[ümitli_bekleyis]

Yazıyı okurken sürekli gülümsedim.Dile getiriliş bu kadar mı edebli ve aynı zamanda lafı gediğine oturur tarzda olur.

Bir başka televizyon kanalında anlı şanlı bir gazetecimiz başörtülü konuğuna soruyor:
“Şimdi benim eşim açık giyinir. Mini etek giyer, dekolte giyinir falan. Şimdi sen bizim apartmanda otursan ve ona biraz daha kapalı giyinmesini tavsiye etsen, belki de etkilenip etek boyunu uzatmaya başlayacak. Şimdi bu mahalle baskısı değil mi?”

Bir kere açık olan insanda (soyut ya da somut) doğru bilgiye açıklık yoksa, içinde bir iman ateşine doğru yöneliş yoksa istersen dibine otur ne fayda sağlar .Veya içinde imana olan merak varsa istersen git mağarada yaşa o yine istiyorsa seni veya doğruyu güzeli bulur....

O yüzden bunu söyleyen korkmasın o bahsettiği , kapatmak istemediği çevrelerden maalesef çokça mevcut.Gözü bayram etmeye devam edecek üzülmesin o kadar.Gece de uyuyamazlar bunu düşünmekten...

Bilemiyorum, böylesi kanaat önderlerini hak etmek için toplum olarak hangi suçu işledik?
Her akşam televizyonlarda yığınla komikliği işitmek, bilmem ki hangi toplumsal günahımızın kefaretidir?

Buna katılmamak elde değil..

Teşekkürler paylaştığın için (+)