Merhum Bülent Ecevit'in başörtüsüyle ilgili görüşleri gündemdeki sıcaklığını koruyan tartışmaya yeni bir boyut kazandırdı.
Ecevit'in 1981 yılında Arayış Dergisi'ne gönderdiği mektupta başörtüsüyle uğraşılmamasını istediği ortaya çıktı. Milliyet gazetesinde yayımlanan habere göre Ecevit, bu kesimleri 'gardırop Atatürkçüsü' olmakla suçluyor. Atatürk'ün kadınların kılık kıyafetine müdahale etmediğini hatırlatıyor. Ecevit'in mektubu, partisi DSP'de de yankı buldu. Partili vekiller, insanların kılık kıyafetinin siyasi bir konu olmaktan çıkması gerektiğini ifade etti. Can Dündar ve Rıdvan Akar'ın hazırladığı, Ecevit'in Gizli Arşivi adlı yazı dizisinde yer alan mektup, günümüze ışık tutuyor. Ecevit, mektubunda şunları söylüyor: "Başörtüsü ile uğraşmanın gereksiz olduğuna inanıyorum. Gardırop Atatürkçülüğünün tipik bir örneği... Bazılarının farkında olmadığı bir gerçek var: Atatürk kadınları kılığına kıyafetine hiç karışmamıştır. O konuda hiç yasa çıkarmamış, herhangi bir zorlamaya da gitmemiştir... Atatürk, kadınlara her hakkı ve özgürlüğü tanımıştır, her olanağı sağlamıştır ama ne giyeceklerine müdahale etmemiştir."
Siyaset elini çekerse liselerde bile olabilir
Ecevit'in düşünceleri, 'inançlara saygılı laiklik' anlayışıyla hareket eden DSP tarafından da paylaşıldı. Ecevit döneminde uzun süre DSP genel sekreterliği yapan Eskişehir Milletvekili Tayfun İçli, "gardırop Atatürkçüleri ile gardırop dindarları"nın başörtüsünü istismar ettiğini vurguluyor. İçli, "Üniversite yıllarımda başörtülü arkadaşlarım vardı ve bir sorun yoktu. Keşke o tablo devam etseydi. Siyasilerin bu konuya müdahale etmesi, endişelere neden oluyor. Endişelerin giderilmesi durumunda bırakın üniversiteleri, liselerde bile başörtüsü takılması sorun olmaz.." diyor. Balıkesir Milletvekili Hüseyin Pazarcı da başörtüsü konusunun siyasi bir gündem olmaktan çıkması gerektiğini ifade ediyor. Pazarcı, DSP'nin bu konuda Ecevit'le aynı anlayışta hareket ettiğini belirtiyor.
ZAMAN