar, şöyle devam etti: “Artık Türkiye’de AB gündeme bile gelmiyor. Türkiye’nin AB ile olan ilişkisi 2002-2004 arasındaki ilişki değil. Bu çok ciddi bir sorun. Hükümet burada bir şey yapamaz, ayrıca böyle bir niyeti yok. Sarkozy ile Erdoğan NewYork’ta görüştü. Fransa bu ikinci sınıf statü konusunda ısrarcı. Türkiye’de de iş tavsamış durumda. Kamuoyu istemiyor, bürokrasi moralsiz. Benim endişem şu: Acaba hükümet içinde bu ikinci sınıf statüye razı olacak görüş ve gidişat mı var? Bu varsa çok kötü olur. Felaket. Türkiye AB’ye üye olmayacaksa Gümrük Birliği de yürümez. Tabii bunun etkisi çok kötü olur.”

SARKOZY NASIL DEĞİŞİR?
Fransa’nın Almanya ile birlikte hareket ettiğini anlatan Cengiz Aktar, Sarkozy’nin nasıl değişeceğini anlatırken, Türkiye’nin Fransa’yla ekonomik ilişkilerinin de kötü olduğunu hatırlattı. Ayrıca Sarkozy’nin kişisel olarak Türkiye ve İslam konusunda takıntılı olduğunu kaydeden Aktar, Sarkozy’nin Selanik kökenli olduğunu hatırlattı. Aktar, şöyle devam etti:

“Bu engeller değişir mi? Çok zor görünüyor. Türkiye dostu 4 ülkenin bunu yerinden oynatması zor görünüyor. Türkiye de artık Fransa ile ikili ilişkilerde çok farklı davranıyor. Nabucco projesinden Fransa çıkarıldı. Bunlar tabii olumsuz gelişmelerdir. Sarkozy değişir mi? Değişebilir ama önüne bir perspektif konusursa olur. O da benim dediğim gibi üyelik için bir tarih; 2023... Ayrıca kötü ekonomik ilişkilerde ‘Hata ediyoruz’ dedirtebilir.”
ntvmsnbc