YENİ BİR HARMAN..
Başarılı genç bir işadamıydı kerim bey,yıllardır dürüstçe çalışmış ve iş dünyasında hatrı sayılır bir mevkiye yükselmişti.Ne çok özen göstermişti babası onu yetiştirmekte nelerden fedakarlık yapmıştı onu okutmak için. Küçük ama bakımlı bir evleri vardı, babası her taşını kendi elleriyle koymuştu küreğiyle kazmıştı temelini bu evin her odasında bir babamın özeni sevgisi ve ailesine bir şeyler yapabilmenin mutluluğu vardı.Kerim bey şirketin hesaplarını kontrol etmek ve düzenlemek için aldığı hesap makinesine bir türlü konsantre olamıyordu, eski günlerinden kalan tebessüm belirmişti yüzünde..O evin bahçesindeydi şimdi "babacığım annem size yiyecek birşeyler hazırladı yoruldunuz biraz ara verin"diyordu.
Babası şefkatle baktı oğluna böyle bir evladı kendisine bahşettiği için Allah'a bir kez daha şükretti ellerini yıkayıp besmeleyle başladı yemeğini yemeye eşi onun için en sevdiği çorbayı pişirmişti..
Kerim"baba evimiz ne zaman biter? dedi".
"oğlum sen dua et o zaman en kısa sürede biter" Çok dua etti kerim günler göz açıp kapayıncaya kadar geçti.Her gününde ayrı bir tadı vardı bu evde soba başında yapılan o sohbetler babasının "oğlum sen yeterki oku en büyük dileğim senin hakkıyla biryerlere geldiğini görmektir"deyişi. Yine kulaklarında belirdi babasının sesi etrafına baktı hayret bahçede değil ofisteydi hızlıca paltosunu alıp çıktı ofisten bugün geçmişine gidecek gücü buluyordu kendisinde babası vefat ettiğinden beri oraya birkez bile gidememişti.
Demir kapısı gıcırdıyarak açıldı bahçenin etrafta sararmış yapraklar rüzgarla savruluyordu içi burkuldu, babası o okuldan geldiği gibi karşılasaydı ya onu yine tebessümüyle baksaydı yüzüne, umutsuzca evin kapısının açılmasını bekledi o bildik özlem kasıp kavurdu yüreğini...Etrafına bakındı herşey bıraktığı gibiydi babasının yerdeki paslanmış bağ makasına takıldı gözü o güzelim gülleri aradı sonra "bunlar yedi veren gülleri" demişti ve diktiği günden beri hep sulamıştı küçük bidonla hiç soldurmamıştı gülleri oysa şimdi solgundular terkedilmişliğe inat bir goncası vardı üzerinde kendine söz verdi kerim bey bu ev eski güzelliğine kavuşacaktı Ahmet beyin torunlarıda gelecekti bu eve burayı görmek onlarında hakkıydı..
Yeni alınmış kararla çıktı demir kapıdan evin istikametinde ilerlemiyordu kabristana babasının yanına gidiyordu şimdi,Başında bir yasin okudu ölüme alışılmıyordu aksine bir çığ gibi büyüyordu hasret ama vaad edilen bir vuslat vardı bunu bilmek yüreğine su serpiyordu kerim beyin "Bundan sonra yedi veren güllerin solmayacak baba, o ev terk edilmiş kalmayacak"dedi.Ve yüreğindeki huzurla evine doğru yola çıktı....
|