Tekil Mesaj gösterimi
Alt 07-08-2007, 13:42   #6
Kullanıcı Adı
hasansarı
Standart koray aydın davası ve mhp nin sonu







Yanıtla
Tümünü Yanıtla
İçinde İlet
Ek Olarak İlet
Çöp
Gönderilen
Taslak
hasansar
Trash
Mesaj önceki | sonraki Yazdır





İletişim · Reklam
Copyright © 2007 MYNET A.Ş. Telif Hakları MYNET A.Ş.' ye Aittir.

MHP’yi yıkacak bomba: 20 Temmuz’da sonuçlanacak Koray Aydın davası



* Mustafa Yürekli

Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın, Bakanlık dönemindeki bazı ihalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Yüce Divan'da yargılandığı Dava, 20 Temmuz’da karara bağlanacak. Seçimden iki gün önce açıklanacak karar, her iki durumda da, lehte ya da aleyhte de olsa MHP’yi yıkacak..



Son duruşmada Yüce Divan heyetine başkanlık eden Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Haşim Kılıç, dosyanın karar için incelemeye alınmasına karar verildiğini bildirerek, bu nedenle duruşmanın 20 Temmuz Cuma gününe ertelendiğini açıklamıştı. O zaman için 20 Temmuz, sıradan bir tarihti.



Ne var ki Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkan’ı seçimini 367 gerekçesiyle iptal etmesi sonucu seçimlerin öne alınması ve seçim tarihinin 22 Temmuz olarak belirlenmesi, 20 Temmuz’da karara bağlanacak olan Koray Aydın davasını MHP’nin başına bela etti.





MHP Koray Aydın davasıyla seçimden iki gün önce yolsuzluklarla anılacak..



Yüce Divan heyetini de oluşturan Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı seçimi ve MHP davasıyla 22 Temmuz 2007 seçiminde belirleyici rol oynayacak..





MHP HORTUMCULARLA BİRLİKTE



3 Kasım 2002’de MHP’nin sandığa gömülmesinin nedeni, 28 Şubat sürecinde demokratik duruş gösterememesi ve 28 şubat müdahalesinin amaçlarının gerçekleşmesine katkıda bulunmasıydı..



Örneğin halk tamamen milli olan Anadolu sermayesinin “yeşil sermaye” diye suçlanması ve İstanbul sermayesinin, sahtekarca laiklik kalkanına sığınmasına da tepki duyuyordu.



Ne var ki MHP tabanındaki “İstanbul sermayesi, Yunanistan’ın Pontus rüyasına zemin oluşturacak Venizelos gemisinin Karadeniz turuna destek vermiş ve Boğazlar’ın uluslararası bir komisyon tarafından yönetilmesini önerebilmişti.” eleştirilerini dikkate almadı.


İstanbul sermayesinin Anadolu sermayesine oynadığı bu ‘yeşil sermaye’ oyununa, Devlet Bahçeli, parti teşkilatı ve tabanına rağmen seyirci kaldı. Bahçeli, Bülent Ecevit’in politikalarının destekçisi oldu. 10 bankanın içi boşaltıldı. Pek çok bakan ve bakanlık bürokrasisi yolsuzluk yüzünden mahkemeye sevkedildi..

“Siyasi hayatıma mal olma pahasına bu 8 yıllık eğitim çıkacak..” diyen M.Yılmaz’ın ortağıydı MHP ve birlikte 3 Kasım 2002 seçiminde faturasını ödediler bu davranışlarının. İmam Hatiplerin orta kısmının kapatılmasını sağlayan 8 yıllık eğitimi zorunlu hale getiren yasayı imzalayan MHP lideri Devlet Bahçeli, 12 yaş altındaki çocukların Kur’an kurslarında eğitim almalarını suç sayan kanunun altına da imza koymuştu. Bütün bunlar MHP tabanından büyük tepkiler almıştı.



Ancak, bu tür uyarılara rağmen, MHP lideri Devlet Bahçeli hem hortumcuları koruyan, hem de AB politikalarının savunuculuğunu üstlenen Mesut Yılmaz ile sonuna kadar birlikte oldu. Mesut Yılmaz hükümette AB ile ilişkilerden sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görev yapmıştı..



Ülke krizden krize sürükleniyor ve radikal çözümler uygulanmazsa, durumun daha da kötüye gideceğinden herkes emin. O halde, iktidarın alternatifsizliğinden söz etmek, mevcut kötü gidişin devam etmesini savunmak demekti. MHP, istikrar adına ANASOL M hükümetinin uygulamalarına ortak oluyordu..



20 milyon vatandaşı etkileyen ve binlerce cana malolan 17 Ağustos 1999 depremi, ülkeyi derinden sarstı... "Nerede bu devlet" diye başlayan tepkiler, Kızılay’ın depodan Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma çadırları çıkarınca yaşanan rezaletler, MHP'li Bayındırlık Bakanı Koray Aydın'ı harekete geçirdi ve ısrar sonucunda prefabrik konutların derhal inşasına başlandı.



Bu arada Koray Aydın'ın yeni kurduğu bir şirketin veya babasına ait şirketin, deprem bölgesinde iş yapan müteahhitlere malzeme sattığı ortaya çıktı.



Ne kadar ilginçtir ki İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın yolsuzluğa karşı başlattığı operasyonlar sürüyor, bu arada Mavi Akım operasyonunun ucu ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a kadar dayanıyordu.



Cumhur Ersümer hükümetin ANAP kanadının kurbanıydı. Bakanlığında kendisi dışındaki hemen tüm üst yöneticiler enerji alanındaki yolsuzluk iddiaları sebebiyle, gözaltına alınıp mahkemelik olunca gözler onun üzerinde odaklaşmış ve "Bakan hala nasıl yerinde durur?" sorusunun hedefi olmuştu. Ve sonunda istifa etmek zorunda kalmıştı. ANAP bakanı kurban verdi ama hem operasyonun pimini çeken kendi bakanı Tantan, hem de enerji soruşturmalarına adı karışan güvenlik elemanı ya da hukukçular da darmadağın oldular.


Enerji yolsuzluğu operasyonunda Ersümer'in ipinin çekilmesinde MHP'nin tavrı belirleyici oldu. MHP haklı olarak bunca soruşturmaya rağmen ANAP'lı bakanın hala yerinde duramayacağını, koalisyonun devamı adına yolsuzluk iddialarına göz yumulamayacağını ifade etti. Ve Ersümer gitti.



Bu aşamada Bayındırlık Bakanı Koray Aydın da, Ersümer’in başına gelenlerle karşı karşıyaydı. Kendisi dışındaki tüm bakanlık üst düzey yöneticileri (müsteşar yardımcısı dahil tam 68 kişi) gözaltına alındı. Ancak, bu süreçte MHP, Koray Aydın'ı savunmadı.



Fakat Bahçeli, bir süre sonra Koray Aydın’ı MHP Grupbaşkanvekilliğine getirildi.



KORAY AYDIN YÜCE DIVAN’DA



Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın'ın Yüce Divan'da yargılandığı davada esas hakkındaki görüşünü bildirdi; ihaleye fesat karıştırma ve haksız mal edinme suçlarından ''Aydın 216 yıl hapis cezasına çarptırılsın'' dedi. (ilgili haber için bu linke bakabilirsiniz)



Nuri Ok, esas hakkındaki görüşünde Koray Aydın’ın bakanlığı dönemindeki ihalelerin belli firmalara verilmesi için siyasi gücünü kullandığını, bürokratlarına da firmalar lehine sonuç çıkması için talimat verdiğini öne sürdü. Böylece, alt sınır 87 yıl 4 ay 15 gün, üst sınır ise 216 yıl 6 ay arasında değişen ceza isteminde bulunuldu. Başsavcı Nuri Ok, ayrıca Koray Aydın'ın, 1995-1999 yılları arasında mal bildiriminde görülmeyen ve haksız olarak edinildiğini savunduğu 1 trilyon 961 milyar TL'nin de hazineye ödenmesini istedi.



Koray Aydın'ın, Yüce Divan'a sevk kararında, bakanlığı döneminde, ihalelerin tamamına yakınının istisnai bir usul olan davetiye usulüyle yapıldığı, böylelikle istisnai ihale usulünün uygulanmasının kural haline getirildiği savunuluyor.

Koray Aydın'ın Yüce Divan'a sevk kararında şu iddialara yer veriliyor:

1) Önceleri asgari 20 veya daha fazla firma ihaleye çağrıldığı halde bu dönemde üç ila 10 firmanın davet edildiği, davet edilen firmalar arasında ortaklık ve akrabalık ilişkileri ile adres birlikteliklerinin olduğu, ihalelerde yapılan kırımların (daha önceki ve sonraki dönemlerde ortalama yüzde 20'nin altına düşmediği halde) ortalama yüzde 10'lara düştüğü..

2) Niteliği gereği ancak belli nitelikteki firmalardan birine verilmesi gerekli işlerin istenilen nitelikleri taşımayan firmalara verildiği, ayrıca sair nedenlerle rekabet ve açıklık ilkesine aykırılık oluşturulduğu..

3) Kanunların tanıdığı takdir hak ve yetkisinin kanunun amacına uygun kullanılmadığı

4)Bakanlıkta meydana gelen haksızlık, yolsuzluk ve usulsüzlükleri önleme noktasında gerekli ve yeterli önlemleri almayıp denetimleri yapmadığı ve bu nedenlerle kamunun zararına sebebiyet verdiği..

5) Belli istekliler arasında davetiye usulüyle yapılan ihalelerin bazılarında 'bu firma ile ilgilenin' diye Müsteşar Yardımcısı Sedat Aban ile Danışmanı Sadrettin Dinçer'e talimat verdiği ve ilgili ihalenin bilahare ismi verilen firmalara verildiği..

6) Bakanlıktaki uygulamaların ihalelerle ilgili gizli ittifak oluşumuna sebebiyet verdiği ve bu suretle de kamunun zararına neden olduğu..

MHP’Yİ YIKACAK KORAY AYDIN BOMBASI

Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydının, bakanlık dönemindeki bazı ihalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla Yüce Divanda yargılandığı dava 20 Temmuz 2007’de karara bağlanacak. Karar, seçimlerden iki gün önce açıklanacak.



Koray Aydın’ın Yüce Divan’daki davası, MHP’nin kaderini de belirleyecek.. Aydının suçlu bulunması durumunda, MHP bu yolsuzluk olayından olumsuz etkilenecek ve seçim sonuçlarını etkileyecek..



Ne de olsa hala 27 Nisan sürecindeyiz.. Siyaset mühendislerinin MHP’ye seçimlerde barajı aşıp milletvekili kopararak AK Parti’yi küçültme ve CHP’yle koalisyon kurma görevi verdiği belli. Yüce Divan, Koray Aydın’ı aklayan bir karar verirse de MHP zor durumda kalacak..



Eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın’ın, yolsuzluk suçundan Yüce Divan’da hüküm giymesi veya aklanması, MHP’nin iktidar dönemindeki icraatlarını ciddi bir şekilde halkın gündemine getirecek.. Yolsuzlukla anılan MHP halktan oy alamayacak. KORAY Aydın davası Devlet bahçeli’nin bütün hesaplarını alt üst edecek ve muhtemelen ciddi bir oy kaybına yol açarak barajı aşamamasına yol açacak..



Devlet bahçeli, 22 Temmuz seçimini de kaybederse MHP’nin başında duramayacak..
hasansarı isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla