Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-26-2008, 20:29   #4
Kullanıcı Adı
bafrali_mehmet
Standart işte biz türklerin anadolu destanııı
4. İSKİTLER (SAKALAR)

“Yunanlılara göre Avrupa’nın kuzey doğusunda bulunan, tarihçi Herodotos’a göre Tuna’dan Don’a kadar uzanan, en geniş anlamda Karadeniz’in kuzeyinde yayılan Skythina adını taşıyan topraklarda yaşayan Türk asıllı bir millettir” (Anonim, 1972:252).

“Yunanlılar bu kavme İskit, Perslerde Saka adını vermişlerdir. İskitler hakkında son yüzyıllara kadar yalnız Herodotos’un verdiği bilgiler vardı. Herodotos çeşitli İskit boylarının adlarını sayar: Callipidae, Alazone, Arotere, Neuri, Androfogi ve Melanchlaeni. Son zamanlarda Rus bilgini ve arkeologların Sibirya’da yaptıkları kazılar sonucu İskitlere ait zengin buluntular ele geçirildi.

İskit adı genellikle, bugün Güney Rusya olan bölgeye göç eden kavimlere verilir. Fakat Altay Dağları’nda, Pazırık’ta yapılan kazılarda Batı Sibirya ve Altay’da yaşayan kavimlerle İran ve Güney Rusya’ya göç edenler arasında kültür, sanat ve yaşama biçimi açısından büyük benzerlikler olduğu görüldü.ayrıca bu bölgeye göç etmiş olanlarla bulundukları yerde kalanların İran asıllı oldukları ve ortak bir dil konuştukları anlaşıldı” (Anonim, 1971:427).

“Türklerin Anadolu’ya gelişleri, Selçuklulardan ve İslamiyet’in ortaya çıkışından çok önceki yıllara rastlar. Son arkeolojik araştırmalar, coğrafi vesikalar ve eski yer isimleri, Türklerin Anadolu’ya gelişlerinin milattan önceki yıllarda olduğunu ortaya koymuştur. Nüfus yoğunluğu, yeni otlaklar bulma, yeni bir siyasi birliğin kurulması veya dağılması gibi pek çok sebepler, daha milattan önceki yıllarda Türklerin anayurtlarını bırakarak çeşitli yönlere göç etmelerine yol açmıştır. Bu yerleşme alanlarından birini de, Kafkaslar, Azerbaycan ve Doğu Anadolu teşkil etmektedir. Nitekim M.Ö. 8. yüzyılda bu bölgelerde Sakaların hakim olduğunu görmekteyiz. Bugün artık Türk oldukları bilinen Sakaların M.Ö. 8 yüzyılda merkezi Orta-tişanyan olan büyük bir devleti bulunmaktaydı” (Togan, 1981:33-34).

“Merkezi Gence yakınlarındaki Sakasen olduğu ileri sürülen Sakalar’ın Anadolu hakimiyeti Heredot’a göre 28 yıl sürmüştür. Ancak milattan sonraki yıllarda Sakalar’ın Gence yakınlarında halen mevcut oldukları ve M.S. 336 yılında Massagetler ile beraber Anadolu’ya akın yaptıkları görülmektedir” (Heredot Tarihi, 1983:61).

4.1 İSKİT-KİMMER İLİŞKİLERİ

“İskitler’in M.Ö. IX. yy’da Altay Dağları’nın doğusunda yaşadığı sanılmaktadır. Çin İmparatoru Hsüan Vang (M.Ö. 827-781) Çin’in batı sınırlarına sürekli akınlar yapan Hiung-nu’lara karşı bir ordu gönderdi. Bozguna uğrayan ve yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan Hiung-nu’lar, bu sefer Amuderya Irmağı’nın kuzeyindeki bölgede oturan Massagetler üzerine saldırılar ve ülkelerini terk etmek zorunda bıraktılar. Massagetler bunun üzerine komşuları İskitler’e saldırdılar. Massagetler’in saldırıları ve o sırada Orta Asya’da başlayan kuraklık sebebi ile İskitler, batıya doğru göç etmeye başladılar. İran’ın kuzeydoğu sınırına kadar geldiler. Kırım Yarımadası’ndaki Kimmerler’i bozguna uğrattılar” (Anonim, 1971:427).

“Sonunda Kimmerler, Kafkaslara doğru geri çekilmek zorunda kalmışlardı. Gerçekten, ilk defa Asur Kralı II. Sargon devrinde adları “Gimirrailer” olarak geçen Kimmer kavimleri, Kafkaslardaki Demirkapı Geçidi’ni aşarak kuzeydoğu Anadolu’ya girdikleri zaman, ilk olarak Urartularla karşılaşmış olmalıdırlar. Birkaç savaştan sonra Urartu kralları ile anlaşan Kimmerler, Asur Devleti’nin kuzeydoğu hudutlarını tehdide başlamışlardır.

Kimmerlerin Asur’un başına dertler açmaya başladığı bu sırada İskitler’den bir müfreze, ya Siriderya ya da Volga Nehri’nin karşı tarafına geçmek ve oradan Kimmerlerin asıl merkezinin bulunduğu Güney Rusya’ya girmek suretiyle burayı zaptetmişler, bu arada başka bir grup da Demirkapı Geçidi’nden diğer tarafa dönmek suretiyle Urmiye Gölü sahillerine kadar ileri hareketlerine ve saldırılarına devam etmişlerdir.

Asur yazıtları, Kimmerlerin ortaya çıkışını Kral Sargon zamanına (M.Ö. 722-705), yani İskitlerin ilk grubunun Güney Rusya’ya yerleşmelerine denk gelen yakın bir tarihe yerleştirdiği için, bu tarih Çin İmparatoru Suan’ın, Hiung-nulara karşı giriştiği cezalandırma tedbirleriyle hareket haline geçirilmiş olan Asyenik kabilelerin, batıya doğru yapmış oldukları göçlerin son eylemi olarak nitelendirilir.

Bundan sonra Asya içlerine doğru yapılan İskit ilerlemeleri, yalnızca askeri serüvenler olarak dikkate alınmalıdır. Çünkü İskitler ulaşmayı istedikleri Urmiye Gölü’ne kadar olan yerlere yerleşmişlerdi” (Memiş, 1987:25-26).
4.2 İSKİT-ASUR İLİŞKİLERİ

“Aradan 30 yıl geçtikten sonra, Kral Asarhaddon zamanında (M.Ö. 680-668), İskitlerin Batı İran’da oturan Mana kavimleriyle birleşerek Asur Devleti’nin Urmiye Gölü civarındaki hudutlarından taarruza geçtiklerini görüyoruz.

Öyle anlaşılıyor ki, Asarhaddon zamanında, Asur Devleti’nin kuzey ve kuzeydoğu hudutları barbar kavimlerin istilasına uğramıştı. Bunun üzerinedir ki, Asarhaddon, İskit Kralı Bartatua ile anlaşmak yolunu tercih etmiş, ona kızını vererek İskitleri Manalar ve Kimmerlere karşı savaşmaya sevk etmişti. Bu anlaşmaya göre İskit kralı, Asur’un kuzey hudutlarını tehdit eden Kimmerleri uzaklaştırmaya çalışacaktı. Herhalde İskitler görevlerini yerine getirdiler ki, Kimmerler bu defa Orta Anadolu’da karşımıza çıkmaktadırlar.

“Sakalar hakkında Türk ve İran destanlarında pek çok bilgi mevcuttur. Türk destanlarındaki Alp Er Tunga Sakalar’a en parlak dönemi yaşatan hükümdar olup, İran destanlarında Afrasyap olarak bilinmektedir” (Togan, 1981:33-34).

“İran’da yönetimi ele geçiren Medler, İskitler üzerine yürüyerek onları kuzeye çekilmek zorunda bıraktılar. İskitler Hazar Denizi ile Aral Gölü arasında yaşayan soydaşları Daklar ile kaynaştılar; üç yüzyıl kadar sonra Parthlar adıyla yeniden ortaya çıktılar. Bir kısım İskit grubu da Hindistan’a inerek orada beylik kurdular. Kuban ve Kırım Yarımadası’nda yerleşen İskitler Krallık İskitleri adını aldılar. Kısa zamanda iktisadi bakımdan gelişerek bölgeye hakim oldular. M.Ö. 513’te Dara’nın saldırılarını önledikleri gibi, bütün Karadeniz kıyılarını ele geçirdiler ve Pontus’taki Yunan şehirlerini de vergiye bağladılar. M.S. II. yy’da Sarmatialılar bölgeye hakim oldular ve İskitler’i ortadan kaldırdılar” (Anonim, 1971:427).

“Krallık İskitler’i ülkelerini dört büyük yönetim bölgesine ayırdılar. Her bölgenin başında bir vali, valinin de emrinde ücretli askerler vardı. Vali adaleti sağlamak, vergi toplamak ve bazı Yunan şehirlerinden fidye almakla görevliydi. Halk boylar halinde yaşıyordu. Her boy, reisler veya bir ihtiyarlar heyeti tarafından yönetiliyordu. Bunlar belli zamanlarda valinin veya doğrudan doğruya kralın başkanlığında toplanırlardı” (Anonim, 1990:427).

bafrali_mehmet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla