SULTAN İKİNCİ ABDÜLHAMİD Hakkında Herşey
Hüner
İmparatoriçe, İmparator ve Padişah, bir arada sohbet ederken İmparator, gözüyle İmparatoriçeyi işaret ederek Fransızca soruyor:
"Haşmetmeap! Biz bir kadınla başa çıkamazken, siz koca haremi nasıl idare edebiliyorsunuz?" Bu soru karşısında gülümseyen Sultan cevap veriyor:
"Bu bir sanattır. Majeste!... Her sanat gibi akli izahı olmayan bir hüner..." (130)
II. Abdülhamid han'in haremini ziyaret eden İmparatoriçe, oradaki güzellikleri- de bir bir gece masallarındaki hayal alemine bağlı şeyler kabul etmis.âldığı ağır hediyelerden çocuk gibi sevinerek kocasına "Ben Türklere bayıldım!" demişti. ( 131)
Dünyanın en sade ve ziynetten hoşlanmayan At Jülhamid Han, bu şaşalı karşılama ve aynı şekilde uğurlama sonrasında Kayzerle anlaşmış ve usta dış politikasının semeresini daha o gece almıştı.
Almanya, başta "Fon der Goltz Paşa" olmak üzere Türk Ordusunun nizamlanması ve_silahlanması için gereken personel ve ma-teryel yardımını yapacak.
Başta demiryolu olarak, büyük iktisadi-siyasi tesisler Almanlarca teahhüt edilecek...
Doktordan mühendise kadar, müsbet bilgiler kadrosu içindeki bir yardım esirgenmeyecek... (132)
Abdülhamid Han'ın başka bir sırrı. Bir taraftan İngiltere'nin karşısına Almanya'yı dikmek ve böylece İngiltere'yi korkutup kendisine yakınlaştırmak, öbür taraftan, işi aceleye getirmeden ve kesin neticeye varmadan arada mesafe bırakmak ve dilediğini tutmakta daima serbest bulunmak gibi gayet ince bir tatkik güdüyordu. Aksi halde devletlerden birine kafi bağlılık karası cephenin ümidim kırabilir ve memleketin başına bir harp açılabilirdi. Onun için her taraf öbürünün muhtemel korkuluğu halinde kalmalı, fakat Türkiye'yi kati bir düşman vaziyetine sokmamalıydı.
Almanlara karşı politikası "Nişanlım sensin, fakat nişan törenimiz biraz sonra" şeklindeydi. (133)
Alman İmparatoru Kayzer'den sonra Sultan'a bir rapor takdim edildi. Rapora göre, Almanlar, Musul bölgesinde (arkeoloji) kazılarını yapmak vesilesiyle petrol arıyorlardı.
Bu talebe aşırı şekilde hiddetlenen Sultan, Almanların maksadının petrol olduğunu bilerek herzamanki gibi soğukkanlı hareket etti. Arap İzzet Paşa'ya hemen bu adaya asker göndermesini emret-
ti. Ve Almanlara verilen cevap ta böyle bir adanın olmadığı ve bulunan bir adanın da askeri alan olduğu bildirildi.
Abdülhamid Han, İngiltere-Almanya-Rusya kıskacında usta politikasıyla memleketi selamete çıkarmış ama kendisinden sonra gelenler bu politikayı anlamaktan uzak olarak ülkeyi felaketten felakete sürüklemişlerdir.
Sultan'ı ziyarete gelen Alman Veliahtı da bilahare yazacağı "Veliahtın Hatıraları" isimli eserinde Abdülhamid Han'a olan hayranlığından uzun uzadıya bahsedecektir. Bu kitabında Abdülhamid Han'ın heybetine kapıldığını ve sihirile büyülendiğini, Bütün Avrupa kral ailelerini, kendi sülalesi olan (Hohenzolarn)leri gördüğü halde hiçbirinde Abdülhamid'in vakar ve asaletine şahit olamadığını söyleyecektir.
|