Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01-27-2008, 21:26   #15
Kullanıcı Adı
bafrali_mehmet
Standart ====BESİNLERİN SAĞLIĞIMIZDAKİ YERİ====
S-Ş

Semizotu ve Özellikleri

Bahçelerde yetiştirilen kültür çeşitleri ile doğada kendiliğinden yetişen yabanileri sebze olarak yenilen mayhoş tatlı Semizotu'nu veren, Semizotugiller'in örnek bitkisidir. Anayurdu Hindistan olan semizotu, tüm dünya ile ülkemizde yaygın olarak yetişmekte ve yetiştirilmektedir.

Semizotu, en çok 30 cm. kadar boylanabilen bir ya da çokyıllık otsu bir bitkidir. Yuvarlağa yakın oval biçimli, yeşil renkli etli ve sulu yaprakları vardır. Bu yapraklar ile yine etli ve sulu olan yaprak sapları yenilir.

Bitkinin küçük çiçekleri genellikle sarı, bazen eflatun, pembe ya da kırmızı renkli olur. Erselik özellikler taşıyan çiçeklerinin döllenmesiyle olgunlaşan küçük kapsül durumundaki meyvelerinin içinde çok sayıda siyah renkli minik tohum bulunur. Kültür çeşitlerinin yaprakları daha irice ve yabanilerininki küçük olan semizotunun kıymalı ve pirinçli yemeği yapılır. Ayrıca semizotu yapraklan, çiğ olarak öylece ya da salatalara katılarak yenilir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze semizotunun besin değerleri şunlardır: 32 kalori; 2 gr. protein; 3,8 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,4 gr. yağ; 1,4 gr. lif: 4 mgr. fosfor; 40 mgr. kalsiyum; 0,2 mgr. demir; 80 mgr. sodyum; 45 mgr. potasyum; 180 IU A vitamini; 0,04 mgr. B1 vitamini; 0,03 mgr. B2 vitamini; 0,03 mgr. B6 vitamini ve 8 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda sayılan besin değerlerinin yanı sıra;

o Semizotu, içerdiği yüksek oranlı lifiyle peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.

o Yaşlı, hasta ve diyet yapan kişiler için çok uygun bir sebzedir.

o Semizotunun içerdiği omega 3 doymamış yağlar, balıklarınkiyle kıyaslanabilecek düzeydedir: Geleneksel olarak gut hastalığına, baş ağrısı ve bedendeki diğer ağrılara iyi geldiğine inanılmaktadır. Günümüzde yapılan bilimsel araştırmalar, semizotunun sağlığa yararlı bu etkisinin varlığını doğrulamaktadır.

Sayılan bütün bu etkileri için semizotu, diyete katılıp bolca yenilmelidir.



Sarmısak ve Özellikleri

Sert ve keskin kokusu, acı tadıyla bazı yiyeceklerimize benzersiz bir çeşni ve lezzet katması amacıyla kullanılan Sarmısak'ı veren bitkisi, Zambakgiller'dendir. Anayurdu Asya kıtası olan sarmısak, ülkemizde bol bol yetiştirilip tüketilmektedir.

Soğanın yakın akrabası olan ve l m'ye kadar boylanabilen sarımsak, ikiyıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında toprak içindeki birçok 'diş'ten oluşan 'baş' kısmı ile toprak üzerindeki yapraklarını; ikinci yılında soğanda olduğu gibi çiçek sapı ile bunun ucundaki çiçeklerini oluşturur. Sarımsağın soğandan farkı, çiçeklerde tohum meydana gelmemesidir. Ama, bazı durumlarda çiçekler, ebesoğanı denilen küçük başçıkları oluşturur. Bu başçıklar tohumluk olarak işe yarasalar da, uygulamada tohumluk olarak kullanılmazlar.

Sarmısak bitkisinin kın biçimindeki düz yapraklan, bitkinin toprak altında gelişen baş adlı bitki soğanından uzarlar. Baş, sayıları 5-30 arasında değişen ve yan yana birbirinin üzerine yığılarak gelişen diş adlı soğancıklardan meydana gelmiştir. Bu dişler sarmısak yetiştiriciliğinde tohumluk olarak kullanıldığı gibi, Türk mutfağında koku ve tadıyla çeşni katması için birçok yemek, meze, turşu vb'ye katılarak tüketilmektedir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. (diş) sarmısakta 90 kalori: 5,3 gr. protein; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 1.1 gr. lif; 13,3 mgr. fosfor; 38 mgr. kalsiyum; 1.4 mgr. demir: 0,2 mgr. B1 vitamini; 0.8 mgr. B2 vitamini: 0.3 mgr. B3 vitamini ile 8 mgr. C vitamini vardır. Ama, sarmısak az miktarlarda tüketildiğinden, bedenin enerji, vitamin ile mineral gereksinimlerinin pek az bir bölümünü karşılar. Ortalama 9 gr. gelen irice iki adet sarmısak dişinin bedene sağladığı yalnızca 9 kaloridir.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda belirtildiği gibi, tüketilen sarımsağın besin değeri ihmal edilecek değerde olmasına karşın, sağlığımıza yararlı etkileri çok fazladır. Şöyle ki;

o Sarmısak, bedenin bağışıklık sistemini uyarır, yani antibiyotiklere benzer etkiler yaparak bedendeki enfeksiyonlara karşı savaşır: Bu bağlamda nezle, soğuk algınlığı, uçuk; mide, bağırsak ve mantar iltihapları, arpacık gibi bakteri, virüs ve mantarların oluşturduğu enfeksiyonlar sayılabilir.

o Kandaki kolesterol düzeyini düşürür: Yapılan araştırmalar, günde iki diş sarımsak yiyen kişilerin kolesterol düzeyinde, kısa dönemde %10'luk düşüşlerin gerçekleştiğini ortaya koymuştur.

o Sarmısak, kanı sulandırır ve kan dolaşımını hızlandırır: Bu sayede sarmısak, kalp krizi ya da felç geçirmeye neden olabilecek damar tıkanıklıklarını önler.
o Yüksek tansiyonu düşürür: Araştırmalar, makul düzeyde sarmısak alımının bile bu etkiyi sağladığını göstermektedir.

o Sarmısak, kan sekerinin düzeyini düşürür: Bu sayede bazı şeker hastalarına sarmısak yemenin iyi geldiği yapılan bilimsel araştırmalarla saptanmıştır.

o Bedenin kansere yakalanma rizikosunu azaltır. Yapılan araştırmalarda sarmısak tüketen kişilerde, özellikle mide kanserine yakalanma tehlikesinin azaldığı belirlenmiştir.

o Sarmısak kronik bronşiti önler, etkisini azaltır.

o Balgam, idrar, safra ve gaz söktürücüdür.

o İştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.

o Sarmısağın, afrodizyak (cinsel gücü artırıcı) etkileri bulunduğu, Doğu ve Batı kültürlerinde savunulmaktadır.

Sağlığımıza yararlı bu etkilerinden faydalanmak için, sarımsağın diyetimize katılması ve günde iki diş sarmısak yenmesi gerekir. Daha fazla tüketilmesi sarımsağın yararını artırmaz. Ayrıca sarımsağın yüksek sıcaklıklarda pişirilmesi sağlığa yararlı etkilerini azaltmaktadır. Kokusundan şikâyetçi olanlar için piyasada sarmısak kapsüllerinin satılmakta olduğunu da anımsatırız.



Soğan VE Özellikleri

Yemeklerimiz ile salatalarımıza çeşni katan, sağlığımıza yararlı pek çok etkileri bulunan acı sebze soğanı veren Soğan bitkisi, Zambakgiller'dendir. Anayurdunun Güneydoğu Asya olduğu sanılmaktadır. Birçok türü olan soğan bitkilerinden sofralık soğan (A. cepa), dünyanın pek çok yeri ile Türkiye'de yetiştirilmekte, ürünü olan kuru ve yeşil soğanlar bol bol tüketilmektedir.

Soğan, 40-80 cm. kadar boylanabilen ikiyıllık otsu bir bitkidir. Birinci yılında, 40 cm'ye kadar yükselen içi boş koyu yeşil yapraklarını verir. İkinci yılında bu yapaklardan daha uzun bir sapın tepesinde beyaz ya da bazen leylak rengi küçük çiçeklerden oluşan top biçiminde bir çiçek salkımını oluşturur.

Bitkinin birinci yılının ortalarında yaprakların dip bölümü şişkinleşerek toprağın altında bir baş meydana getirmeye başlar. Bu haliyle topraktan sökülürse özellikle salatalarda kullanılan yeşil soğan denilen taze soğan ürünü elde edilir. Sökülmeyip toprakta kalan başlar, bitkinin ikinci yılında sökülüp kurutularak bu kez kuru soğan elde edilir.

Soğan, salataların yanı sıra çeşitli yemeklere, krem peynirlere ve hamburgerlere katılır, çorba ve yahni gibi sevilen yemekleri yapılır. Mutfakların vazgeçilmez bir öğesidir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. çiğ (pişirilmemiş) kuru soğanın içerdiği besin değerleri şunlardır: 38 kalori; 1,5 gr. protein; 9 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,1 gr. yağ; 0,6 gr. lif; 56 mgr. fosfor; 27 mgr. kalsiyum; 0,5 mgr. demir; 10 mgr. sodyum; 157 mgr. potasyum: 12 mgr. magnezyum; 40 IU A vitamini; 0,03 mgr. B1 vitamini; 0,04 mgr. B2 vitamini; 0,2 mgr. B3 vitamini: 0,l mgr. B6 vitamini: 10 mcgr. folik asit: 10 mgr. C vitamini ve 0,3 mgr. E vitamini.

Yeşil soğanın bazı besin değerleri kuru soğandan daha yüksek, bazıları da daha düşüktür. Yeşil soğanın besin değerleri şöyle sıralanabilir: 45 kalori; 10,5 gr. protein; 1 gr. karbonhidrat; yağ ve lifi eser miktarlarda; 40 mgr. kalsiyum; 5 mgr. sodyum; 231 mgr. potasyum; 20 IU A vitamini ve 25 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda sayılan önemli besin değerlerinin yanı sıra;

o Soğan, bedenin savunma sistemini güçlendirir: Soğuk algınlığı, öksürük, bronşit ve gastrit gibi enfeksiyon hastalıklarına iyi gelen ve geleneksel olarak bu nedenle tüketilen bir besindir.

o Soğan, yağlı yemeklerin yenmesinden sonra bedende kolesterol yükselmesi ve kanın pıhtılaşması olaylarını önler: Çok fazla yağlı yemek yiyen kişilerde meydana gelen bu gibi sakıncalı durumlar, yemeklerde bol soğan bulunması halinde ortadan kalkar.

o Soğan bedende bulunan kötü kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürür, ama iyi kolesterol düzeyini artırır.

o Bol bol soğan yemenin, bedenin kansere yakalanması rizikosunu azalttığı savunulmaktadır.

o Son zamanlarda yapılan bazı bilimsel araştırmalara göre, soğanın kalbi güçlendirdiği ve koroner damarları genişlettiği ileri sürülmektedir.

o Soğan idrar söktürücüdür: Bu etkisiyle bedendeki toksinlerin atılmasına ve kanın temizlenmesine yardımcı olur.

o Soğan midevidir: iştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca müshil etkisi de vardır.


Ş

Şalgam ve Özellikleri

Hafif acımsı-tatlımsı kökleri sebze olarak yenilen Şalgam'ı veren bitkisi, Turpgiller'dendir. Anayurdunun Kuzey Avrupa ile Kuzey Asya olduğu sanılan şalgam, ikiyıllık otsu bir bitkidir. 50-120 cm. kadar boylanabilen ve ülkemizde de yetiştirilen bitkinin birinci yılında kökü ve toprak üstü yeşil kısımları; ikinci yılında çiçek sapı, çiçekleri ve tohumları oluşur.

Bitkinin sebze olarak değerlendirilen bölümü, şişkin kökleridir. Basık, yuvarlağımsı ya da uzun silindirik biçimlerde olan kökün sertçe etinin rengi beyaz ya da mavimtıraktır. Ama, kökün toprak yüzeyine yakın kısmı kırmızı, mor, beyaz, sarı veya yeşil renklerde olabilir. Bitkinin oval biçimli yaprakları yeşil renkli, yaprak kenarları düz ya da testere gibi dişlidir.

Şalgamın çiçek sapları 50-120 cm. kadar uzar. Erselik özellikli çiçekleri, parlak sarı ve bazen beyaz renkte olur. Tohumları lahananınkilere çok benzediğinden, satın alırken aldanmamaya dikkat edilmelidir. Şalgam, günümüzde hem insanlar hem de hayvanlar için üretilmektedir. İnsan yiyeceği olarak yetiştirilenleri yumuşak etli, hayvan yemi olanları ise sert etlidir. Şalgam, bazı çorba ve soslara katılır, yemeklerde garnitür olarak kullanılır. Bazı yörelerimizde suyu sevilerek içilir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze şalgamın içerdiği önemli besin değerleri şunlardır: 23 kalori; 0,8 gr. protein; 4,9 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,2 gr. yağ; 0.9 gr. lif: 24 mgr. fosfor; 35 mgr. kalsiyum; 0,4 mgr. demir; 34 mgr. sodyum; 188 mgr. potasyum: 20 mgr. magnezyum; eser miktarda A vitamini; 0,04 mgr. B1 vitamini; 0,05 mgr. B2 vitamini; 0,3 mgr. B3 vitamini ve 22 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Şalgam, patates yaygınlaşana değin, büyük önem verilerek tüketilen bir sebzeydi. Günümüzde geri plana itilmiş olan şalgama, içerdiği yüksek besin değerleri nedeniyle layık olduğu önem verilmelidir. Şalgam, söz konusu besin değerlerinin yanı sıra;

o Tüm Turpgiller gibi, bedenin kansere yakalanma rizikosunu en aza indirgeyen bir besindir.

o Zengin potasyum içeriğiyle yüksek tansiyonu düşürmektedir.

o İçerdiği zengin orandaki lifi sayesinde peklik (kabızlık) çekenlere iyi gelir.

o Ayrıca şalgam, halk hekimliğinde bedene dinçlik sağlayan, mide ve siyatik ağrılarına iyi gelen bir besin olarak bilinmektedir.



Şeftali ve Özellikleri

Yaz mevsiminde hazirandan eylüle kadar pek sevilen meyveleri Şeftali ve Nektarin'i veren ağaçları, Gülgiller'dendir. Anayurdu Doğu Asya ve Çin olan şeftali ağaçları, 3-5 m. kadar boylanabilir.

Çok sayıda olan ve ağacı örten yaprakları, sapında 2-5 adet balozu bezi bulunan kenarları dişli, yeşil renkli ve ok ucu biçimlidir. İlkbaharda erkenden ve yaprağından önce açan pembe renkli çiçekleri yabani güle benzer. Çeşitlerine göre hazirandan eylül ayına kadar olgunlaşan şeftali meyvelerinin pek çok çeşidi (Türkiye'de 64 çeşit) vardır.

Meyve sarı, krem ya da yeşil üzerine morumsu kırmızı renkli, ince tüylü ve ince kabukludur. Beyaz, kırmızı (kana benzer lekeli) ya da sarı renkli olan eti bol sulu, tatlı ve hoş kokuludur. Meyvenin eti, ortasındaki iri ve sert çekirdeğine yapışık (et şeftalisi) ya da çekirdeğinden ayrı (yarma şeftali) cinsinde olur. Şeftali, taze olarak ya da derin dondurucuda dondurularak yenildiği gibi meyve suyu, şurubu, dondurması reçeli, marmeladı ve kompostosu yapılarak da tüketilir. Pastacılıkta da yeğlenerek kullanılır.

Nektarin, türlü doğal değişimler (mutasyonlar) sonucu, insan eliyle şeftaliden elde edilmiş tüysüz şeftali türüdür. 13 çeşidi vardır. Günümüzde taze olarak ve yeğlenerek tüketilmektedir.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. taze şeftalinin içerdiği önemli besin değerleri şöyle sıralanabilir: 38 kalori; 0,6 gr. protein; 9,7 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 0,1 gr. yağ; 0,6 gr. lif; 19 mgr. fosfor; 9 mgr. kalsiyum; 0,5 gr. demir; 1 mgr. sodyum; 202 mgr. potasyum: 10 mgr. magnezyum; 1.330 IU A vitamini; 0.02 mgr. B1 vitamini; 0,05 B2 vitamini; 1 mgr. B3 vitamini; 0,024 mgr. B6 vitamini; 2.3 mcgr. folik asit ve 28 mgr. C vitamini. Beyaz etli şeftalinin A vitamini içeriği düşüktür.

100 gr. nektarinin içerdiği önemli besin değerleri ise şöyledir: 46 kalori; 11,4 karbonhidrat; 0 kolesterol; l gr. lif; 22 mgr. fosfor; 3,6 mgr. kalsiyum; 0,42 mgr. demir; 8,4 mgr. sodyum; 247 mgr. potasyum: 11,6 mgr. magnezyum; 1.650 IU A vitamini; 0,02 mgr. B6 vitamini; 20,1 mcgr. folik asit ve 23,1 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda sayılan önemli besin değerlerinin yanı sıra;

o Şeftalinin çiçek ve yapraklarının, yumuşatıcı (hafif müşkil) ve hafif yatıştırıcı etkileri vardır: Bu etkileri sağlamak için şeftali ağacının körpe yaprakları ve çiçekleri alınıp karıştırılarak kıyılır. Bu karışımdan 3-4 tatlı kaşığı alınıp üzerine bir bardak kaynar su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilir. Böylece elde edilen infüzyondan günde 2-3 bardak içilir.

o Nektarinin bazı besin değerleri şeftaliden daha yüksek olduğu için hastalık sonu nekahet döneminde, güçlenme diyeti yapan kişilere ve çocuklara yemeleri tavsiye edilir.

o Şeftali (ve nektarinin) cinsel isteği artırıcı (afrodizyak) etkileri olduğu ileri sürülmektedir: Bunun için sabahları aç karnına bu meyvelerin bolca yenilmesi tavsiye edilir.

bafrali_mehmet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla